Nego traducir español
33 traducción paralela
Kutsal Mesih'i inkar ettin.
Nego la divinidad de Cristo.
Kutsal Üçlü'yü inkar ettin.
Nego la Santisima Trinidad.
Bir süre reddetti, sonra kendini derin bir sessizliğe kapattı.
Nego todo... Hasta un cierto momento. Luego, se encerro en sí mismo, Se concentro intensamente.
Bedenin dine dönüşünü inkar ettin.
Nego la transubstanciación de la carne.
Şey, babam tek başına Shoebridge'lere gitmişti. Sonra da eve sabahın 4'ünde geldiği için annemle büyük bir kavga etmişti. Babam da anneme hiçbir şey anlatmamıştı.
Vera, recuerdo que una noche... mi padre fue en coche a casa de los Shoebridge solo y discutio con mama porque regreso a casa a las 4 de la madrugada y se nego a decirle lo que había estado haciendo.
Ne yaptığını sorardım ama bana cevap vermezdi.
Le pediria a donde habia ido, lo que habia hecho. Se nego a decirme.
Carson aslında burada olduğunu red mi etti?
Y carson nego haber estado aqui?
Ancak askeri rejim şiddet kullanıldığını reddediyor ve ne pahasına olursa olsun düzenin yeniden tesis edileceğini belirtiyor.
El regimen militar nego el uso de violencia... pero juro que el orden seria restablecido a cualquier precio. Ahora, las noticias deportivas.
Hayatı boyunca demişti ki kimseye seni seviyorum demeyeceğim.
Toda su vida se nego a decir "te amo" a alguien.
Abednego.
Abed-nego.
Pislik babanın ödemeyi reddettiğini söylemiştin.
Dijiste que el gilipollas de tu padre se nego.
- Çok önemli anlarda ateş etmeyi reddediyor.
Se nego a disparar en un momento realmente estupido.
Denetçinin raporunu çürütmeye devam ediyor.
EL GOBIERNO IRLANDÉS NEGO QUE LA GARDA RETUVIERA INFORMACION.
Belki de bu adamın peşinden koştuğun kadar anlamaya çalışsaydın, çaldığı her şeyin kara borsada rüşvet olarak kullanıldığını anlayabilirdin.
Quizá si estuviese tan interesada en saber cosas de ese tipo... en vez de agarrarlo, sabría que todo lo que ha robado hasta ahora... fue comprado en el mercado nego.
Bunu çok iyi bir fiyata alabilirsin, güven bana.
- Le gusto ese? Puede conseguir un perfecto nego con él, confie en mi.
Evet ama üretici Hess'in 29 haziranda siparişi iptal ettiğini ve borcunun kalanını ödemeyi reddettiğini söyledi.
Si, pero el fabricante dijo que Hess canceló la orden el 29 de junio y se nego a pagar el resto de la factura.
Dönüşmeyi reddetti.
Se nego a convertirse.
Kodları bilgisayara girmeyi unuttuğu zaman..
Se nego a introducir el codigo en la computadora
Bar baskınının nedeninin, barın sahibi Tanjo'nun şu adama para ödemeyi reddetmesi olduğunu düşünüyorum.
Yo creo que el bar fue redado porque Tanjo, el dueño... se nego a pagar dinero a este hombre.
Anlaşmak için ziyaretine gittiler. Reddedince sonu ölüm oldu. Adamın aklına morga girip Yusef'in bedenini çalmak gibi harika bir fikir geldi.
Pagale una llamada para cerrar el trato el se nego, lo tengo mortales, con la brillante idea de ir a la morgue y robando el cadaver de Jusef.
ve shamanların lideri oldu ama benim ustam reddetti, çünkü bu onun doğasıydı isteyen herkese veremezdi
Pero mi maestro se nego porque es su naturaleza no darsela a quienes se la piden
- Pazarlıkmış...
- Están nego...
Daniel inkâr etti.
Daniel lo nego,
Lieb uçuşu iptal etmeyeceğini söylediğinde o uçakta kalmak gibi bir niyetim yoktu.
Cuando Lieb se nego a aterrizar el avión. Yo no tenía intención de permanecer a bordo.
Hükümet partisi sözcüsü Lutulu'nun öldürülmesine sebep olduklarına dair tüm suçlamaları kesin bir dille reddetti.
Mientras que negó tener que ver en la muerte del Sr. Lutulu, un vocero del parido en el poder Zanu-PF ha suprimido cualquier platica de nego...
Nego Diamante, Marabá'daki en meşhur gece kulüplerinden biri olan Tropical'de bir gece bile kaçırmadı.
El Negro Diamante nunca se perdio una noche en el Tropical, una de las más conocidas discotecas en Marabá.
Nego'unun hayal edemediği ise, Serra Pelada kapandığında tamamen beş parasız kalacağı ve o dansçının başkentte başarılı bir iş kadını olacağıydı.
¿ Lo qué el Negro no podía imaginar era que cuando Sierra Pelada cerraba, el quedaria en la ruina y la bailarina que por allí... se convertiria en una exitosa empresaria.
... Maddox yorumda bulunmayı reddetti...
Maddox se nego hasta ahora a comentar...
Diana'nın, Dominik'in incisinin karıştırılmış olduğu suya tepki vermesi.
Diana se nego a beber una gota, combinado con la composición de la perla de Dominique.
Yeni bir hastayla karşılaşınca serbest bıraktı.
Un encuentro con un nuevo paciente nego que se suelte.
Dünyada iyi şeyler yapmak için beni yüzüstü bırakıyor.
El se nego porque quiere hacer el bien en este mundo.
Kesinlikle reddetti.
El lo nego rotundamente.
Bu da mükemmel bir iş fırsatı...
Esto supone una gran oportunidad de nego...