English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Neşli

Neşli traducir español

710 traducción paralela
"Selam sana neşli..."
"Salve a ti, alegue..."
Neşli mi?
Alegue?
Yani siz şimdi, milyonlarca yıl önce nesli tükendikleri varsayılan bu canavarların canlı nesillerini gördüğünüzü mü ifade ediyorsunuz?
"¿ Quiere decir que vio descendientes vivientes de estos monstruos que se supone que han estado muertos desde hace millones de años?"
"Bu öykü, mermilerden kaçabilseler bile,..." "... savaşın yıkıp geçtiği bir nesli... " "... anlatmaya çalışır. "
Simplemente intentará relatar sobre una generación de hombres... que, aunque lograron escapar a sus bombas... fueron destruidos por la guerra... "
Ben nesli tükenmekte olan bir türe aitim.
El problema es que pertenezco a una raza en vías de extinción.
Yeni bir domuz nesli büyümüştü. Birileri ihtimallerin ve güzelliklerin, çiftlik ve onun değerli lideri için onur verici olduğunu varsayabilirdi.
Crecieron una nueva generación de cerdos, dotados con lo que era considerado como artes y dones, que complacían mucho a toda la Granja Animal.
Atalarımın kırk nesli ağlar, borcumun ödenmesi gerek.
Cuarenta generaciones de antepasados gritan que pague mi deuda.
Kısacası, nesli tükenmekte olan gazeteci centilmenler için... kusursuz bir örnek oluşturuyor.
En resumen, es un ejemplo perfecto de esa raza en extinción, la vieja guardia de la prensa.
Plowmanların yedi nesli burada yatıyor...
También la madre de Hope.
Yeni Kaledonya'ya özgü olan kagu tüyleri için avlandığından neredeyse nesli tükenmek üzeredir.
El kagu, originario Nueva Caledonia cazado por su plumaje se ha casi extinguido.
İncilin kutsal erkek ve kadınlarının nesli.
Son las generaciones de los santos hombres y mujeres de la Biblia.
Yıllarımızı alabilir, bütün bir nesli alabilir, fakat Kazak Kardeşliği yeniden yükselecek, ateş ve kılıçla ve bunu Polonyalılara bir bir ödeteceğiz.
Quizá lleve años, quizá lleve una entera generación, pero la Hermandad Cosaca resurgirá, con fuego y espada, y hará pagar a los polacos todo lo que hicieron.
- Ben nesli tükenen bir türüm.
- Una casta que desaparece.
- Nesli tükenmiş.
No existe, extinguido.
Düşük yaptığın zaman merak ediyorsun, çocuğunun nesli de etkilenip, perişan mı olacak.
Cuando experimentas algo así te preguntas si afectará a la generación de tus hijos y te crea confusión.
Köle olarak yaşamaları için bir insan nesli yaratılması yanlıştır.
No está bien crear una especie humana para que vivan como esclavos.
Üzülerek söylüyorum ki... Galiba bu çocuklar ailenin son nesli.
Y lamento decir que... creo que esta será la última generación.
Onun nesli ev hayatının zevklerinden mahrum oldu.
A su generación se le han negado los placeres de la vida.
Her 50000 yılda bir, nesli tükeniyor.
Cada 50.000 años, la raza muere.
Kanelerin teşkilattaki dördüncü nesli ve ilk kovulanı olmak üzere.
Cuatro generaciones Kane y yo soy el primero al que despiden del departamento, y por mi culpa.
Nesli tükenmiş bir ırk.
Una raza antiquísima.
O nesli tükenmekte olan bir kaplan gibidir.
Es un tigre moribundo.
Nesli 50 milyon yıI önce tükendi.
¡ Se extinguió hace más de 50 millones de años!
Nesli tükenmekte olan gerçeğin bu olduğuna bahse girerim.
Apuesto a que es la mera verdad.
Sizin Aşk Nesli'nden olduğunuzu sanıyordum.
Se supone que ustedes son la Generación del Amor.
Eğer karımın altı yaşında bir çocuk gibi konuştuğunu ve nesli tükenmiş bir kabuklu deniz hayvanı gibi seviştiğini söylemek istersem söylerim ve bunu yapmak için sevgilisinin iznini almam da gerekmez.
Pues yo digo que mi mujer habla como un niño de 6 años y hace el amor como un molusco fósil. ¡ No necesito el permiso de su amante!
