Ndan traducir español
353,738 traducción paralela
Futbol takımından yemek parası veriyorlar, bazen yemiyor ve zulalıyordum.
Sabes, nos daban mensualmente para las comidas del equipo, y no siempre comía... así que empecé a guardarlo.
Ayrıca ızgara peynirli tost satışından çok para kazandım. Biriktiriyordum.
Además, gané mucho dinero vendiendo queso fundido, así que, no sé, he estado ahorrando.
Brick, bacağımın altından yüz.
¡ Brick, nada bajo mi pierna!
Hayal et, tanıdıklarından alacağım güzel anılar ve komik hikayelerle hayatının geri kalanında izleyebileceği bir video.
Imagina esto... sus más cercanos y queridos recordando historias entrañables y divertidas, todo junto editado en un recuerdo perdurable que él podrá ver por el resto de su vida.
En azından bir tane komik soru olsun istedim.
Sí, quería tener al menos una pregunta divertida.
Bu güzel olanından.
Es un recuerdo lindo.
En azından az önce ona şirin bir kart aldım.
Bueno, al menos le compré hace tiempo una linda tarjeta.
En sevdiğim Mike anım..... bazen arabasından indiğinde bahçeden seslendiğimi duymuyormuş gibi yapıp doğruca eve girmesi.
Mi momento Mike favorito es, a veces, cuando está bajando de su auto, finge que no me escucha hablarle desde mi jardín, y se mete a su casa.
Kız arkadaşım tarafından kurtarıldım ve yine de senden utanıyorum.
A mí me rescató mi novia, y hasta yo siento pena por ti.
Annem öldüğünde bile... Bir gün basketbol antrenmanından eve geldim ve babam "Annen göçtü." dedi.
Incluso cuando mamá murió, regresé a casa de un entrenamiento de basquetbol un día, y mi papá dijo, "tu mamá murió".
Aptal ergen şakalarından biri daha.
Es otra de esas estúpidas bromas de adolescentes.
Ama koksikslerime mükemmel bir şekilde oturanından.
La cual se amolda perfectamente a mi cóxis.
Okuldaki arkadaşlarından biri değilim.
No soy uno de tus amigos de la escuela, sabes.
Kaza kurbanından iki gün ses çıkmayınca Sue başka bir not bıraktı, yedek olsun diye Donahuelar'ın numarasını bıraktı ve bir harita ve ziyaretçi olma ihtimaline karşı Orson'da yapılacaklar broşürü bıraktı.
Dos días después de no recibir ninguna llamada de la víctima de su accidente, Sue dejó otra nota... y el teléfono de los Donahue como respaldo... y un mapa... y un panfleto de cosas qué hacer en Orson en caso que solo estuviera de visita.
En azından bu yaz onunla olacağımızı düşünmüştüm.
Creí que al menos lo tendríamos durante el verano, ¿ sabes?
Etrafından dolaşamaz mıyız?
Bueno, ¿ podemos rodearlo?
Salonun ortasındaki bebek arabasından daha koyu sanat düşmanı yok.
No hay enemigo más sombrío del buen arte que el cochecito de un bebé en el salón.
Fransızca da "of." Arkasından bir çeşit İtalyan anlaşması geliyor. Bu da "Desi" yi Hintli bir insan yapar.
"Producto nacional indio de francés, italiano de acuerdo", la simple "de" en francés, seguida de una forma italiana de estar de acuerdo, hace "desi", una persona de la India.
O yüzden A ve ardından Sphinx'in anagramı geliyor ve "birazcık" ise "iota" ki bu da Yunan alfabesinin dokuzunucu harfidir.
Por tanto es una "A", seguida de una similar a "Esfinge" y una "pizca" es la "iota", que es también la novena letra del alfabeto griego, cosa que seguro sabe, profesor Squires.
Sanırım kıçından biraz alacağım.
Creo que cogeré un poco de la grupa.
En azından onun için.
Al menos para ella.
Her zaman ilişkinin senin söylediğinden önce başladığından şüphelendim.
