English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ O ] / Olympus

Olympus traducir español

172 traducción paralela
Olimpus Balosunda ne giyeceğim senin için önemli değil sanıyorum.
No es importante para ti lo que yo me ponga en la fiesta del Olympus
Olympus Balosunda kırmızı elbise mi? Ama neden?
¿ Un vestido rojo en le baile Olympus?
Olympus Balosunda kırmızı giyemezsin, bunu biliyorsun.
¡ No puedes ir de rojo al baile Olympus!
- Olympus balosu için mi? - Ne kadar güzel değil mi?
¿ Para el baile Olympus?
- Olympus Balosun'da kırmızı giyemezsin. - Nedenmiş?
- No puedes ir de rojo al baile Olympus - ¿ Por qué no?
Buck, beni Olympus Balo'suna götürüyorsun.
- ¿ Que se trae entre manos? - Usted va a llevarme al baile Olympus
Mardi Gras ve Olympus Balosu'na kadar dönmüş olursunuz.
Estarán de vuelta para el Mardi Gras y el baile del Olympus
Kaptan Kirk Olympus'a hoş geldin.
Bienvenido al Olimpo, Capitán Kirk.
Olympus'tan hamle yapabilir ve mahvedebilirdik.
Podríamos haber causado destrucción sin salir del Olimpo.
Tamam artık Olympus Dağından in aşağı.
Baje del Monte Olimpo. Tiene trabajo pendiente.
Kral bir melek. Olympus'tan inmiş genç bir tanrı, ama çevresi aptal, kuşkucu, sefil gerzeklerce kuşatılmış.
El rey es un joven dios descendido del Olimpo... rodeado de estúpidos, mezquinos e imbéciles.
Bir gün ben, yalnızca ölü bir kralken eminim sen, Olympus tanrılarından biri olacaksın.
Un día, estoy seguro, serás un dios del Olimpo Sólo cuando sea un rey muerto.
Olympus.
El Olimpo.
Olympus'a nasıl çıkacağını sana göstereyim.
Déjame mostrarte cómo serás retratada en el Olimpo.
İkinizden biri bana, bu çamaşırlardan hangisinin... Tanrıların deterjanı, Olympus ile yıkandığını söylemeli.
Uno de uds. me debe decir cuál de estas dos pilas de ropa ha sido lavada con Olympus, el detergente de los Dioses.
elbette bu çok daha yumuşak, çok daha güzel. Çok daha beyaz, Tanrılar en beyaz yapan ve ellerinizi yumuşacık bırakan... Olympus ile çamaşırlarını yıkarlar.
Seguro esta pila está mas sedosa, mas suave mas blanca, los Dioses lavan con Olympus, que lava mas blanco y deja tus manos mas suaves.
Olympus'un gerçekten daha beyaz yıkadığını ve elinizi yumuşacık bıraktığını kabul etmelisiniz.
Hay que admitir que Olympus lava mas blanco y deja tus manos mas suaves.
Cano EX, daha yeni bir tane Olympus aldım.
Una Canon E-X y también acabo de comprar una Olympus pequeña.
Olympus Dağı'ndaki Apollo'nun babası...
- Sí, el padre de Apolo. ¿ El monte Olimpo?
Atın şimdi toprağınızı bu dipdiri, ölü kızın üstüne. Atın bir dağ oluncaya dek, yeşil Pelion'un mavi Olympus'un göklere değen başına varıncaya dek!
Echad ahora vuestra tierra sobre vivo y muerta hasta que de esta llanura hagáis montaña más alta que el viejo Pelión o la celestial cumbre del Olimpo.
- Benim "Olympus" umla.
- Con mi Olympus.
Aralarından en büyüğüne Olympus Dağı adı verildi.
Al más grande le pusieron el nombre de Olympus Mons.
Olympus Dağı'nın Mariner 9'da bulutların arasından ilk çıktığı anı hatırlıyorum. Muhteşem bir şeydi devasa bir volkandı.
" Recuerdo que cuando el Olympus Mons sobresalió de las nubes me pareció espectacular.
Ve aslında Olympus Dağı'yla kıyaslandığında bu minicik kalıyor.
