English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / O kadar da önemli değil

O kadar da önemli değil traducir español

320 traducción paralela
O kadar da önemli değil.
No es tan importante.
- Aslında o kadar da önemli değil.
Después de todo.. -
Damat burada değil, gördüğünüz gibi. Damat o kadar da önemli değil, değil mi, canım?
Bueno, estoy seguro de que todo irá a la perfección y será una gran boda.
O kadar da önemli değil.
Tampoco es tan grave.
- Ödümü patlattın. - O kadar da önemli değil.
- Me has acojonado.
Ama o kadar da önemli değil. "
"... y a la vez no importa nada. "
O at o kadar da önemli değil. Yeter ki sen üzülme.
No me importa ese caballo si hace que te preocupes tanto.
O kadar da önemli değil, değil mi? İnsanlar arasındaki ilişkiler gibi değil.
No es tan importante como las relaciones entre las personas.
Zaman o kadar da önemli değil.
El tiempo no es muy importante.
Hayır, o kadar da önemli değil.
- No es importante.
Arama emri yoksa o kadar da önemli değil demek ki.
Si no tiene la orden, no es muy importante.
O kadar da önemli değil.
No es importante.
Sanırım bütün bunlar o kadar da önemli değil.
"Yo pienso que todo este asunto no es tan importante."
O kadar da önemli değil.Onunla aynı ortamda olduğumuzda kendimi görünmez biriymiş gibi hissediyorum.
No pasa nada. Es que cuando está alrededor, me siento invisible.
Gitmen o kadar da önemli değil, ama en azından hayatta olduğunu bildirebilirdin.
No me importó que te fueras, pero al menos debiste avisarme que estabas vivo.
- Bu o kadar da önemli değil.
- Bueno... Neville Bartos. ¿ Ese soplón?
- O kadar da önemli değil.
- No es tan importante.
- Ayrıca, aşk o kadar da önemli değil.
- Aparte, el amor no es tan importante.
Doğrusu, bu o kadar da önemli değil.
La verdad es que no me corre prisa.
O kadar da önemli değil.
No es gran cosa.
Bu o kadar da önemli değil aslında.
No importa lo que haya sucedido.
Neyse o kadar da önemli değil.
Oh, Bueno, creo que realmente no tiene importancia.
O kadar da önemli değil.
No dramaticemos.
Sonra neler olacağı o kadar da önemli değil, ne dersiniz?
Después de eso no importará mucho lo que pase, ¿ no?
Şans o kadar da önemli değil.
Pero podemos cambiar un poco el destino.
Açıklaması çok zor, ama, şu anda bu o kadar da önemli değil.
Sería difícil explicarlo. pero eso no importa ahora mismo.
O kadar da önemli değil.
No es la gran cosa.
- Müzik benim için o kadar da önemli değil.
- Ah, la música no es muy importante para mí.
Ben isterdim aslında ama o kadar da önemli değil.
Yo quiero. Pero, ¿ qué demonios?
Sonuçlar o kadar da önemli değil.
Los resultados no son importantes.
Bu o kadar da önemli değil. Sevdiğin bir taraf var. Herkesin vardır.
Así que prefieres un lado de la cama.
O kadar da önemli değil canım.
iNo es paratanto!
Aslında, gözler o kadar da önemli değil.
En realidad, los ojos, No importa realmente.
Okyanus o kadar da önemli değil şuanda!
El océano no es tan importante ahora! Eventualmente lo veré!
Dinle baba, o kadar da önemli değil ki!
No asesinó al papa.
Dinle, Jimmy, bu o kadar da önemli değil.
Escucha, Jimmy, no podría ser menos importante.
Oh, zaman o kadar da önemli değil Bayan Belle.
El tiempo no es importante Sra. Belle
Tek bir taraf var, o da İngiltere, ne kadar zengin ya da fakir olduğumuz önemli değil.
Sólo hay un lado : Inglaterra. No importa lo arriba o abajo que estemos.
Bu senin için neden bu kadar önemli? Ölmem ya da yaşamam umurunda değil. - Hadi.
¿ Por qué lo tomas así si te da igual que muera o no?
Bak bu da çarpık. Yakından bak. Aslında bununki o kadar önemli değil.
¡ Mírame bien, que no es tan horrible!
Bay Clemmon'un 09 : 00'dan 17 : 00'a kadar emir vermesi önemli değil ama... Sen işteyken ya da seyahatteyken ya da müşterilerinin elini tutarken boş zamanımı dolduracak bir şey arıyorum.
No me molesta el dictado del Sr. Clemmon de 9 : 00 a 5 : 00, pero... debo encontrar algo para llenar el hueco cuando trabajas o sales de viaje... o consientes a tus clientes, ¿ no crees?
Mesela tenisin temel kurallarını bilmeyiz, veya acılı karides yapmayı bilmeyiz. Sadece biraz hayrına hemşirelik işte. Ama o kadar da önemli bir şey değil.
Las reglas del tenis o una receta de camarones con curry... enfermería caritativa, pero nada muy importante.
Benim kim olduğumu unutmam o kadar da önemli bir şey değil.
Y no me importaría que se olvidara totalmente de quien soy.
Ukrayna'daki mahsüllerin durumu, o kadar önemli değil, bu da öyle, bu da...
No era muy importante, una historia sobre los cultivos en Ucrania, y esto y lo de más allá.
General Feraud'un, ölü ya da diri olması o kadar önemli değil.
El general Feraud, vivo o muerto, no vale un momento de chismes.
Kurabiye tabağını kırman o kadar da önemli bir şey değil.
¡ Ni que fuera una gran desgracia! sólo, has roto una salsera.
O kadar da önemli değil.
No es para tanto.
Basının ne kadar iyi olduğu önemli değil...
Quiero decir que da igual que la prensa nos trate bien o quién...
Temel konuları bilmek önemli, o kadar da zor değil, doğru mu?
Lo importante es conocer lo básico, y que no sea tan dificil, ¿ cierto?
- İlk defa bir Dabo kızıyla çıktın ve önemli değil mi diyorsun? - O kadar da önemli bir şey değildi.
- No fue para tanto.
Hadi ama çocuklar, o kadar da önemli bir şey değil.
Vamos, no es una gran cosa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]