Ocu traducir español
33 traducción paralela
Uno, alayo!
Tenlo-man pado-ocu!
Belki Özel Harekât'a geçerim, Terörle Mücadele de olabilir.
Quizá vaya a ocu... o una unidad de GEOS.
UCO dosyası üzerinde çalışıyor.
Trabaja con el archivo de la OCU.
Bu, geçen yılki Birleşik Ticaret Organizasyonu idari konferansı.
Ésta es la conferencia de la OCU del año pasado.
- Kaderin cilvesi. Bay Patel bilmiyor ama Jacqnoud onu Organizasyon'a bir mesaj göndermekte kullanacak.
Jacqnoud va a usar a Patel sin su conocimiento para enviar un mensaje a la OCU.
Göreviniz Patel'i bulmak silahı almak ve Organizasyonu kurtarmak.
Encuentren a Patel recuperen el arma y protejan a la OCU.
Orange County üniversitesine kabul edildim, Belki sende oraya gidebilirsin.
Entré a OCU y quizá tú también puedas ir a OCU.
OCU, Kozodav'ın taksi durağında 2 saattir duruyor.
- U.C.O. esperó durante 2 horas.
Bu OCU'nun olayı.
- Es el caso de la U.C.O.
- OCU'ya hala söylemedin mi?
- ¿ Ya le dijiste a la U.C.O?
Bir çocuğu "ÖCÜ" olup korkuttun.
"Espantar a un chico que le tenía miedo al hombre de la bolsa"
Ona listemden ve bütün o "ÖCÜ" yanlış anlaşılmasından bahsettim... ve farkettim ki, eğer çocuklarla yetişkinlermiş gibi konuşursanız onlar da size aynı şekilde saygıyla yaklaşıyorlar.
Le expliqué el tema de la lista y todo el malentendido del hombre de la bolsa a Albie y me di cuenta que si les hablas como adultos a los niños ellos te tratarán con el mismo respeto.
Peki sorun ne?
¿ Qué le ocu...? ¿ Neil?
DO'sunu mu? Yoksa LU'sunu mu?
El "ocu" o el "pado"
İŞGALCİLERE ÖLÜ...
MUERTE A LOS OCU...
Amerikan ruyasini calacak bir liberal ocu bulunur.
Que le va a arrebatar el sueño americano lejos del estadounidense verdadero.
O ne bir ocu, ne bir seytan ne de su kocakarı hikayesi sacmalıklarından biri.
lo que dices es mierda. 1060 ) } No es el coco ni el diablo ni ninguna de esas historias de mierda.
Bunu duyduğuma sevindim Güzel yiyerek ve kendine iyi bakarak...
Me alegro de oir que estás comiendo bien y manteniéndote ocu...
- Dedektif Carmody, O.S.
Detective Carmody, OCU
Ben, gün ışığı söz konusu olunca, ya ocu ya bucu değilim.
A mí me importa poco lo de la luz.
KRIEMHILD'İN ÖCÜ
La venganza de Krimilda
- Ne olu - Vay anasını.
- ¿ Qué ocu...?
Ama SD-6'nın Ticaret Organizasyonuyla neden ilgilendiğini anlamadık.
-... al SD-6 le interesa tanto el OCU.
Biliyorsun işte... "ÖCÜ" diye birşey yok.
Ya sabes que no existen esas cosas como el hombre de la bolsa.
"ÖCÜ" diye birşey yok.
No existe el hombre de la bolsa.
Evde "ÖCÜ" var.
¡ El hombre de la bolsa existe!
İki Buçuk Adam Sezon 6, Bölüm 17
Two and a Half Men 6x17 "The'Ocu'or the'Pado'?"
Ailesi onu'eğer bezelyelerini yemezsen'öcu gelecek ve seni götürecek'fikrine inandırarak yetiştirmiş.
Sus padres la han educado en la creencia de que si no te comes toda tu merienda - el coco vendrá y te llevará.