Siempre sospeché que el amorío empezó antes de lo que dijiste.
Iş yerinde zor bir günün ardından...
Después de un duro día de trabajo...
Bunun nasıl çalıştığından emin değilim.
No estoy del todo seguro de cómo funciona
Jackie Stewart'ın eski pantolonlarından,
De pantalones viejos de Jackie Stewart
Siz hükümet tarafından,
Entonces, ¿ recibiste del gobierno...
Birkaç ömrün ardından James'le konvoyda sürüşün,
Después de siglos de manejar junto a James...
İngiltere sadece üretir Gerçekten harcadıklarından % 5 daha fazla güç.
Gran Bretaña solo produce... 5 % más potencia de la que actualmente consume
"Barry" tarafından ne demek istediğini bilmiyorum.
" No sé a lo que se refiere con'Barry'"
Ne tür bir yüz aldı? Onu babasından aldığında?
¿ Qué clase de cara puso al recibir eso de su padre?
Sadece kendileri tarafından bilinen nedenlerle,
Por razones que solo ellos conocen...
Oradaki su birikintisine benziyor..... sıkıştıklarından sonra kendilerini kurtarmak için.
En algo como ese charco de allá... Hasta quedar atascados y poder salir usando cabrestantes
Formula 1 dünyasından parlayan bir yıldız.
Es una estrella del mundo de la Fórmula Uno
- Evet. - bir Datsun minibüsü tarafından dövüldü.
- Si - Fue derrotado... Por una furgoneta Datsun
Bu, onun "sınırın üstü" tarafından ne anlama geldiği.
Esto es a lo que él llama ir "más allá del límite"
Clarkson ve May tarafından organize başlamak için.
Organizado por Clarkson y May comenzara
Meslektaşlarım tarafından organize edilen rakipler, nihayet geldi.
Los adversarios, contactados por mis colegas... Finalmente llegaron
Neden Surfline'daki arkadaşlarından reklam için ucuz fiyat vermelerini istemiyorsun?
¿ Por qué no les pides a tus amigos de Surfline que te hagan descuento para publicar un anuncio?
Deran asker kaçağı olmaya devam edecekse onun bize ihtiyaç duymasından daha fazla ihtiyacımız olacak ona.
Si Deran sigue desaparecido en combate, vamos a necesitar a J más de lo que él nos necesita a nosotros.
Çünkü banka depozitleri IRS tarafından izleniyor.
Porque los depósitos bancarios son investigados por Hacienda.
Basınç ayarının kapalı olmadığından emin olmak istiyorum sadece.
Solo quiero asegurarme de que la presión esté bien calibrada.
Sanırım beni başından savdığı için memnun.
Creo que se alegró de deshacerse de mí.
Tamam, bir dahaki sefere barından çıkaracağım.
Bueno, la próxima vez lo haré en la barra.
Sen ilk günden kovulmayacağından emin ol da.
Pero asegúrate de que no te despidan a las primeras de cambio.
Kahramanımız silahını ateşledi, Lou'yu karnından vurdu.
El héroe abre fuego y le da a Lou en el estómago.
Bize yardımı dokunması açısından söyleyebileceğin herhangi bir şey?
¿ Nos puedes decir algo que nos ayude?
Kafasının arkasından vurmuş onu sonra cesedini bir deliğe atmış. Sonra da babamın beni terk eden bir şerefsiz olduğunu söylemişti.
Ella le pegó un tiro en la nuca, tiró su cadáver a un hoyo y luego me dijo que mi padre era un capullo que me había abandonado.
Silahından da kurtul.
Deshazte de tu arma.
10 gün önce bir CIA ajanı bir keskin nişancı tarafından vuruldu.
Hace diez días, un agente de la CIA fue asesinado por un tirador.
Seksi olmadığından değil sadece azıcık feminen.
Me parece sexi, pero un poco humillante.
En azından seni Washington'a gönderdiler. Seni sonsuza kadar masa arkasında tutamazlar.
Al menos irás a D. C., no a un escritorio de por vida.