Pero comparado con el Olympus Mons es muy pequeño ".
Olympus Dağı'nın merkez kraterinden en aşağısına kadar gitmek 428 kilometrelik bir yolculuk anlamına gelir.
Ir desde el cráter central del Olympus Mons hasta su borde exterior supone un viaje de 500 kms.
Valler Marineris ve Olympus Dağı gibi dev cisimler milyarlaca yıI boyunca aynı yerde sürekli bir şekilde büyüyorlardı.
Fenómenos como el Vallis Marineris y el Olympus Mons se Ilevan produciendo durante miles de millones de años.
Dünya üzerinde Olympus'u yaratabilirdik.
Podríamos crear el Olimpo en la Tierra.
Sana Olympus'u vermeye çalıştım.
Intenté darte el Olimpo.
Olympus Tanrıları'nın intikamını aldık.
Hemos vengado la muerte de los olímpicos.
Tüm Olympus'un, onu öldürmeye çalıştığını düşünecek olursak, Alacakaranlığı getirecek olanı ezmek istiyorlardı.
Considerando que todos en el Monte Olimpo querían matarla.
- O zaman bizi Olympus'a götür.
- Entonces llévanos al Olimpo.
Sizi Olympus'a götüreceğim!
¡ Las llevaré al Olimpo!
MOUNT OLYMPUS HASTANESİ
Hospital del Monte de Olimpo
Burası Olympus'tu.
Eso era el Olimpo.
OlympuS
No es una cosa que hacer
OlympuS
But talk to you We're all alright
Tanrıları katlederken O kadar yukarıda, Olympus'ta Neden onun işini bitirmedin?
¿ Cuando estabas amasijando dioses allá en el Olimpo por qué simplemente no lo mataste?
Merhaba.Mount Olympus Seyahat acentesi.
Hola, Agencia de Viajes Monte Olimpos.
Güneş sistemindeki en büyük yanardağ.
Olympus Mons... el volcán más alto del sistema solar.
Olympus dağına geri döndü.
De regreso al Monte Olimpo.
Olympus'daki dört yatak odalı ev için ilk teklifi yapma şansını tanıyorum,... beni burada iki saat bekletiyor ve sonra da bana diyorsun ki...
¿ Te doy la oportunidad de ser el primero en hacerme una oferta... por esta casa de 4 habitaciones en Mt. Olympus... y me dejas esperando sentado aquí dos horas... y ahora me dices que no vas... ¿ Hola?
Olympus'daki dört yatak odalı ev yattı.
Olympus ha bajado de precio.
- Dediğim Mt. Olympus'da 315 metre kare güzel bir evim olduğu.
- Lo que estoy diciendo... es que tengo una hermosa casa de 1.000 metros cuadrados en Mt.
Olympus'da, dalga geçmiyorum, Hercules ve Achilles'in köşesindeki korkunç yere bağladım.
Bastante pronto lo tuve todo invertido en esta... esta monstruosidad en Mt. Olympus... en la esquina de Hercules y, no te tomo el pelo, Achilles.
- Sorun şu ki eğer büyük bir komisyon kazanamaz ya da Mt. Olympus'daki şu b * ktan yerden kurtulamazsam...
- El problema es... que si no saco una gran comisión o me deshago de este... pedazo de mierda en Mt.
Akla Titanik kelimesi geliyor.
Olympus... bueno, la palabra Titanic me viene a la cabeza.
Yeni arabam, ikinci nafakayı ödemek için aldığım ve üç numaralı nafakamla karışan Mt. Olympus'daki mülküme bağladığım parayla karışan kısa vadeli krediyle karışıyor.
Mi refinanciado auto mezclado con el préstamo a corto plazo para conservar... la segunda hipoteca, mezclada con mi pensión numero tres... mezclada con cualquier maldito centavo... que he invertido en mi propiedad en Mt.
Mt. Olympus'dan bahsettiğine memnun oldum.
Me alegro que mencionaras lo de Mt.
Olympos'a hoş geldiniz...
- Bienvenidos a Olympus.
Olympus'taki tüm Tanrılar gibi sen de kolay lokmasın.
Eres blando...
Olympus Dağı!
¡ Miren!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]