Navigatör traducir español
95 traducción paralela
Uzay haritaları, navigatör sonraki notayı önceden tam olarak tanımlıyor.
'Mapas espaciales, el navegante busca el mejor camino para volver.'
Pekala, navigatör sensin. Al bakalım.
Toma, eres la copiloto.
Navigatör konumuna dön.
Modalidad de navegante.
Evet navigatör, bir sonraki durağımız nerede?
¿ Qué, navegante? ¿ Próxima parada?
Tabii ya, adım. Ben.. Biyoelektronik navigatör.
Claro, soy Ben, el Bio Electro Navegador.
Beyler, düşmanımız buharlı gemi Navigator'u satın aldı bile.
"Caballeros, el enemigo ha adquirido el vapor Navegante".
Navigator'a satan zengin gemi sahibi. - Fredrick Vroom
El antiguo propietario del Navegante.
Navigator'dan bazı belgeler almam gerekiyor. 12 numaralı iskelede durursun.
"Debo recoger algunos papeles del Navegante. Pare en el muelle 12".
Navigator, ertesi sabah açık denizde çaresizce sürükleniyordu.
A la mañana siguiente el Navegante va sin esperanza a la deriva.
Ben de, Cesur Pilot, görkemli nonoşluğuna salyalarımı akıtıyorum.
Yo también Navigator Bold, cringe mis dribblies en su pofflesnood resplandeciente.
- Bu sokağı üç kere geçtik. - Siyah bir Navigator görmezsen ağzından hiçbir şey çıkmasın.
- A menos que me señales el auto no abras la boca.
- Siyah Navigator...
- Ahí está.
- Hayır, siyah Navigator. - Komik değil!
Ahí está.
- Navigator'ı mı kaybettin?
- ¿ Perdiste la Navigator?
- Navigator.
- Navigator.
- 2002 Lincoln Navigator.
- Lincoln Navigator 2002.
- Mavi Navigator.
- Una Navigator azul.
Bir Navigator'ı parçalatmak istedi.
Quería desmantelar una Navigator.
Dün gece parçalatmak istediğin Navigator nerede?
¿ Dónde está la Navigator azul?
- 2002 mavi Navigator, tam aksesuar.
- Navigator azul 2002, equipada.
Mavi Navigator'ın ne zaman geldiğine bakar mısın?
¿ Puedes revisar los libros y decirme cuándo registraron la Navigator?
Dün gece aldığınız mavi Navigator nerede?
¿ Dónde está la Navigator azul que se llevaron anoche?
Aceveda, Navigator için eyalet çapında kayıp emri vermiş.
Acevedo ordenó una búsqueda estatal de la Navigator.
Navigator'u bulunca önce Vic'e haber vereceğimi söyledim.
Le dije a Vic que le avisaría cuando la encontráramos.
1 Tango 13, çalınan Navigator'u bulduk.
Tango 13, tenemos una confirmación de la Navigator robada.
Navigator'da ne bulduğunu bilmek istiyorum.
Quiero saber qué encontraste en la Navigator.
Ya da motorcu fıstık, usta hırsız kız olabilirim. Şöyle. Navigator'ı arakladım, parçalatmaya götürüyordum ki..
O puedo ser agresiva y segura, algo así como me robé al Navigator y cuando iba a encenderlo me encontré dos ladrillos de cocaína.
Navigator'ı gördük.
Vemos la Navigator de Verone.
Siyah bir Lincoln Navigator kullanıyormuş.
Conduce un navegante Black Lincoln.
Şuradaki Navigator da benim.
Tengo un Navigator por alli.
Altıma dört dörtlük bir Lincoln Navigator çektim. Hadisene baba.
Conduzco una camioneta equipada... nueva Lincoln Navigator.
İşte, ben buna dört dörtlük canavar derim.
A eso llamo una Navigator totalmente equipada para los envidiosos.
Lincoln Navigator.
En una Lincoln Navigator.
Navigator'a sekiz kişinin rahat sığması gerekiyordu... ... ama hepsi önde olmayacaktı herhalde.
Dicen que en la Navigator caben ocho personas cómodamente... pero no se referían exclusivamente al asiento delantero.
Hadi Dan'in Navigator'ına bir daha göz atalım.
Vamos a revisar otra vez el auto de Dan.
Demek Navigator'ın çocuğa çarptığını biliyoruz ama kimin tarafından kullanıldığını bilmiyoruz.
Podemos probar que el auto atropelló al chico... -... pero no quien estaba conduciendo -
Dan'in Navigator'ından çıkardım.
Lo saque del auto de Dan.
Neptune Navigator'ın editörü, 3.924 mezuniyet puanı ortalaması,
Editor del El Navegador Neptune. 3,924 puntos de promedio.
Navigator'ün anahtarları bodrumda.
Las llaves del Lincoln Navigator que está abajo.
Şüphelinin arabası gümüş rengi bir Lincoln Navigator.
El sospechoso conducía un Lincoln Navigator plateado.
Bayan Lee, Lincoln Navigator arabanızı nereye park ediyorsunuz?
Señorita Lee, ¿ dónde estaciona su Lincoln Navigator?
Karısının arabasındaki kırmızı boyayı araştırıyorum.
Analizando la pintura roja del Navigator de la esposa.
Kırmızı spektrum Marta Santo'nun aracından aldığımız boya parçası, ve mavi spektrum ise Ariana Lee'nin aracından aldığımız örnek.
El espectro rojo es de un trozo de pintura del coche de Marta Santo. Y el espectro azul es la muestra desconocida del Navigator de Ariana Lee.
Nasıl olurda Marta Santo'nun arabasındaki boya onun en son masaj yaptığı adamın karısının arabasına ait olmaz.
¿ Cómo podría llegar la pintura del accidente a un Navigator plateado y no ser el que pertenece a la esposa la última persona a quien Marta Santo masajeó?
Ve daha da iyisi, Motorlu Taşıtlar Dairesi'ne göre, gümüş rengi bir Lincoln Navigator'ınız varmış. 2005 Model.
Y tengo algo mejor, conforme al DMV también es dueña de un Lincoln Navigator plateado 2005.
- İki kamerayı da istiyorum. İki kamera da Navigator'e!
Quiero las dos cámaras en la camioneta.
Navigator'ü siz alın.
Quédate con la camioneta.
Yepyeni bir Navigator veriyorlar bize.
Nos regalan una camioneta nueva.
"Navigator'ün kontrolü çok iyi" diyebilir misiniz?
¿ Podría decir "la navegadora se lleva muy bien"?
Mesela "Navigator'ün koltukları rahatmış," ya da "Navigator'ün kişisel koltuk ısıtma ve soğutma ayarı var." gibi.
Algo como "la Navegadora tiene buenos asientos",... o "la Navegadora tiene controlador de temperatura individual para los asientos".
- Navigator'ün ses sistemi müthiştir.
la Navegadora tiene un gran audio.