Olvide traducir español
14,599 traducción paralela
Liam, unutmadan, huzurevinden aradılar.
Liam, antes de que me olvide, han llamado de la residencia de ancianos.
Her şey geride mi kalıyor?
Hace que todo se olvide.
Karşımızda duran kişinin son durağı burası olur, bunu aklına yaz.
El que se oponga a nosotros, terminará aquí, que no se te olvide.
Unutmadan... Erkek kardeşim mesaj attı, yarın çocukların benim için düzenlediği terfi partisine geliyor.
Antes de que se me olvide... mi hermano me acaba de escribir, y viene a la fiesta de promoción que los chicos van a darme mañana.
Bunu unutmama asla izin vermeyeceksin.
Nunca dejarás que me olvide de eso.
Sanırım adamı vurduğunuz aklınızdan uçup gitmiş olmalı.
Supongo que disparar al hombre ha hecho que se le olvide.
Oh Ri Jin beni tamamen unuttuğunda... Beni düşündüğünde bile hiçbir şey hissetmediğinde... Eğer geçmişi yüzünden canı yanarsa lütfen ona şunu söyle...
Oh Ri Jin me olvide... cuando ella no sienta nada, incluso si pensaba en mí... y si Oh Jin Ri resulta estar dolida de su pasado... dile esto.
Unutmadan, sizin için bir şeyim var, Bayan Warren.
Antes de que se me olvide, Srta. Warren, tengo algo para usted.
Yani eğer bir iş ayarlıyorsan, haberim olursa iyi olur.
Así que si tienes un acuerdo por ahí, Es mejor que no se te olvide mencionarlo.
- Öyle zaten. Unuttur bana hadi.
Haz que me olvide de eso.
Unuttuğum zaman videosunu izlesem yeter.
Y cuando lo olvide... solo tengo que ver el vídeo.
Aynı Maria'yı unuttuğun gibi.
Como me olvidé de ella.
Sadece yardımıma muhtaç birini unuttum, o kadar.
No, solo olvidé a alguien que necesitaba mi ayuda.
Telefonumu lokantada unutmuşum.
Olvidé mi teléfono en el restaurante.
Dedeme doğum günü tacını vermeyi unuttum.
Olvidé darle al abuelo su corona de cumpleaños.
Tüm bunları misafir havlularını değiştirmeyi unuttuğum için bile yapıyor olabilir.
Podría estar haciendo esto porque olvidé cambiar las toallas de invitados. Esta mujer está loca.
Ama meğersem belgeleri imzalayıp postalamayı unutmuşum.
Sí, resulta que olvidé firmar y mandar esos papeles.
Her şeyi unutmuştum.
Lo olvidé todo.
- Scarlett'i unutmuş değilim.
No me olvidé de Scarlett.
Mason'la okulun spor salonunda buluşmamız gerekiyordu. Unuttum.
Olvidé que me encontraría con Mason en el gimnasio de la escuela.
Unuttum.
Lo olvidé.
Hediyesini ofisimde unuttum.
Olvidé el regalo en mi despacho.
Bunu asla unutmadım.
Nunca lo olvidé.
Unutmuşum.
Me olvidé.
Üzgünüm senin planını unuttum.
Lo lamento. Olvidé... lo de tu plan.
- Kollarımı kaldırmayı unuttum.
Olvidé mantener mis brazos arriba.
Haplarımı unutmuşum.
Olvidé mis pastillas.
Korku Doktorları'nı unutmuşum.
Olvidé lo de los Médicos del Pavor.
Kahvenin parası için birini gönderecektik.
Me olvidé de decir que alguien debe pagar por su café.
Süt almayı unuttum Maja. Bir koşu gidip alır mısın?
Me olvidé de comprar leche, Maja. ¿ Vas tú?
Aslına bakarsan unuttum.
Para ser honesto, me olvidé.
Unutmuş olmalıyım.
Lo olvidé.
Genius barmeni ekrandakileri nasıl büyülteceğimi gösterdi ama unuttum bile.
El Camarero Genio me mostró cómo agrandar las cosas, pero ya lo olvidé.
Tamamen unutmuşum.
lo olvidé.
Fakat... Bütün anılarımı kaybetmedim.
Pero... no olvidé todo.
Hatırlayamadım.
Lo olvidé.
- Kahvaltıyı atlayınca saat 11 gibi gofreti yedim ama yenisini almayı unuttum demek.
- Me salté el desayuno, me comí la barrita energética a las once de la mañana, y me olvidé de reponerla.
Endişelenme, eşyalarını aldım.
No te preocupes. No olvidé tus cosas.
Ne olduğunu unuttum.
Ya olvidé cual.
Pardon, adını unuttum.
Lo siento, olvidé tu nombre...
- Unuttum.
- ¡ Lo olvidé!
- Komisyonu unuttum.
- No, me olvidé de la comisión.
Unuttum çünkü düzenli değil...
Lo olvidé porque soy tan deorgan...
Çünkü unuttum, tamam mı?
Porque solo lo olvidé, ¿ si?
Hatta sana hediye bile almadım! Unuttum!
Ni siquiera te traje regalo. ¡ Lo olvidé!
Kusura bakma, bir randevum olduğunu unutmuşum.
Um... Lo siento, me olvidé que tengo una cita.
Boynunda atan damarı görebiliyordum. O an tüm dertlerimi unuttum.
Pude ver el pulso en su cuello y en ese momento, olvidé todos mis problemas.
- Ben nota kitabı mı unutmuşum. - Hangi odada?
Solo... olvidé mi cancionero.
O kısmı unutmuşum.
- Olvidé esa parte.
Aslında bir listem var ve bazılarını unutmuşum.
Tengo una lista de cosas y me olvidé de algunas.
Bir şeyi unuttuğumu fark ettim.
Yo... sabes, acabo de recordar que olvidé...