English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ N ] / Nobel

Nobel traducir español

909 traducción paralela
Dr. Tobel, 1939 yılında fizik dalında The Maximum Request ile ödüllendirildi.
¿ Dr. Tobel? El premio Nobel de Física de 1939.
Bir kadına Nobel ödülü.
El premio Nobel a una mujer.
Nobel Ödülü sahibi.
Ganadaor del Premio Nobel.
Kemoterapinin şiddetli akıl hastalıklarında kullanımı üzerine yaptığı çalışmalarından ötürü Nobel Ödülü'nü kazanan saygıdeğer Dr. Richard H. Thorndyke.
Ganaddor del Premio Nobel por sus trabajos en el uso de la quimoterapia en psicosis severa. El distinguido Dr. Richard H. Thorndyke.
Doktor Carrington, Nobel ödülü kazanabilirsiniz.
Usted ganó el Premio Nobel.
Doktor Barnaby Fulton, gelecekteki Nobel Ödülü sahibiyle el sıkışayım.
- Impresionante. Dr. Fulton, déjeme estrechar la mano del próximo premio Nobel.
Nobel ödülünü ne zaman aldı?
¿ Cuándo ganó el Premio Nobel?
Ama hiç diploma almadıysan... benim yaşıma gelince... Nobel Ödülü gibi değer kazanıyor.
Pero si nunca lo has tenido, a mi edad, es como el Premio Nobel.
- Nobelli yazarımıza bir kitap imzalar mıydınız?
¿ Le dedicará una copia a nuestro premio Nobel?
- Kimya dalında Nobel ödülü var.
Dr. Linus Tyler. ¿ Quién es?
Murphy çorbaları davasında şahitlik etmişti.
- Es premio Nobel de química. Se acuerda de aquello de la sopa casera "Madre Murphys".
Ayrıca Nobel ödüllü birine ders veriyorum.
Enseñé a un premio Nobel.
Ben Nobel ödülü aldığımı hep unuturum.
Nunca pienso en mí como premio Nobel.
Aslında kuzenim Maurice Nobel almalı. Dönünce kesin alır.
Mi primo Maurice es quien debería tenerlo y lo tendrá cuando regresé.
Evet harika bir kimyager. İyi bir öğrenci, Nobel ödüllü bir bilim adamı.
Claro, un químico brillante, miembro de la Phi Beta Kappa, ganador del Nobel.
- Kolonizasyonu kolaylaştırmak ve Nobel ödülü almak istiyormusunuz? Neden.
¿ Quiere ganar un Premio Nóbel?
Nobel diye bir İsveçli kimyagerin son buluşu.
Una invención reciente de un químico sueco llamado Nobel.
Dr. Boden, Amerikalı fizikçi, Nobel Ödülü sahibi. Atom ve hidrojen bombası üzerine çalışmaları var.
el Dr. Boden, físico americano, Premio Nobel, especialista en Física Nuclear.
- A Webley automatic... lt's Nobel Prize juice.
- Una Webley automática...
Senin hissen kaç tane Nobel ödülü edecektir?
¿ Su parte asciende a... cuántos premios Nobel?
Rose hayatım, Nobel'i senin kazanacağına eminim.
Querida Rose, estoy seguro de que conseguirás el Premio Nobel.
"Danke şöyle, Danke böyle. Danke iki sentlik kurdela parçası kazandı." Sanki Nobel Ödülü kazandığını düşünüyordun.
Danke se gana un premio cualquiera, y actúas como si fuera el Nobel.
Bu Nobel Ödülünü kazanan adam değil mi?
Mire, ¿ no es él el del premio Nobel?
Resimdeki, Nobel ödüllü arkeolog Profesör William Bennett. Kendisi, Stephan Gomalk tarafından siyasi bir darbe için masum bir piyon olarak kullanılıyor.
Este es el profesor William Bennett, premio Nobel de arqueología que es el peón inocente de un golpe de estado planeado por este hombre, Stephan Gomalk.
24 yaşındaki başarısıyla Nobel ödülü almış.
Con 24 años descubrió algo que le valió el premio Nobel.
Öğrencilerimize Nobel Ödülü nasıl alınır onu anlatıyordum.
Intentaba explicarles a los alumnos cómo ganar un premió Nobel.
Nobel ödülünü benim yerime o almalıydı.
Él debería haber ganado el premio.
"Nobel Ödülü almış biri niye Çin'e gelmek ister?"
¿ Para qué quiere un premio Nobel visitar China?
İsveçli yazar, 1909 Nobel ödülü.
Un escritor sueco, Premio Nobel en 1909.
42 yaşında ise Nobel Ödülü aldı.
PREMIO NOBEL A LOS 42 AÑOS
60 yaşında ise Nobel Ödülü aldı.
PREMIO NOBEL A LOS 6O AÑOS
31 yaşında ise Nobel Ödülü aldı.
PREMIO NOBEL A LOS 31 AÑOS
"O Nobel Ödülüyle içmeye utanmıyor musun?" diyecektim.
"¿ No le da vergüenza beber así, con su premio Nobel?"
Sanki Nobel ödülü kazanacaksın!
Así no es como ganarás el Premio Nóbel o algo parecido.
Olsaydı, patenti kendim alıp servet yapar,... Nobel'i de kazanır, emekli olurdum.
Si lo hubiera lo patentaría yo, ganaría un millón de dólares, ganaría el Premio Nobel y me jubilaría.
Sayın Başkan, eğer mübarek bir insan olmak istiyorsanız, tarihte iyi bir yer almak belki de Nobel Ödülü'nü almak istiyorsanız, bu insanları serbest bırakmalısınız.
Señor presidente, si usted quiere ser recordado en la historia como un hombre santo, hasta puede ganar el premio Nóbel, debería liberar a los rehenes
Nobel Ödülü sahibi.
Ganador del Premio Nobel.
Şiddetli psikoz tedavisinde kemoterapinin kullanımı konusundaki çalışmalarıyla Nobel Ödülü'nü kazandı.
Ganador del Premio Nobel por sus trabajos sobre el uso de quimioterapia... en la psicosis aguda.
"Neden Nobel Ödülü'nü sen kazanmadın baba?"
¿ Por qué no te han dado el Nobel, papá?
Kimisi neden Graham Greene'in de Nobel Ödülü kazanmadığını merak ediyor zaten, tipini siktiğim!
Pregunta por qué a Greene tampoco se lo dieron, cretino.
Nobel Ödüllü Profesör Wallace'ın bir söyleşisinden.
De una entrevista realizada al ganador del Premio Nobel, el profesor Wallace.
Herkes yutkunur ve bağırmaya başlar :
Todo el mundo con la boca abierta y gritando : "¡ Se merece el Premio Nobel!"
Evet, Nobel Ödünü'nü kazanacağım.
Conseguiré un Premio Nobel.
En iyi ihtimalle şu Nobel Ödülü'nü alırsın.
En el mejor de los casos, conseguirás tu Premio Nobel.
Nobel...
Nóbel...
Gelecek sene Nobel Ödülünü alacaz. Büyük paraların olduğu yer.
El año que viene optaremos al Nobel, da mas real.
Albert Schweitzer!
¡ El Nobel de la Paz!
Tıp'ta Nobel ödülü alanlar hakkında konuşmak ister misiniz?
¿ Quieres hablar de Ganadores del Premio Nobel en medicina?
Nobel ödülünüz vardı galiba.
¿ Premio Nobel?
Set sail for home, for England!
El zumo del premio nobel.
Nobel Ödülü.
Premio Nóbel. "N" mayúscula...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]