English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Netflix

Netflix traducir español

578 traducción paralela
Sosyal hayatim insanustu hizda kosmaktan ve Netflix'ten ibaret.
Mi vida social consiste en correr a velocidad sobrehumana y Netflix.
Netflix'de bu diziyi arayacağım hafta sonu, böylece bu küçük teorini hızlandırabilirim.
Bueno, me aseguraré de alquilarla este fin de semana para que pueda comprobar tu pequeña teoría.
Netflix'te listemin başına yazdım!
¡ Lo puse primero en la Lista de Netflix!
Aslında Netflix'de kaçıncı sıradayım diye bakıyordum.
En realidad, estaba actualizando mi cola del Netflix.
Tamam, DVD dükkanları için tanrıya şükrediyorum.
Cierto, bien, entonces, agradécele a Dios por el Netflix.
Netflix'in nasıl işlediğini bilmiyor musun?
¿ En serio no sabes cómo funciona Netflix?
Netflix'den kiraladığı filmler direk ofise geliyor ve o da işleri az olduğunda parça parça seyrediyor.
Sus rentas por NetFlix le llegan aquí a la oficina y las ve por partes cuando las cosas están algo lentas.
Netflix'ten bir film aldıysa kesin süresi geçmiştir.
¿ Cine? ¿ Su lista de Netflix está repleta?
Com'u duymadın mı? Çantalar için Netflix.
¿ Renta un Original o Compra una Imitación Barata "?
Biraz Grimaldi ve Netflix ile sıcak bir randevum var.
Tengo una cita ardiente con Grimaldi's y Netflix, ¿ por qué?
kütüphane kartın, Netflix üyeliği, Sam'in yeri.
Tu tarjeta de librería, membresía de netflix, Sam's Club.
Onun yerine Netflix'ten birkaç film satın aldım.
Pero tengo algunas películas que alquilé.
Netflix hesabını dondurmuş.
El banco ha bloqueado tu crédito.
Bir sürü film kiraladım.
Tengo un montón de películas de Netflix.
Netflix'indeki bağımsız filmleri izlemiş mi acaba?
¿ no ha visto tu colección de películas indie?
20 dolar Netflix'e.
20 $ en Netflix.
Netflix sayesinde filmleri internetten izleyebileceğinizi biliyor muydunuz?
¿ Sabían que Netflix te permite ver películas en tu computadora ahora?
Sen hayatımda gördüğüm en sinir bozucu, kiralık DVD'lerimi çalan, mangalını söndürmeyen adamsın!
Eres el más indignante ladrón de dvds Netflix, no-quitador-de-barbacoa... hombre que jamás he conocido!
Vampirler hakkında bildiği her şeyi filmlerden öğrenen birini vampir yapmayacağım.
- Mira, no convertiré a alguien que aprendió todo lo que sabe sobre vampiros de Netflix.
Biraz Grimaldi ve Netflix ile sıcak bir randevum var. Neden sordun?
Tengo una cita muy sexy con una pizza y una película. ¿ Por qué?
Netflix listesini görmek ister misin?
¿ Quieres ver su cola de reproducción de Netflix?
Facebook'una ve Netflix sepetine göz attım.
Comprobé su página en Facebook y su cola de espera en Netflix.
Netflix altı ay önce yolladı.
La renté hace seis meses.
- Netflix'den Slumber Party Zombie'ye bakıyorum.
- Descargo Slumber Party Zombie.
Nexflix indirme listesinde "NOVA" belgeselini buldum!
¡ encontré el documental Nova en tu lista de Netflix!
Netflix'ten izlemem lazım bir an önce.
Tengo que pillar esa mierda en Netflix.
Fantezi beyzbol liginden önce,... netflix hesabından önce...
Antes de tu liga imaginaria de béisbol, antes de tu cola de Netflix...
Hayır, hayır Netflix yok Neler olmuş olabileceğini düşündüğümden.
