Nazım traducir español
150 traducción paralela
Kaptana nazım geçer.
Tengo influencia sobre el capitán.
Er Nazım, Ahmet.
Soldado Nazim, Achmed.
- Selam, Nazım!
- ¡ Hola, Nazim!
Her şey gönlünce olsun, Nazım!
¡ Suerte, Nazim!
Lauda! - İşte Nazım!
¡ Métetelas por el culo...
Nazım...
- Cerca de mi casa en Banja Luka hay una fuente. Nazim...
Sana nazım geçer.
Pero si eres un colega, tío.
- Nazım geçer sanıyordum.
- Pensé que tenía inmunidad.
Nazım Hikmet'in tüm eserleri
Toda la poesía de Hikmet. Las obras completas.
Massimo, Nazım Hikmet'in kim olduğunu bile bilmezdi...
Massimo no sabía quién era Hikmet.
Nazım, nesir ve resmin uyumu mu?
¿ La harmonía de la poesía, prosa y pintura?
Herkese nazım geçerdi. Düşüşün sonu yok tabi güzelim.
Bueno, una vez que empezás a caer, no hay final, querida.
Bunları Terörist Bilgi Ağ-yapısından da alabiliriz. Ama bize esas gereken FBI'da nazımızın geçeceği birisi. Amirim?
Sin embargo, podríamos obtenerlos de la red de Información Terrorista, pero necesitaríamos conocer a alguien muy, muy amable demtro del FBI para poder usarlos.
Gala, sen benim nazım şeklimi biliyorsun.
Gala, tú has escuchado mi oda.
Bana naz mı yapıyorsun?
¿ Quieres cargarte el espectáculo?
Nazırın yüzü gülecek diye bir an karşısında takla mı atmalı her an?
¿ Hacer el bufón con la única esperanza de forzar la sonrisa de un rostro frío?
Hazır ve nazırım.
Listo, dispuesto y capaz.
Naz mı yapıyorsun?
¿ Intentas hacerte la difícil?
Lütfen nazıra ve vekilharca neler hissettiğimi bana yardımı dokunabilecek kelimelerle ifade edin.
Por favor, decidles a los Chambelanes y al Administrador cómo me siento de la forma que mejor creáis que pueda ayudar en mi caso.
Zengin olacağız tepede, kasabanın güzel manzarasına nazır ahşap bir ev yapacağım kendime.
Cuando nos hagamos ricos, me construiré una casa de madera, en la montaña, para tener la ciudad a la vista.
Biraz naz yapalım be!
Nada bueno para mi!
Saray nazırı mı?
¿ El Chambelán?
Bu balayı için hazır ve nazırım.
Muchacho, estoy preparado para esta luna de miel.
Yoksa nazırın yüzü gülecek diye bir an karşısında takla mı atmak lazım her zaman.
¿ Convertirme en payaso, adular con vileza los cuernos de un cabestro por temor a que me lance un gesto siniestro?
"Hazır ve nazır" mı?
¿ Qué quiere decir :
Bu gece, Pazar için, hazır ve de nazır mısın?
¿ En plena forma y en buenas condiciones para el mercado de esta noche?
Naz mı yapıyorsun yoksa bana adını mı söylemek istemiyorsun?
¿ Me está evadiendo a propósito o se niega honestamente a decirme su nombre?
Zamanında hazır ve nazır olacağım.
Diles que iré con campanas.
- Hazır ve nazırım!
- ¡ Siempre listo!
Harbiye Nazırı'ndan önce adımı temize çıkarmak için.
He venido a limpiar mi nombre ante el ministro de la Guerra.
" Leticia, olsaydı eğer yeterince yerimiz ve zamanımız o zaman, sevgili hanımefendi, çekilirdi nazınız.
"Leticia, si no tuviésemos más que mundo y tiempo, esta timidez, mi señora, no seria un crimen".
- Gerekirse hazır ve nazırım.
Si es preciso iré.
Evlatlık nazı mı?
¿ Adopta a un ligue?
- Hazır ve nazırım.
- Lista y en alto.
Ondan haber alırsan, söyle ona naz yapmayı bırakıp, duygularını açıklasın. Ben bu oyunda varım.
Si sabes de ella, dile que me tiene encendido y que no aguanto más la calentura.
Naz yapmayı bırakıp, duygularını açıkla. Ben bu oyunda varım.
Me tienes encendido y no aguanto la calentura.
18 yıl naz yeter küçük hanım.
Dieciocho años de mimos ya son suficientes, jovencita.
- Otur Nazır, nedenini anlatayım.
Creo que sabes por qué. No.
Saf mısın yoksa Nazır sana da mı birkaç zümrüt verdi?
¿ Qué son todas esas botellas, Abby?
Nazır'ı minimum güvenlikli bölüme geçirmiş olsaydım- - - Geçirmedin. Dert etme.
En árabe antiguo, Nasser significa "aquél que es victorioso".
Nazır bir tutukluyu öldürürse benim başım yanar.
Trasladamos a Nasser a mínima seguridad así puede matarlo.
Hazır ve nazırım.
perverso.
Bunun için kafanı uçuracağım Nazır.
Tendré tu cabeza por esto, Chamberlan.
Hazır ve nazırım.
Cien por cien.
Al bakalım. Her şey hazır ve gitmeye nazır.
Aquí esta, todo el equipo preparado.
- Ne bu naz, anlamadım.
- ¡ No seas tan malcriado!
Benim nazım şeklime benzemiyor.
No es nada comparado con mi oda.
Gitmeye hazır mısın? Hazır ve nazırım.
Listo, Freddy.
Emrine hazır ve nazırım.
Estoy listo, dispuesto y capaz
- Hazır ve nazırım bebeğim.
- Ya estoy listo, cariño.
Naz yapıyor, tersliyor ama ona bakmadığım zamanlar, bana baktığını görüyorum.
Ella actúa toda tímida y distante pero, sabes, a veces cuando cree que no la estoy mirando veo que me mira.