English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Nautilus

Nautilus traducir español

140 traducción paralela
Nautilus'ta ortalıkta dolaşan konuklara göz yumamam, ve mahkumların kaderini de çoktan öğrendiniz.
No admito invitados abordo y ya ve qué pasa a los prisioneros.
Nautilus'ten yola çıkan bir ekip.
Una expedición del Nautilus.
Bizler Nautilus'te, o tip şeyleri safra olarak kullanırız.
Aquí utilizamos esta chatarra como lastre.
Nautilus ise, fırtınanın altında, güvenle yoluna devam etti.
Con seguridad y firmeza, el Nautilus atravesó la tormenta.
Yolculuk devam ettikçe, Nautilus ve güç kaynağı en çok ilgimi çeken konu olmaya başladı.
A medida que avanzábamos, sentía una gran curiosidad por el funcionamiento del Nautilus.
Nautilus'ün mürettebatı mı?
¿ La tripulación del Nautilus?
İşte orada Nautilus'ü inşa ettik.
Allí construimos el Nautilus.
Görevimiz tamamlanınca, Nautilus eve dönecek.
Al cumplir nuestra misión, el Nautilus volverá a casa.
Ben seyir defteri tutmam, ve açıkçası, dev mürekkep balığıyla ilgili yazdıklarınızı merak ettim, özellikle de kurtarılmam kısmını.
No hay cuaderno de bitácora en el Nautilus y quería leer su versión de lo del calamar gigante. Sobre todo cómo me salvé de milagro.
Nautilus'e adım attığınızdan beri, aklımdaki bir planın uygulanmasında, kilit rol oynayacağınızı düşünüyordum.
Cuando subió a bordo del Nautilus, esperaba que sería la clave de mi plan.
Nautilus son kez dalıyor.
Es la última inmersión del Nautilus.
Ben ölüyorum, ve Nautilus de benimle birlikte ölecek.
Me estoy muriendo y el Nautilus morirá conmigo.
Bu yüzden Nautilus'ü buraya getirdim huzur içinde yatabileceği yere.
Por eso he llevado al Nautilus hasta aquí. Aquí tendrá su reposo final.
Nautilus!
¡ Nautilus!
Nautilus'tan gelmiş olmalı.
Debe ser del Nautilus.
Herbert, Bay Spilett Nautilus'un sekiz yıl önce Meksika açıklarında... battığını söylememiş miydi?
Herbert, ¿ no dijo el Sr. Spilett que el Nautilus se hundió hace 8 años... cerca de la costa de México?
- Nautilus mu?
- ¿ El Nautilus?
Nautilus olmadan mücadelenizi... nasıl yürüttünüz kaptan?
¿ Y cómo ha podido llevar a cabo su cruzada, capitán, si el Nautilus no funciona?
Nautilus'la sadece savaş silahlarına saldırıyordum.
Con el Nautilus, simplemente atacaba las armas de la guerra.
Leydi Mary ve Elena bambuların uçlarını birleştirip... birbirine yapıştırdı. Boru hattı Nautilus'un makine dairesinden çıkıyor... eğri büğrü kayalıklardan geçip su kenarına ulaşıyordu.
Lady Mary y Elena aplicaron arduamente la sustancia selladora... para unir los trozos de bambú, que había que extender desde la sala de máquinas del Nautilus... por zonas de rocas tortuosas, hasta el borde del agua, y más allá.
Nautilus'a sığınmayı öneriyorum.
Sugiero que nos pongamos a salvo en el Nautilus y esperemos.
Sonra Nautilus'un pompalarıyla... balona hava pompalayıp kocaman bir hava kabarcığı oluştururuz. O yüzeye çıkarken, gemiyi de çıkarmış olur.
Entonces, con las bombas del Nautilus... metemos aire en la tela del globo, creando una gran burbuja... que flote a la superficie, llevando al barco con ella.
Tıpkı spor aletlerini tanıttıkları reklamlar gibi oldu.
Cariño, está a la derecha de la Nautilus.
Bu ciddi Nautilus.
Esas sí que van al gimnasio.
Eğitmenimle Nautilus ve StairMaster'da çalıştım Nick Lang hakkında endişelenmenize gerek yok.
Mi entrenador me hace trabajar en Nautilus y Stairmaster. Así que no debe preocuparse por Nick Lang.
Bu yarasanın radarları, Nautilus'unkinden hassastır.
Este murciélago tiene un radar mejor que el de un submarino.
Ben Nautilus'um, tabi ki.
Hago gimnasio, por supuesto.
-'Wings', Nautilus.
- "Las alas", del grupo "Nautilos".
Nautilus'un cd'si var mı ; Wings?
¿ Tienen ustedes el disco compacto de "Nautilos", "Las alas"?
Bayan, Nautilus'un Wings'i var mı?
- ¿ Tienen "Las Alas", de "Nautilos"?
Merhaba,'Wings'var mı, Nautilus'un?
Buenas, ¿ tienen "Las Alas" de "Nautilos"?
Nerelerdeydin? Nautilus'un yeni albümü geldi.
Se puso en venta un nuevo disco de "Nautilos".
Hayır, bugün konsere gidiyorum, Nautilus konseri.
No, hoy voy a un concierto. El grupo "Nautilos" canta.
Nautilus. Konser kaydı.
- Es un concierto de "Nautilos".
Nautilus'u seviyor, aptal.
Es un estúpido, sólo escucha al grupo "Nautilos".
- Disk atma mı?
- Sí. - ¿ Nautilus?
'Onu doğada bulduğu için, bu şekil Pisagor'un hoşuna gitti -'bir deniz kabuğu, koç boynuzları, girdaplar, tornadolar,'parmak izlerimiz, DNA'mız ve hatta Samanyolu.
Pitágoras amó esta forma, porque la encontró en la naturaleza la cáscara del nautilus, los cuernos de los carneros, los remolinos de agua, tornados, nuestras huellas digitales, nuestro ADN e incluso nuestra Vía Láctea.
Nautilus'un nükleer füzeleri kıyının açığında.
El Nautilus está cerca de la costa.
Nautilus'a haber gönderin. Robotu hedef alsınlar ve emrimi beklesinler.
Que el Nautilus apunte al robot y espere órdenes.
Burası Nautilus, devin şu anki konumu nedir?
Aquí Nautilus. ¿ Posición del gigante?
Rogard'dan Nautilus'a. Cevap verin.
Rogard a Nautilus.
Burası Nautilus, bekliyoruz.
Hable. Nautilus a la espera.
Ben Nautilus ile çalışacağım.
¿ Que hay que sacrificarlo?
Bir Nautilus ya da DDT gibi değil. Belki de müzik yapımcılığına başlamalısın.
Esto no es Nautilus o el DDT
Karşınızda Nautilus. Okyanusun Kılıcı.
He aquí Nautilus la espada del océano.
Nautilus'u hafife alıyorsunuz bayım.
Subestima al Nautilus, señor.
- Nautilus'u mu?
¿ El Nautilus?
- Nautilus'lar. Şimdilik 8 tane.
Los Nautilus, ya tienen ocho.
Nautilus bekliyor.
El Nautilus espera.
Nautilus'tan Rogard'a.
Nautilus a Rogard.
Ama Nautilus ya da DDT gibi grupları daha çok seviyorum.
Pero yo prefiero Nautilus o DDT

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]