Odaklan traducir español
4,444 traducción paralela
- Odaklan.
Concéntrate.
- Ranzana koymadık fakat bence burada yanlış detaylara odaklanıyorsun.
- No en tu litera, pero Creo que te estás enfocando en los detalles equivocados.
Oraya doğru git ama sarışına odaklan.
Siga derecho, pero céntrate en la rubia.
Şimdi, Amy'ye odaklan ve üzerinde çalıştığımız o komik malzemeyi kullanalım.
Ahora centremos en Amy y usaremos todo el material divertido en el que trabajamos.
Odaklanın çocuklar. 24 saat geçti ve elde var sıfır.
Centraos, chicos. 24 horas y seguimos sin tener nada.
Onun yerine Kiran Jafari'ye odaklanın.
Así que en lugar de eso concéntrate en Kiran Jafari.
Odaklan. Odak.
Aquí viene la concentración.
Pekâlâ ekip, odaklanın.
Muy bien, equipo, concéntrense.
Yüzüne odaklan.
Grabad su cara.
Bir dahakine işine odaklan.
Concéntrate en tu trabajo la próxima vez.
- Hadi odaklan.
Vamos, céntrate.
Odaklanıyorum ben.
Lo estoy.
Çabamızı genişletmeye odaklanırız.
Concentrémonos en ampliar la familia.
Odaklan.
Concéntrate.
Eğer odaklanıyor olsaydın ölümüne doğru düşmezdin.
No habrías estado a punto de morir si te hubieras concentrado.
- Öyle mi? Bunun yerine odaklanıp plana sadık kalmayı dene.
Bueno, mejor intenta estar concentrado y seguir el plan.
Sessiz ol. Odaklanıyorum.
Me estoy concentrando.
Daha iyi hissetmeye odaklan.
Solo concéntrate en sentirte mejor.
Sadece Gravano'yu bulmaya odaklan.
Necesito que te enfoques 100 % en encontrar a Gravano.
Herkesi uzaklaştırır ve sadece bir insana odaklanırlar.
Alejan a todo el mundo, y se centran en una sola persona.
Uğraşabileceğin şeylere odaklan.
Concéntrese en lo que puede procesar.
Nefesine odaklan.
Ahora concéntrate en tu respiración.
Elindeki işe odaklan.
Concéntrate en la tarea que tienes entre manos.
Bence kertenkele insanların hikayesine odaklan.
Seguiré con lo de la gente lagarto.
Böylece gördüğüm şey ne kadar korkunç olursa olsun o düşünceye odaklanınca her şey geçiyordu.
Entonces, no importa cómo de terroríficas se vuelvan las cosas, Me podría centrar en el y todo sería mejor.
Sen sadece Ascension'u yeniden çevrimiçi hale getirmeye odaklan.
Tú solo concéntrate en volver a poner Ascensión en funcionamiento.
Baş parmağına odaklan.
Concéntrate en el dedo gordo del pie.
Konuşmaya odaklanırsan bunların hepsi rafa kaldırılacaktır.
Silenciaré esto, mantendré la atención en el discurso.
Sadece saygı duyulması için ailenin mahremiyete ihtiyacını olmasına odaklan Başbakan hassasiyet çağrısında bulunacak falan filan.
Sólo centrarte en... la necesidad de respetar la privacidad de su familia. El Primer Ministro pidiendo sensibilidad, etc. etc.
Ben, gözden kaçan hastalara odaklanırdım.
Yo me centraría en los pacientes que pasan desapercibidos.
- Ve ne kadar çok odaklanırlarsa bunu o kadar çok dikkat dağıtmak için kullanmalarından endişeleniyorum.
- Y me preocupa que... cuanto más nos centremos en mí, más me utilizarán como distracción.
Öyle odaklanırım ki arka plandaki nihai amacı gözüm görmez olur.
Estaba tan dedicado a eso que dejó de importarme el objetivo final más allá de todo eso.
Pete, odaklan.
Pete, céntrate.
Şarkının sözlerine odaklan ve devamını hatırlamaya çalış.
Concéntrate en las palabras de la canción, intenta recordar qué viene después.
Müziğe odaklan ve revirde ilerle.
Concéntrate en la música y muévete hacia la enfermería.
Hadi, odaklanın.
Vamos, concéntrense.
Şuna odaklanın.
Solo concéntrate en esto.
Odaklan. - Tamam.
Céntrate.
Lanet olsun! Odaklanın!
¡ Maldita sea!
Telefonu bırak ve odaklan. Çünkü bir cinayet soruşturmasında potansiyel şüphelisin.
- Por qué no se concentra, y deje eso, porque usted es sospechoso de asesinato.
Ve Skye onun ailesine odaklan, kendininkine değil.
Y Skye... concéntrate en su familia, no en la tuya.
Ajan Stevens'a odaklan.
Concéntrese en la agente Stevens.
Ona odaklan.
Céntrese en ella.
Hepiniz seks ile hiç ilgisi olmayan şeylere odaklanıyorsunuz.
Todos se están concentrando en cosas que no tienen nada que ver con el sexo.
Defans, odaklanın!
Concéntrense, defiendan.
Mellie, odaklan.
Mellie, concéntrate.
Sesime odaklan ve zihnini boşalt.
Concéntrate en el sonido de mi voz y aclara tu mente.
Diğer kuşa odaklan lütfen.
Concéntrese en el otro pájaro, por favor.
Odaklan Tony.
Concéntrese, Tony.
Pekâlâ, odaklan BoJack.
Concéntrate.
Bırakmak üzerine odaklan.
Concéntrate. Concéntrate en liberarte de todo.