Olsun traducir español
142,411 traducción paralela
Bundan kimseye bahsetmemiştim. Haberin olsun.
Nunca se lo conté a nadie.
Ne olursa olsun, her iki çocuğunuz da okula hayırlı bir başlangıç yapmadı.
Aun así, no es un comienzo auspicioso para ninguno de sus hijos aquí.
Ne olursa olsun, arkadaşın olmayı sürdürecekler.
Ellos siempre serán tus amigos, no importa qué pase.
Yani kim olursa olsun, riskli bir seçim yapacağım.
Así que corro un riesgo, escoja a quien escoja.
Teoride, ne kadar küçük olursa olsun verilen her kararın dünyada büyük bir değişime yol açma potansiyeli vardır.
En teoría, toda decisión que se toma, no importa si es grande o pequeña, es un disparador potencial de gran cambio en el mundo.
- Seninki battal boy mu olsun?
- ¿ Quieres un triple?
Küçük çanta olsun.
En un bolso pequeño.
Alışverişe giderken yanına alacağın büyüklükte olsun.
Lo que llevarías si fueras al centro comercial.
Lanet olsun Del.
Del, maldita sea.
Hayır, böyle bir şey uydurmalıyız ki, inandırıcı bir hikâyen olsun.
Se nos tiene que ocurrir una historia convincente.
Kim olsun o zaman?
Entonces ¿ quién?
Ne boy olsun?
¿ De qué tamaño?
Küçük bir kasaba kızıyım. Doğru olanı yapmaya çalışıyorum. Her Amerikalı kızın düşmana karşı yapabileceği şeyi ve ne olursa olsun...
Y soy solo una chica de pueblo que intenta hacer lo correcto, lo que cualquier chica estadounidense haría frente al mal, y sin importar cómo...
Bak, bunu çözmek için bir kez olsun kardeşine geldin.
Mira, una vez estuviste muy cerca de arreglar a tu hermano.
Bunun için şükürler olsun.
Gracias a Dios.
Ama her zaman bir kez olsun, hayatımda bir kez olsun işin yerine ailenle ilgilenmeni umdum.
Pero siempre he esperado que por una vez en mi vida... te concentraras en tu familia en lugar de tu trabajo.
Ülkenin kusurları ne olursa olsun hâlâ insanın ülkesini öncelikli tutması gerektiğine inanıyorum.
Sigo creyendo que un hombre debe anteponer a su país.
Olsun Abby, senin beyninide taramalıyız.
Para, Abby, también tenemos que hacerte un escáner.
Ve haberin olsun, iç çatışma içermeyen bir Shirley Chisholm tişörtüyle McRib Günü'ne gideceğim.
Sigo aquí. Es más, iré al día del McRib con una camiseta de Shirley Chisholm sin conflicto interno.
Ama olsun istiyorum.
Pero quiero saber.
Öyle olsun.
De acuerdo.
Birisi şaka olsun diye yoğurduna Utopium mu katmış?
¿ Alguien le puso Utopium en su yogurt como parte de una broma?
Çok beterdi, ruhu şâd olsun.
Era lo peor, Dios la tenga en su gloria.
Ravi Blaine'e birisi şey ihtimaline karşı göz kulak olsun demiş...
Ravi dijo algo de que debería vigilar a Blaine por si empieza a...
- Lanet olsun, onu kaybediyoruz.
Maldita sea. Lo estamos perdiendo. ¿ Estamos?
- Başınız sağ olsun.
Lamento su pérdida.
Tamam, öyle olsun.
De acuerdo, bien.
Lanet olsun!
¡ Maldición!
Kendine biraz saygın olsun.
Ten un poco de amor propio.
Çok iyi bir nişancıyımdır, haberin olsun.
Disparo mejor que eso, para que lo sepas.
Herkes sakin olsun!
Todos mantengan la calma.
Lanet olsun. İki ünite daha asın ve derhâl bir ampül epinefrin verin.
Demonios, dos unidades más y ponle una inyección de epinefrina ya.
Bunu, içeride ölmüş babası için geçmiş olsun kartları yazan kızına açıklar mısın?
¿ Podrías, por favor, explicarle eso a su hija que está ahí dentro escribiendo tarjetas de "Ponte bueno" para su padre muerto?
Adım Vicky, ama... Olsun.
Vicky, pero no pasa nada.
Lanet olsun.
Maldita sea.
Şükürler olsun!
¡ Gracias a Dios!
Lanet olsun.
Vaya.
Herkes sakin olsun!
¡ Cálmense todos!
Lanet olsun!
¡ Maldita sea!
Biliyor musun, seni ölü görmek istiyorum Cinsiyetin ne olursa olsun.
Me encantaría verte muerto sin importarme tu género.
Lanet olsun.
Mierda.
Eğer işten ayrılacaksam, sonunda herkesin bahsettiği paranın birazını kazanabilirim. Öyle olsun oğlum.
Si me echan del trabajo, entonces finalmente podré ganar algo de ese dinero del que todos hablan.
- Bruno'ya feda olsun.
Lo que sea por Bruno.
- Afiyet olsun.
Gracias, Bruno. No es nada.
Ben de bu antlaşmayı amcama iyilik olsun diye yapmanı beklemiyorum.
Y no espero que hagas este trato como un favor a mi tío.
Yani başkasından çok sana mı yararı olsun?
¿ Quieres decir : beneficiándote a ti más que a cualquier otro?
Eşit olsun, daha çok değil.
Lo mismo. No más.
Ve eğer bu davayı o yürütseydi hedefini ne olursa olsun yakalardı.
Y si él persiguiera este caso, tendría al objetivo clavado, bien agarrado.
Saat üç sonuçlarına göre ne olursa olsun Tennessee kesinleşti.
Según la tanda de las 3 : 00, ganamos en Tennessee como sea.
Yalan söylüyorsam iki gözüm kör olsun.
Lo juro... por mis ojos.
- Evet, olsun.
- Quiero un triple.