Nımm traducir español
1,193 traducción paralela
- Neden "hımm" ladığını söyle.
Louise, dime por que.
Mm, test sonuçların geldi.
Tus resultados están ya.
O 8 mm'lik kamerayı aldıktan sonra, oğlanların her yaptığını çektik.
Cuando compré la cámara de súper 8, filmamos todo lo que hacían los chicos.
Mm, gözyaşların o kadar lezzetli ve tatlı ki!
Mmm, tus lagrimas son tan deliciosas, super.
Tamam, eşyalarınızdan herhangi birisi çıktığınızdan beri gözünüzün önünden ayrıldı mı?
Mm, ok, tiene algunos de sus objetos personales que ya no están con usted?
10-1 7 MM dosysını aç.
Abre expediente 10-1 7 MM.
Mm-hmm. Avukat olarak bu işleri sen batırdın.
Bueno, como mi abogado, cierra la boca, idiota.
O zaman 2 hafta daha atış yapacaksın. Mm, hayır.
Entonces, lanza por dos semanas.
Bunu nasıI açıklayacaksın bakalım?
- ¿ Mm? ¿ Qué tiene que decir a su favor?
Sen benim avukatımmısın yoksa başkalarınınmı?
¿ Eres mi abogado o el de alguien mas?
Hımm, ve onlar... Hepsine bilinen tüm elebaşlar hakkında bilgi verildi. Fotoğraflarını gördüler, değil mi?
Sí, hay vigilancia en puntos estratégicos en la ruta y se les ha indicado quiénes son los buscapleitos.
Hımm, kadının adı da Lucy Watkins'miş.
Bueno, su nombre es Lucy Watkins...
Sanki lanet karımmışsın gibi tartışıyorum seninle.
Estoy peleando contigo como si fueras mi maldita esposa.
Derinizi kaskatı kesebilecek kadar soğuk. Ki bu da çok soğuk. Bir dakikadan kısa bir sürede, derinizin bir milimi bile buna maruz kalsa donarsınız.
Ese frío es suficiente para congelar la piel en un minuto aunque sólo se exponga 1 mm.
Sonra anladım ki sırt ağrımın nedeni kimseyle beraber olmayışımmış.
Luego supe que los problemas lumbares eran por eso.
"Higgins" geminin kaptanının ismi.
Mm-Hmm. Higgins. Sabes, ese es el nombre del Capitán.
Kaynağım yavaştan aldıklarını söyledi. Mm.
- Mi fuente dice que están quietos.
- Alfred... - Mm-hmm? Bütün hayatım, benim gibi birinin olamıyacağını düşünerek geçti.
Alfred... crecí pensando que no había nadie como yo, que estaba completamente sola.
Arkadaşımmışsın gibi yapmanı istedi.
- ¿ Te ha dicho que fueras mi amiga?
Bayanın önünde oturuyordunuz, değil mi?
Usted estaba sentado delante de la voluntaria, ¿ verdad? - Mm-hmm.
Yakın mesafeden ateş edilince 9 mm'lik bir kurşunun kafatasına ne yaptığını biliyor musun?
¿ Sabes lo que hace con un cráneo una bala de 9 mm. a quemarropa?
Kibar ve anlayışlı bir yapın var. Ama yine de bu şekilde öğrenmemeliydin.
Mm, mm, naturaleza amable y comprensiva, pero aún así ha sido una manera muy mierdosa de enterarse.
Dinle Çaylak, sırf yeni bir kız arkadaşın var diye dünya aniden kocaman yeşil bir bonibona dönmez.
Mira, sólo porque tienes novia nueva no significa que el mundo de pronto se ha convertido en un MM verde gigante.
Ona Michael'ın büyük ağabeyi Casey'i ayarladım.
Mm-hmm. Le arreglé una cita con el hermano mayor de Michael, Casey.
Her neyse, hımm ben de tüm bu bebek işini düşünüyordum ve Bence Kelly Ripa ile bebek yapmalısın
He estado pensando en este asunto del bebé, y decidí que tienes que tenerlo con Kelly Ripa.
Mm, Kyle'ın parası!
Mmmmm, dinero de Kyle...
Ama bir keş üzerime 9 mm'lik doğrultursa onu vuracak mısın?