No, no hay un Netflix para lo que pudo haber sido.
Netflix gibi ancak bir mağazaya gidiyorsun ve videonun sınırlı bir koleksiyonun arasında seçiyorsun.
Es como Netflix, pero tienes que ir a una tienda, y escoger tu vídeo de una selección limitada.
Netflix'e katıldığında da aynen böyle söylemiştin.
Dijiste esa misma frase cuando te abonaste a Netflix.
Gus'la dün gece bir daha seyrettik.
Gus y yo la vimos en netflix otra vez ayer.
Burada Netflix'ten bir film izlemeye çalışıyorum.
Intento ver una película en Netflix.
Kahkahalar bitinceye kadar bekle. Ardından geriye sadece acı, pişmanlık ve şifresini bile hatırlayamadığın bir Netflix hesabı kalacak!
Sólo espera hasta que la risa termine... y todo lo que te quede sea dolor, arrepentimiento, y una cuenta en Netflix de la que no sabes la contraseña.
Netflix'den araştırabilirsin.
Deberías buscarlo en Netflix.
Geceleri, karım uyuyor ve ben uyuyamıyorum ayfonumda Netflix'i açıyorum ve suratıma yaklaştırıp dizi izliyorum.
No tiene que ser malo. Tarde a la noche, mi esposa duerme y no puedo dormir, pongo NETFLIX en mi I-phone, un buen par de auriculares y... miro una película así de cerca de mi cara.
"Hadi gel yatağımıza uzanalım ve Netflix izleyelim" diyorlar - ve tanıdığım 24 yaşında erkekler dahil evlerine gidip yataklarına oturup bir şeyler izliyorlar, bence artık böyle oluyor.
Siento como que las personas ahora dicen : "Veamos algo en Netflix en mi cama". Que sólo podría ser, la forma en la que chicos de 24 años, logran que te sientes en sus camas, pero creo que eso está pasando.
Ve netflix onları bana yolladı ve bende oturup izledim.
Y Netflix me la manda, y puedo solo sentarme y mirarla.
Netflix, Hulu ve Crackle, Blockbuster'ın kazandığı parayı hala kazanamıyor.
Te informo de que Netflix, Hulu y Crackle aún no ganan el dinero que gana Blockbuster.
Güzelmiş, Netflix'te mi Hulu'da mı?
Oh, eso es divertido. ¿ En Netflix o Hulu?
Netflix ve kuştüyü yorgan vardır umarım burada.
Será mejor que tengan el Netflix y nórdicos.
Netflix kullanıyorum.
Yo... yo tengo Netflix.
Ama hatırlasana, beni video dükkanına film almaya gönderdin.
Pero acuérdate de que me hiciste ir al videoclub. a por la película porque no podías esperar por Netflix?
- İlk fırsatta izleyeceğim.
Debe estar la primera en la cola de mi Netflix.
Bu filmi zaten izlediğimden, başkasına vermeye hakkım var.
No se re-regala, si ya la has visto en Netflix.
- Evet! Peki sen Netflix kuyruğundaki bütün geceni geçirdiğin göğüsleri montajlanmış, çılgın boşanmış kadınları nasıl tanıtırsın?
Sí. ¿ Y tú, cómo presentas al desfile de locas divorciadas con senos remasterizados digitalmente con las que sales?
Netflix'teki filmlerini izledim.
He visto todas tus películas del Netflix...
Eğer kazanırsam, merhaba Netflix üyeliği.
Si gano, hola suscripción a Netflix.
Netflix'den aldıklarım var.
Tengo, como, cinco cosas de Netflix.
Netflix'den harika filmler aldık güzel yiyeceklerimiz de var.
Tenemos algo divertido en Netflix y algo de buena comida.
"Netflix" arkadaşıyız.
Somos amigos de Netflix.
Çünkü Netflix'i bekleyemedin?
.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]