Ocd traducir español
79 traducción paralela
- 57. birimden nöbetçi doktora.
- Unidad 57 a OCD, cambio.
Sen Paul e kes şunu diye bağırdın.Onda OCD var, John, ve sen ona bağırdın.
- Le gritaste a Paul. Es obsesivo-compulsivo.
OCD olabilir ya da bir vücut dismorfik bozukluğu.
Podría ser OCD agudo o un desorden corporal dismórfico.
- OCD içindir.
- Obsesión compulsiva.
Eşiniz bazen bize burada S.İ.O. de hizmet veriyordu.
Su marido ocasionalmente nos prestaba sus servicios a nosotros en el OCD.
S.İ.O. "Savunma İşbirliği Ofisi" Bayan Lambert.
La OCD, Oficina de Cooperación en Defensa, sra. Lambert.
- OCD'yi duydun mu hiç?
- Sabes lo que es OCD?
"... düşünce ve talepleriniz... " "... OCD, ODD, ADHP... "
"... referidas a sus reclamos por... " "... desórdenes obsesivos compulsivos, mentales... "
- SZD'nin sıradışı belirtisi.
- Una manifestación extrema de OCD,
SZD'nin vicdanın sesini dinleme denen türü var.
Hay una forma de escrupulosidad derivada de OCD.
Eğer unsub SZD ise, hepsi 3'lerde olmamalı mı?
Si el sospechoso fuera OCD, no deberían haber sido todos de 3 en 3?
SZD'si daha da kötüleştiğinde Howard Hughes'ta da vardı.
Howard Hughes lo tenía cuando su OCD empeoró.
SZD?
. ¿ OCD?
Araştırmalara göre beynin ön kısmı ve yörüngesel korteks arasındaki iletişim problemleri SZD neden olur.
Investigación sugiere que OCD implica problemas en la comunicación entre el frontal del cerebro y la corteza orbital.
OCD ve diğer fobileri tedavi üzerinde uzmandır.
Se especializa en tratar pacientes con Desorden Obsesivo-Compulsivo.
Biz yumuşak bilimler alanında olanların tabiriyle anlatırsak Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu veya kısaca OCD'si olabilir.
Quizá desarrolló lo que en las ciencias blandas... llamamos trastorno compulsivo obsesivo... - o trastorno del C.O.
Biliyor musun, sürekli fırını kapatıp ütünün fişini çekiyorsun ve bu belki de OCD'ye işaret ediyor.
Siempre estás apagando los quemadores y las planchas... y eso podría ser un trastorno obsesivo compulsivo.
OCD?
No.
Neden bastirilmis duygularini kontrol etmiyorsun?
¿ Por qué no controlas tu OCD *? ( * OCD = Obsessive Compulsive Disorder / Trastorno Obsesivo Compulsivo )
Massie, OCD'yi çok seviyor.
Massie ama a OCD.
"OCD'de moda bir sanat ve kendini ifade yöntemidir."
"En OCD, la moda es un arte y una verdadera forma de expresarte".
Her yıl OCD bursu için açık artırmayla para toplarız.
Organizamos la subasta OCD para juntar dinero para becas.
OCD'de bursluyum.
Estoy en OCD con una beca.
Ya OCD *'si var, ya da seni yatağa atmak istiyor. Bildiğin salak Navid işte. Peki, salak dediğin Navid rehabilitasyon ücretini ödedi.
o tiene un desorden obsesivo compulsivo o es que quiere acostarse contigo sólo es el tonto de Navid oh, sí claro, vale, el "tonto de Navid" que te ha pagado la rehabilitación claramente quiere algo de tí
Evet biraz takıntılıdır.
Sí, es un poco OCD.
Lisa'da majör obsesif kompulsif bozukluk var.
Lisa tiene OCD.
Çünkü OKB'den paranoyak olduğu saptandı.
Porque sufría de espejismos paranoicos y OCD.
Dinle, bu adam kliniğimde çok iyi gidiyordu. İlk geldiğinde obsesif kompulsif bozukluğu çok kötüye gidiyordu.
Al llegar a mí, la OCD era tan fuerte que evoluciono en una Tourette
Bu durumun adı, OCD.
Es tu cerebro. Y sólo está jugando jugando con tu mente
Hayır, hayır. OCD, korkuyla ilintilidir.
No, no el Desorden Obsesivo Compulsivo viene del miedo.
Öyle olmalı çünkü OCD genellikle kötü bir olayın yaşanmasıyla tetiklenir.
Verás. El Desorden Obsesivo Compulsivo usualmente es disparado cuando algo malo ocurre.
Kısaltmayı siz seçin ocd, pcp.
Escoja su acrónimo : trastorno obsesivo-compulsivo, drogas...
Seninle beraber olabilmek için OCD'mi yenmeye çalıştığımı biliyor muydun?
¿ Sabías que he estado intentando superar mi OCD * para poder estar contigo? ( Trastorno obsesivo compulsivo )
Dur tahmin edeyim. Obezite ve OCD, doğru mu?
Así que, déjame adivinar. ¿ Obesidad y trastorno obsesivo compulsivo, no?
OCD hastalığı olan adam, klinikten?
El chico de OCD, ¿ de la clínica?
Evet, OCD gibi bir hastalık hâline geldi ama boş ver.
Sí, es algo obsesivo compulsivo, pero al diablo.
PTSD, OCD, MPD gibi konuları işleyeceğiz. Galiba artık DID deniyor.
Estaremos estudiando letras tales como PTSD, OCD, MPD...
Duyduğuma göre insan stres altındayken OCD belirtileri daha da belirginleşiyormuş. Carl gitti.
He oído que los trastornos obsesivo-compulsivos empeoran cuando una persona está bajo una gran presión.
Şimdiye kadar OCD'mi kontrol altına alacağımı sanmıştım.
De verdad creía que ya tenía mi trastorno obsesivo-compulsivo bajo control.
OCD'in konusunda sana yardım etmek beni mutlu ediyor.
De verdad disfruto ayudándote con tu Trastorno Obsesivo-Compulsivo.
Onun üstünde OCD olması gerekiyordu, bunu biliyoruz.
Ambos sabemos que deberías haber puesto OCD.
Ama temizlendi ve... Sende OCD vakası seziyorum.
Esta claro, tu tienes un... un caso bastante grave de Trastorno Obsesivo Compulsivo.
OCD tedavi edilebilir bir hastalıktır.
TOCs son muy tratables.
OCD yerini tespit etti.
OCD, lo ubicó, tenemos un lugar.
OCDK mi demek istedin.
¿ Quieres decir con OCD.
Bu bir OCD tepkisi.
Es un reflejo de un desorden obsesivo compulsivo
OCD, ADHD, alkolik kodeste benim için uydurdukları şeylerin aynısı.
OCD, ADHD, alcohólico Lo mismo que me decían en la cárcel.
Beni çıldırtır ve OCD eder.
Me volvería obsesivo compulsivo.
- Kızımda biraz OCD var da.
Mi hija sufre de un ligero TOC.
Kızının OCD'si nasıl ortaya çıktı? Tekrarcılıktan mı?
¿ Y de qué forma se manifiesta el TOC de su hija?
DE, DEHB, OKB.
ADD, ADHD, OCD