Pero si un drogadicto me amenaza, necesito que lo mates.
- Şimdi yapman gereken arabana geri dönmek, - Mm-hmm. Saçını birkaç yüz kere daha taramak ve -
Regrese a su auto y arréglese el cabello unas 200 veces más.
Birkaç ay kız arkadaşımmış gibi davranacaksın.
Fingir que eres mi novia por un par de meses.
- Ne? Eli masanın altına gitti.
Mm, no, una mano se metió debajo del escritorio, ahí es cuando me detuve.
Lanet olası karımmışsın gibi konuşma.
No me hables como si fueras mi esposa.
Her neyse ıımm.. ... beni kapattığın için teşekkürler.
Sin embargo, gracias por... apagarme...
- Mm. Ben rol Tobias'ın sanıyordum.
- Creí que el papel era de Tobías.
Bir gece, 8 mm lik kameramı aldım ve kaza kurşun kameramın lensine geldi.
Entonces, una noche, Llevé mi cámara ahí, y una de las balas disparadas golpeó en mi lente.
Kırmızı ışık kamerası, kadının hızının saatte 83 km olarak kaydetmişti, değil mi?
La luz roja de la cámara tomó su aceleración a 85 kilómetros por hora, ¿ cierto? Mm-hmm.
Jaycobs'ın silahı bulduğunu söylediği yerden birkaç ev ilerdeki bahçede 9 mm lik kurşun buldum.
Hallé un cartucho encasquillado en el patio de una casa, cerca de donde Jaycobs dijo haber encontrado el arma.
Göğüsü hazırlayın ve 10 mm'lik tüp açın.
Preparo el pecho y abro un Francés del 32.
Kadın çantasındaki 9 kalibreyi çekiyor.
Ella está alcanzando una 9 mm en su bolso.
Şehir merkezine, Polis Merkezi'nin çevresine kıçının dibine.
mm,... Ayuntamiento, Comisarías de policía, metérsela por el culo.
Asla, bir milyon yıl geçse de olmaz, kesinlikle hayır, olmaz Jose, hiç şansın yok, nayır, mm-mm, nuh-uh, oh-oh, ve benim favorim, uçurumdan düşen adam...
Nunca, ni en un millón de años, desde luego que no, ni hablar, ni lo sueñes, nanay, olvídalo. Y mi preferida de toda la vida : un tipo cayéndose por un barranco.
Asla bir milyon yıl geçse de olmaz, kesinlikle hayır, olmaz Jose, hiç şansın yok, nayır mm-mm, nuh-uh, oh-oh, ve benim favorim, uçurumdan düşen adam...
Nunca, ni en un millón de años, desde luego que no, ni hablar, ni lo sueñes, nanay, olvídalo. Y mi preferida de toda la vida : un tío cayéndose por un barranco.
"Hafiye pasta yarışmasını kazandı" Mm!
INVESTIGADOR GANA CONCURSO DE PASTELES
Yarın sabah ilk olarak kıvırmaya başlayacağım. Mm-hmm.
Debo comenzar a operar a primera hora de la mañana.
Dinle, patlamayan 9 mm'lik kurşuna rastladın mı?
¿ Alguna vez te sucedió que una bala de 9mm no se disparó?
Annenki gibi saçın var. Mm-hmm.
Tienes el cabello como tu mamá.
Hayatımın geri kalanını küçük bir parça plastiğin belirlemesi gerçekten çok ilginç ama...
Curioso cómo ha determinado mi vida una pieza de plàstico de 6 mm...
Onların arasında kendi halkımmış gibi yürüyebiliyorum, artık.
Que los griegos vean cómo camino entre mi gente.
- Sen Rodney olmalısın. - Mm-hmm.
Tú debes de ser Rodney.
Ufukta ise, düşman kıyılarındaki hedeflere 15 ve 16 inçlik mermileri ateşleyen bombardıman gemilerimizin silahlarının parıltısı var.
En el horizonte, flash tras flash de los cañones de los barcos, disparan sus cañones de 381 y 406 mm contra los objetivos en la costa.
Sen de yapmıştın.
- Mm. Tû las hiciste.
35 mm'lik kameranın çerçevesi canlıdır.
El marco de mi cámara esta vivo.