Olmalısın traducir español
33,457 traducción paralela
Son günlerde meşgul olmalısın.
Estarás muy ocupada estos días.
Bunun yasadışı olduğunu biliyor olmalısın ama...
Seguro sabes que eso es ilegal, pero...
Daha dikkatli olmalısın.
Tienes que ir con mucho cuidado.
Ben, sakin olmalısın tamam mı?
Ben, necesito que te calmes, ¿ vale?
Sesi açtığımda gitmeye hazır olmalısınız.
Así que cuando lo haga, tienen que estar listos para moverse.
Bana karşı dürüst olmalısın Dan.
Necesito que sea sincero conmigo, Dan.
Bayana karşı daha kibar olmalısın.
Deberías ser más amable con la dama.
Ben o adımı atıp, hayatımın aşkını tutuklayacak kadar güçlüysem sen de önündekilerle yüzleşecek kadar güçlü olmalısın.
Si tuve la fortaleza necesaria para arrestar al amor de mi vida... tu tendrás la necesaria para enfrentar lo que viene.
Bu adamı cidden çok sevmiş olmalısın.
Te gustaba mucho este tipo.
Beni tekerlekli sandalyeyle getirirken bir yere takmış olmalısın.
Se ha de haber atorado en algo cuando me metiste aquí. Dámelo.
Sen Yiska olmalısın.
Tú debes ser... Yiska.
Ve siz de Bayan Watson olmalısınız.
Y debe ser la señorita Watson.
Aç olmalısın.
Seguramente.
Oraya taşınacağınız günü dört gözle bekliyor olmalısınız.
Usted debe estar mirando adelante a día de la mudanza.
Şimdiye kadar bizi yeterince tanımış olmalısınız.
Y, quiero decir, ya sabes que nos suficientemente bien por ahora.
Bunu yaptıklarında sen de yanlarında olmalısın.
Solamente necesita estar ahí cuando ocurra.
Lütfen! Bana yardımcı olmalısınız.
¡ Deben ayudarme, por favor!
O halde, bayağı açık görüşlü olmalısın.
Entonces debes ser de mente abierta.
Çevrenin sana daha farklı gelmesini bekliyor olmalısın.
Tienes que esperar que el mundo empiece a cambiar en algo.
Dalga geçiyor olmalısın.
Tiene que ser una broma.
Sen de Justin konusunda dürüst olmalısın.
Ahora tienes que ser sincero sobre Justin.
Hislerini gösteremeyen biriydin, şimdi hislerini gösterebilen biri olmalısın.
Has ido creciendo emocionalmente y ahora tienes que mostrar esas emociones.
Onların ilgisini çeken bir şeyler yapmış olmalısın.
Tiene que ser algo que usted ha caminado hasta la línea de encendido.
Bu gece ahır temizlemek istemiyorsan biraz sessiz olmalısın.
Debemos hablar bajo salvo que quieras limpiar los establos esta noche.
Hala üzgün olmalısınız.
Todo es muy reciente.
Sizler Federaller olmalısınız.
Debéis de ser los federales.
Sen de suçlu hissediyor olmalısın.
También debes sentirte culpable por algo.
- Lastikleri sıyırmış olmalısın.
- Debe estar cansado.
Siz iki manyak birlikte olmalısınız.
Ustedes dos, locos de atar, deberían estar juntos.
Yeni geleni seviyor olmalısınız.
¡ Suéltenme!
İçeri neyin girdiğini, dışarı neyin çıktığını bilmek istiyorsunuz, ve bunların da üzerine düşük zenginleştirilmiş uranyum ürettiğinden emin olmalısınız. Yüksek zenginleştirmeler yerine nükleer silah sınıfında uranyum olmalı.
Quieres ver lo que entra, y lo que sale y además, tienes que asegurarte que produzca uranio de bajo enriquecimiento en lugar de cualquier tipo de enriquecimiento alto o uranio de nivel armamento.
- Bitkin ve kızarmış olmalısın.
- Deberías estar agotada.
Dokumacı olmalısın.
Monta una huevería.
Siz Mitchell'lar olmalısınız!
¡ Deben de ser los Mitchell!
Şaka yapıyor olmalısınız.
Tiene que ser una broma.
Sen benim yanımda olmalısın.
Deberías estar de mi parte.
Bak, sakin olmalısın.
Oye, tienes que tranquilizarte.
Her şeye hazır olmalısınız.
Así que estén listos para cualquier cosa y de todo.
Bir şeyleri doğru yapmış olmalısınız.
Odell Beckham... Usted debe haber hecho algo bien.
O yüzden sakin olmalısın. - Doktorun emri.
Y tu presión es de 150 sobre 80, así que calma.
Sen de Richard Castle olmalısın.
y usted debe ser Richard Castle. - Sí.
Boyacı çocuk sen olmalısın.
Este debe ser el pintor.
Siz de Bayan Clavermore olmalısınız.
Y usted debe ser la Sra. Clavermore. - Yo soy la Dra. Leveau.
ÖNCESİ Akıllı, ketum olmalısın.
Debes ser inteligente, discreta.
Earplerden gerçekten nefret ediyor olmalısın.
Debes odiar mucho a los Earp.
Demek istediğim şey eğitimin devam ediyor bu yüzden dikkatli olmalısın.
Guau. No, sólo te estoy diciendo que, ya sabes, estás en el medio de tu carrera, Por lo tanto, sólo ten cuidado.
Kırılan su boruları kovanlarını basmış olmalı onlar da kolonilerini korumak için canlı bir sal şeklini almışlar.
tuberías de agua debe de haber agrietados inundaron sus nidos, por lo que forman una balsa viviente para proteger la colonia.
Seni böyle sırtından bıçaklayan bir arkadaşın olması rezil bir şey olmalı.
Tiene que aspirar a tener un amigo apuñalar por la espalda por el estilo.
Neşeli olmalısınız.
Deberíais aplaudir.
- Pardon, sen Danny olmalısın.
- Lo siento, colega. - Tú debes ser Danny.
Seni acınası hayatına tutunmaya çalışırken bulmuş olmalı ve son değerli kanını seni kurtarmak için harcamış olmalı.
Ella debió haberte encontrado aferrándose a tu patética vida. Y desperdició su última y preciosa sangre de vida para salvarte.