Noé traducir español
562 traducción paralela
O gemi Nuh'un Gemisi ile kardeş!
¡ Ese barco es contemporáneo del Arca de Noé!
Nuh da neden bir avuç maymunla güvertede durmadığımı anlayamazdı.
Y Noé estaba empeñado en que me quedara a bordo.
Nuh'un gemisi ve tahta askerler vardı.
El arca de Noé y soldados de madera.
Kendimi, köprü üzerinde durup arkın doluşunu seyreden Nuh gibi hissediyorum.
Me siento como Noé, a bordo del arca, mirando cómo se llena.
Nuh peygamberi beklemeyecek misin?
¿ No vas a esperar a Noé?
Xanadu'nun canlıları Gökyüzünün kuşları. Denizin balıkları. Karanın ve cangılın yaratıkları Her birinden ikişer adet.
El ganado de Xanadu las aves del cielo, los peces del mar las fieras del campo y de la selva dos de cada uno, los mayores zoológicos privados del mundo desde Noé.
Hay gayret, Noah.
¡ Arriba, Noé!
Deh, Noah.
Vamos, Noé.
Çüş, Noah.
¡ So, Noé!
Deh, Noah!
Vamos, Noé.
Bu keşif seferi için küçük bir servet harcadım ve bu kral Nuh'un Gemisi'ni mi oynamamızı istiyor?
¿ Con lo que he invertido en traer esta expedición, ese rey cree que vamos a jugar al Arca de Noé?
Bundan yılar önce Nuh peygamber ahşap bir gemiyle dünyadaki yaşamı kurtarmıştı.
Noé salvó al mundo con un arca de madera.
Ve Tanrı Nuh'a dönüp dedi ki ;
Entonces Dios dijo a Noé :
Bir adet 20. Yüzyılın Nuh'un Gemisi, ha?
El arca de Noé del siglo XX.
Nuh'un Gemisi ne durumda? Şu yeni gezegene varabilecek mi?
¿ Llegará su arca de Noé a ese planeta?
Teşekkürler. Ancak Nuh olsaydı başvurumu hemen reddederdi.
Gracias, pero Noé habría rechazado mi solicitud sin pensárselo.
Sirk treni Nuh'un Gemisi gibidir, Hayvanları ve bakıcılarını Tozun, çamurun, sıcağın ve fırtınaların içinden geçirerek,
Los trenes del circo, como el Arca de Noé, llevarán y protegerán a hombres y bestias... de diluvios y lodo, calor y tormentas, a través del triunfo y la adversidad.
Buzul Çağı'nı, Büyük Tufanı ve... Güverteden bana el sallayan Nuh'u.
- La era del hielo, las grandes inundaciones y Noé llevándome a bordo.
Ben "Nuh'un gemisi" denen bir mahallede doğup büyüdüm.
Me crié en un barrio llamado "El Arca de Noé".
Ham babasını çıplak gördüğü için lanetlenmişti.
Noé maldijo a su hijo Cam por verle desnudo.
... uzay gemimiz yani Nuh'un Gemisi sığınacak başka bi gezegen arayan insanları kurtarmaya çalışmaktadır.
... y la nave espacial, la nueva Arca de Noé, intenta escapar, mientras el resto de humanidad busca refugio en otro planeta.
Nuh'u birkaç hayvanla şu güvertede görmeden asla inanmam.
No lo creeré hasta que vea a Noé y animales en la cubierta.
- Nuh'un kurbanları.
- El sacrificio de Noé.
Yaratılışta Nuh peygamber çıplak tasvir edilir.
El Génesis describe a Noé desnudo.
Ve Şit'in tohumundan, nesiller sonra Nuh doğdu.
Fue de Set, a lo largo de generaciones, de quien nació Noé.
Ve Nuh Tanrı'nın gözünde lütuf buldu.
Y Noé cayó en gracia a los ojos del Señor.
Nuh üç oğluyla yaşıyordu :
Noé vivía con sus hijos :
Nuh kendi neslinde mükemmel bir insandı.
Noé era excelente entre los demás.
Nuh.
Noé.
Nuh.
¡ Noé!
Sadece Nuh ve gemisinde bulunanlar sağ kaldı.
Sólo quedaban vivos Noé y los que estaban con él en el arca.
Ve Nuh suların çekildiğini görmek için kuzgunu gönderdi.
Y Noé liberó un cuervo para ver si las aguas bajaban de nivel.
Kuzgun Nuh'a geri dönmedi.
Y el cuervo ya no regresó junto a Noé.
Ve tufandan sonra Nuh'un oğullarının oğulları oldu.
Tras el diluvio, nacieron hijos de los hijos de Noé.
Bunlar Nuh'un oğullarının kabileleriydi.
Éstos son los descendientes de los hijos de Noé.
Nuh imanla bir gemi yaptı bu evi kurtarmak için.
De Noé, que con su fe construyó un arca... ... para salvar a nuestro pueblo.
Nuh, Sam'ın babasıydı Sam, Arfaksat'ın.
Noé fue padre de Sem... ... y Sem, de Arphaxad...
Nuh gemideyken, insanlar zaten yağmur için yeterince dua etmedi mi?
Cuando Noé estaba en el arca ¿ la gente rezaba por lluvia?
Ev düpedüz Nuh'un Gemisi gibiymiş.
El edificio parece un arca de Noé.
Eğer kötü haber isteseydim, Nuh ve Sel Baskını'nı okurdum.
Si quiero noticias malas, puedo leer Noé y el Diluvio.
- Noah ismini nereden aldın?
- ¿ De dónde sacaste un nombre como Noé?
Nuh'un Gemisi.
El arca de Noé.
Noah, eğer isterseniz biraz şarap var.
Oye, Noé, hay un poco de vino si queréis.
Seni görmeye geldim Noah çünkü seni görmek istedim.
Vengo a verte porque quiero venir a verte, Noé.
Noah?
Oye. ¿ Noé?
Hadi.
Vamos, Noé.
Onu, kaptanın burnuna sıkması bende.
Y esta vez me toca a mi llevársela al "viejo". ¿ Noe es así Mr. Roberts?
- Ben ona Nuh diyorum!
Yo lo llamaba tío Noé.
- Pua, uzun zaman oldu.
¡ Rick, aloha noe!
Nasılsın Noah?
¿ Cómo estás, Noé?
Noah?
¿ Noé?