Olvido traducir español
3,799 traducción paralela
Neredeyse unutuyordum.
Casi me olvido.
Anahtarlarımın yerini unuturum bazen alış veriş listemi de hatırlamam ama bir şeyi kaybetmiyorum ve o da, bir şeyin senin canını sıktığı zamanı bilme kabiliyetim.
Olvido dónde he dejado las llaves, y a veces no me acuerdo de la lista de la compra, pero hay una cosa que no he perdido, y es la capacidad para saber cuando algo te preocupa.
Abbey'nin ihtişamında karşılaştığımızda,... bir doktorun karısı olduğunuzu bazen unutuyorum.
A veces olvido, cuando nos conocimos en el esplendor de la abadía, que era la esposa de un doctor.
Bugünün ne olduğunu az daha unutuyordum!
Casi olvido qué día es hoy.
Erkek arkadaşım varken ödevlerimi yapmayı hep unuturdum.
Me olvido de hacer los deberes cuando tengo novio.
Az daha unutuyordum.
Qué tonto soy. Casi lo olvido.
* Adım unutuldu gitti *
# Mi nombre está en el olvido #
Eğer bir ara unutursam hemen biri hatırlatır.
Y por su acaso me olvido... alguien siempre me lo recuerda.
Ben zeki, hoş, toleranslı, eğlenceli, ama "alaycı olmayan", taşınmış olsalar bile hiçbir kimsenin doğumgününü unutmayan biriyim.
Bueno, soy lista, agradable, tolerante, simpática, pero no "simpática mezquina", y nunca me olvido de un cumpleaños, incluso de los niños que se mudaron.
Neredeyse unutuyordum.
Casi lo olvido.
Bazen ne kadar zeki olduğunu unutuyorum.
A veces me olvido lo inteligente que eres.
Ama bazen aklım başımdan gidiyor.
Pero a veces me olvido de las cosas.
Çok yoğun olduğumda da yemek yemeyi unutuyorum bazen.
A veces olvido comer cuando estoy muy ocupada.
Eğer bir tanesini bile atlarsam, daha sonra acayip pişmanlık duyarım diye.
Si me olvido de algo, después lo lamentaré mucho.
Sık sık senin ne kadar kırılgan olduğunu unutuyorum.
A menudo olvido lo delicado que eres.
Ne zaman Eagleton hakkında dert yansam nefes almayı unutuyorum ve bayılıyorum.
A veces, cuando despotrico sobre Eagleton, olvido respirar y me desmayo. No.
Unutursam her şey düzelecek.
Todo estará bien si me olvido de todo.
İnsanlar unutkanlığa hafızanın gücünden daha fazla inanmıyorlar mı?
¿ No confía más la gente... en el poder del olvido que en la memoria?
Unutkanlık!
¿ El olvido?
Evet. Bazen ben de onları unutuyorum, anlarsınız ya.
Yo también olvido sus nombres a veces.
Uyurgezerliğinden önce en son hatırladığın kadarıyla ne yapıyordun?
¿ Qué estabas haciendo antes de tu paseo dormido por la calle del olvido?
- Uyuyup, unutmaya çalışıyorum.
- Buscando el olvido del sueño.
Sonra da onu öğle yemeğine götürmemizi istediğinde yemek artıklarına dikkat çek ve ona zaten yediğimizi ama onun unuttuğunu söyle.
Luego, cuando el quiera que lo llevemos a cenar, Le enseñamos las sobras, y le decimos que ya lo hicimos pero que lo olvido.
In Seon ah, neredeyse seni unutuyordum.
Ln Seon casi te olvido.
Şey, neredeyse unutuyordum.
Bien... Casi lo olvido.
Ve hatırlamak istediğim zaman da hemen unutuyorum. İnsan kalbi böyle işte.
Y cuando quiero pensar en ella... la olvido fácilmente.
Ne zamana kadar böyle yaşayacaksın?
Me olvido que no eres su padre biológico. Estaba pensando cuán genial sería que fueras su padre biológico y...
Şimdi bu görüşmeyi unut ve Tel Aviv'e dön.
Ahora mande esta entrevista al olvido y vuelva a Tel Aviv.
Kayıtsızlık uzaklaşıyor, abis artıyor kaosun çığlık atan kiri kör ediyor.
Retroceso del Olvido, la apertura abismo la tierra gritando del caos cegadora.
" Kayıtsız gecenin dehşeti, öldürür baharın kudreti...
". El olvido susto, noche profunda Primavera mata con su poderío
Kurtuluş ihtiyacı şiddetli ve şehvani bir intikamla infilak etti.
Su necesidad de liberación explotó en un violento, venganza lujurioso, como el stock muchacho finalmente la llevó al borde del olvido.
Parçalanmış kanatlar, mahvolmuş kayıtsızlığın geniş vulvasını fırlatıyor. "
Alas destrozadas catapultan la inmensa vulva del olvido destrozada "
Gary King'in peşinde, meçhule gidiyoruz.
Seguir a Gary King hasta caer en el olvido.
Bazen unutuyorum, tamam mı?
A veces lo olvido, ¿ de acuerdo?
Chani, kalbimin öyle hızla çarpmasına yol açıyorsun ki sağ kolum ağrıyor ve nerede olup ne yaptığımı unutuyorum.
Chani, haces que mi corazón lata tan rápido que me duele el brazo derecho, y olvido quién soy y qué estoy haciendo.
Hay Allah, az kalsın asıl noktayı atlıyordum.
Ah, Dios mío, casi olvido el chiste :
Armaan muhtemelen bu villadaki..... konuşmaların kaydedildiğini unutmuş.
Armaan probablemente olvido que incluso sus.. .. conversaciones son grabadas en este bungalow.
Hey, neredeyse unutuyordum, ben bunu eski bir kitapçıda buldum.
Casi lo olvido, encontré este en una librería de segunda mano.
Belki bize söylemeyi unuttuğun sarışın görgü tanığını bularak işe başlarız.
Tal vez empezar por encontrar a este testigo rubia se le olvido decirnos acerca.
Daima liste yaparım böylece unutmam.
Es bueno. Yo siempre hago una lista asi no me olvido.
Ne zaman gözümü senden alıp başka yere birkaç saniyeliğine baksam, boynuzlarının olduğunu unutuyorum bile.
Cada vez que me doy la vuelta, me olvido de que los tienes.
Az kalsın unutuyorduk. Kucak!
Casi lo olvido. ¡ Abrazos!
Genç kurt onu yakalamalarına izin verdi, bir süre sonra ise bir zamanlar bir kurt olduğunu unuttu.
Así que el joven se dejó capturar... y con el paso del tiempo... olvido que alguna vez había sido un lobo.
Aynı Debra Robertie'nin ağzına şaka olarak silah soktuğunuzu söylemeyi unuttuğunuz gibi?
Como olvido el incidente con Debra Robertie en el cual ud, bromeando, le apunto con un arma?
Sadece... çok çabuk büyüyorsun ve ben bunu unutuyorum.
Es que... creces tan rápido que a veces me olvido.
Sormayı unuttum...
Casi olvido preguntarte.
Hiçbir şeyi unutmam.
Yo no olvido nada.
- Az kalsın unutuyordum.
Casi lo olvido.
Neredeyse unutuyordum!
Casi lo olvido.
Öyle lordum.
A veces olvido lo hermosa que es Camelot.
Bazen Camelot'un ne kadar güzel olduğunu unutuyorum. Ama kraliçemin güzelliğini asla unutmam.
Pero nunca olvido lo hermosa que es mi reina.