Nathaniel traducir español
654 traducción paralela
Öğle yemeğine ne dersin, Nathaniel?
¿ Podemos ir a almorzar, Nathaniel?
Oraya gidip yapabileceğin tek şey, kabine tutuşturmak doktora telefon açarak Nathaniel'in inme geçirdiğini söylemek.
Lo único que ella tiene que hacer es botar un fósforo encendido... regresar, llamar al doctor... y decirle que Nathaniel tuvo un ataque.
Andrew ve Nathaniel eve dönmeniz için size yardımcı olacak.
Andrés y natanael os ayudarán a volver a vuestro hogar.
- Nathaniel Solomon.
- Nathaniel Solomon.
Sana inanıyorum, Nathaniel, inanıyorum.
Gracias, Nathaniel, está bien.
Bütün kızları burdan gönder, Nathaniel.
Saque fuera a todas las chicas, Nathaniel.
Nathaniel, Meksikalılara gidersen, belki onların ikisi kurtarılabilir.
Nathaniel, si avisas a los mejicanos, puede que se salven esos dos.
Her Cumartesi Nathaniel at arabasını kadınlarla birlikte sınırın diğer tarafına götürür ve kaledeki adamları ziyaret eder.
Cada semana Nathaniel lleva un carruaje con mujeres del burdel y visita a los hombres, ¿ no lo sabías?
Yardım et ona, Nathaniel.
Ayúdala, Nathaniel.
Nathaniel, Maria'yı sakla, ve Jackson'a onu Tombstone mezarlığındaki..... haçların altında bekleyeceğimi söyle çünkü bu sefer onun ölme vakti geldi.
Nathaniel, esconde a María, y dile a Jackson que le esperaré... en el cementerio de Tombstone... ¿ entendido? Porque su hora le ha llegado.
Lisa'yı arayan Amerikalı'nın adı Nathaniel Benton.
El norteamericano que llamó a Lisa es Nathaniel Benton.
Ben Nathaniel Benton.
Soy Nathaniel Benton.
Nathaniel Benton, tutuklusun.
Nathaniel Benton, queda arrestado.
Savcı olarak size davalı, Amerikalı Nathaniel Benton'un maaşlı bir sabotajcı olduğunu ve toplu katliam planladığını kanıtlayacağım.
El Estado probará que el acusado, el norteamericano Nathaniel Benton es un saboteador a sueldo y el potencial autor de una matanza.
Hiç şüphe yok ki bu adam, yani Nathaniel Benton, ülkemize sözümona dostça bir bilimsel araştırma için gelmiş gözükürken gerçekte maaşlı bir sabotajcıydı.
Por tanto, no hay duda de que este hombre Nathaniel Benton, que se supone que vino a nuestro país en una misión científica amistosa es en realidad un saboteador a sueldo.
Sanık Nathaniel Benton, ülkesinde saygı duyulan bir ziraatçıdır. Tutuklanana kadar bizde de öyleydi.
El acusado, Nathaniel Benton, es un químico agrícola respetado tanto en su país como en el nuestro, hasta su arresto.
Sanık Nathaniel Benton.
El acusado, Nathaniel Benton.
- Nathaniel.
- Nathaniel.
Ben Nathaniel Richard Nicholson.
Firmado : Ben... Nathaniel...
Ben kardeş Nathaniel Greene.
Yo soy el hermano Nathaniel Green.
Nathaniel Muscat.
Nathaniel Muscat.
Nathaniel Hawthorne.
Nathaniel Hawthorne.
Trans-Allied finans şirketinin sahibi olan Nathaniel Hellman'ın oğlu Gregory Hellman.
El hijo de Nathaniel Hellman, Presidente de la Corporación Financiera Trans LI.
Han veya kuzenlerine rastladığınızda saygı içinde Natanyalı Victor diyeceksiniz.
Si os encontráis con los primos de Han, respetadlos y referíos a esos cabrones como "los Nathaniel Victor".
İkinci kez rastlayıp hayatta kalırsanız Bay Natanyalı Victor diyorsunuz.
Si los veis dos veces... y sobrevivís llamadlos "señores Nathaniel Victor".
Bay Natanyal Victor'un işi ölümünüzü izlemektir.
Los señores "Nathaniel Victor" se corren viéndoos morir.
Çocuğunun adı Nathaniel.
Un niño llamado Nathaniel.
Bayan Alice Drablow tarafından evlat edinilmiş erkek çocuk, 6 yaşında Nathaniel Drablow, ölüm sebebi boğulmak süretiyle ölüm.
Nathaniel Drablow, hijo adoptado de la Sra. Alice Drablow, de seis años de edad, muerto por sofocación y ahogamiento.
Bugün zavallı Nathaniel'in ölüm yıl dönümü.. ve onların.
Hoy es el aniversario de la muerte del pobre Nathaniel, y de ella.
Nathaniel?
¿ Nathaniel?
Nathaniel, içeri gir.
Nathanial, métete allí.
Nathaniel.
Nathaniel.
- Merhaba Nathaniel.
Hola, Nathaniel.
Nathaniel ve John'un söylediklerine kısmen katılıyorum. Ama İngiltere'nin hükmü altında olduğumuza da inanıyorum.
Estoy de acuerdo con lo que han dicho Nathaniel y John, pero creo que Inglaterra sigue siendo nuestra soberana.
Nathaniel!
¡ Nathaniel!
Nathaniel'le sen milise katılmayacaksınız sanıyordum.
Creía que tú y Nathaniel no ibais a alistaros.
Siz gelmeden çok önce burada Nathaniel'in sözü geçerdi.
La palabra de Nathaniel es válida desde mucho antes que llegaran aquí.
Evet Nathaniel, burada olmayı başından beri istemedin.
Sí, Nathaniel, pero nunca has querido estar aquí.
Çiftlikte olanlar Nathaniel'in anlattığı gibiydi.
En la granja ocurrió lo que dijo Nathaniel.
Ben Nathaniel, bir Yengeese'im.
Soy Nathaniel de los yengeese.
"Nathaniel Teros'un" düşük yerçekimi türleri araştırmalarını duymuş muydun?
¿ Conoces el estudio de Nathaniel Teros sobre seres en gravedad baja?
Kimse Nathaniel Teros'un fikirlerini yeniden incelememişti. Şimdiye kadar.
Nadie había vuelto a revisar las ideas de Nathaniel Teros.
- Nathaniel Hawthorne
Nathaniel Hawthorne.
Nathaniel, üç keredir bu eve taşınmaya çalışıyoruz. Bu sefer bizi durduramazsın.
Nathaniel, es la tercera vez que intentamos mudarnos... y esta vez no nos vas a detener.
Nathaniel West'in steyşın vagonu...
El Station Wagon de Nathaniel West...
Bu numara, B 32 bölümü, Nathaniel Hawthorne'ın yazdığı The Scarlet Letter isimli kitabı işaret ediyor.
El número en particular, B 32, se refiere a un libro, La letra escarlata, de Nathaniel Hawthorne.
Sherman Nathaniel Peacock, tahmini yaşı : 26, ve Edmund Creighton Peacock, 42.
Sherman Nathaniel Peacock, edad aproximada, 26. Y Edmund Creighton Peacock, 42.
- Debi, arkadaşım, ben Nathaniel.
- Debi, habla Nathaniel.
Merhaba. Evet. Tabi.
- Nathaniel, ¿ me recuerdas?
- Ben Nathaniel. Beni hatırladın mı? Nasıl gidiyor dostum.
- Seguro, ¿ cómo estás, hombre?
Demarest. Nathaniel Demarest.
Nathaniel Demarest.