Dinozorların nesli tükenmeden önce bu gezegene 140 milyon yıl boyunca hükmettiğini düşünebiliyor musun?
¿ Sabías que los dinosaurios dominaron el planeta durante 140 millones de años antes de extinguirse?
Oysa insanoğlu bu gezegende yalnızca 40,000 yıldır bulunmasına rağmen nesli tükenmeye yüz tuttu.
El hombre lleva en este planeta sólo unos 40.000 años y ya se enfrenta a la extinción.
Toprak hala nemliyken filizlenip büyüyebilsinler diye, tohumlar aceleyle fırlatılır ki böylece gelecek nesli başlatmak için daha çok tohum yayabilirler.
Las semillas salen. Germinan y crecen en suelo húmedo para poder producir más semillas para la próxima generación.
O çok güzel... Onu burada nesli tükenen bir kuşmuşcasına... tutmak isteyeceğini düşündük.
Asi esta tan bonita nos figuramos que querrias tenerla enjaulada aquí...
Çok severek bizon avlıyorum ama artık bu hayvanların nesli tükeniyor.
Me gusta cazar búfalos pero ya casi no hay.
Artık Jedi'ların nesli tükendi.
Ahora los Jedi se han extinguido.
Jedi'ların nesli tükendi.
Los Jedi fueron extinguidos.
Ari halkını nesli tükenmekten kurtarmak için bu dürtüyü içinde hissettiğinde
Cuando sientas dentro de ti el deseo de salvar a la raza aria de su extinción.
Burada yargılanması gereken sanık değil, bu aptal düzendir. Koca bir nesli savaş adına doğranmaya sevinçle gönderen ve Lovelass gibi talihsiz bir aptalı haykırdığı sözler yüzünden... büyük bir küstahlıkla buraya yargılanmaya çağırma cüreti gösteren bu aptal düzendir.
No es el acusado el que debería ser sometido a juicio, sino un sistema borracho que envía alegremente a una generación a la muerte en nombre de la guerra y además tiene la audacia de llevar a un desventurado como Lovelass
Kampanyadan bir sözcü Windscale'deki nükleer reaktör ve alakalı nükleer atıkların İngiliz nesli için büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi.
Un portavoz de la campaña d ¡ jo que la planta atómica y los desperd ¡ c ¡ os asociados a Windscale constituyen una amenaza para generaciones de ingleses.
Bir kaç ay içinde doğacak olan yeni bir tarayıcı nesli var.
Hay toda una generación de soldados scanners a pocos meses de nacer.
Bizim gibilerin nesli tükeniyor.
La gente como nosotros tiene los días contados.
- Ama Taarak ırkı öldü. Nesli tükendi.
- Los taarakianos están extingmidos.
New York'ta bir sürü psikopat varken cinayeti nesli tükenmekte olan bir canlıya mı atmaya çalışıyorsunuz?
Con la de psicópatas que hay... en Nueva York, ¿ culpan a una especie protegida?
Ve sonra da nesli tükendi. Ya da... hemen hemen nesli tükendi.
Hasta que se extinguieron ó casi se extinguieron
Dünya'daki açlıkla savaşır, nesli tükenmekte olan türleri korur ve Claudine'deki ipekten yapılmış olan muhteşem elbiseyi alırım.
Lucha contra el hambre en el mundo, salvar especies en peligro de extinción, y hasta que agarre fabuloso vestido de seda Claudine en la.
Yakında nesli tükenecek biri.
En grave peligro de extinción.
Eski nesli idare etmek güç oluyor.
La gente chapada a la antigua siempre es un fastidio.
Buna,'ben'nesli diyorlar.
A esta generación la llaman la generación del "yo".
Coelacanth. Dikenli antik balık, tarih öncesi balık. Nesli tükenmiş olduğuna inanılıyordu.
- Un pez desapareció descubierto en 19...
Şimdi her iki nesli de kaybedebiliriz.
Ahora tal vez perdamos ambas ascendencias.
Erkeklerin nesli yıllar önce tükendi.
Los hombres se extinguieron hace años.
Ne demek nesli tükendi Biz mamut değiliz ki!
¿ Que quiere decir con "extinguidos"? No somos mamuts, ¡ he!
Nesli tükenenlerden.
No quedan muchos como tú.
Gerçekten nesli tükenmek üzere olan türler var burada sırıtan silahsız bir kabayı.
Tenemos una especie en peligro de extinción un rufián desarmada con una mandíbula sangrante.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]