Onsekiz traducir español
125 traducción paralela
Onsekiz sent benim için sorun değil, Charlie.
Dieciocho peniques no significan nada para mí, Charlie.
Cola şurada otururdu, büyükbaba da şurada... Vanni ve Alfio da şurada. Onsekiz kişi binerlerdi kayığa.
Ahí se sentaba Cola, y el abuelo... y Vanni, e incluso el pequeño Alfio, el grumete.
- Şey, onsekiz... neredeyse.
- Bueno, 18. Cumpliré 18.
Onsekiz.
Dieciocho.
Babam onunla evlenmemi istediğinde onsekiz yaşımdaydım.
Yo tenía 18 años cuando mi padre me dijo, "Cásate con él".
- Onsekiz yaşındayım.
- Dieciocho años.
- Onsekiz mi?
- ¿ Dieciocho?
Onsekiz yaşımdaydım.
Tenía 18 años.
Onsekiz ay önce Dünya dışında bir yerde zeki canlılar bulunduğunun ilk kanıtı bulunmuştur.
Hace dieciocho meses la primera prueba de vida inteligente fuera de la Tierra fue descubierta.
"Onsekiz. Neden?"
"Tengo 18, ¿ porqué?"
Onsekiz. Bana karşı çok nazikti bir film çevirmem gerekiyordu, parasını o karşıladı.
Fue muy bueno conmigo yo quería hacer una película y la financió.
- Haftalık onsekiz dolar.
- Dieciocho dólares a la semana.
- Onsekiz.
- Dieciocho.
On da onsekiz.
Dieciocho de diez.
- Onsekiz bin dolar.
- Dieciocho mil.
- Onsekiz inç.
- Dieciocho pulgadas.
Onsekiz santim.
Dieciocho pulgadas.
Onyedi buçuk, Yunanistanda onsekiz.
Diecisiete y media. En Grecia, los atletas median dieciocho.
Hissedin, Onsekiz inç ayar doğru yerde.
Siéntelo. Dieciocho pulgadas, justo donde cuenta.
Dix-huit! Onsekiz!
"¡ Dix-Huit!" ¡ Dieciocho!
İcraatsız geçen onsekiz yıldan sonra, bir günde iki kez. Ne yer ama...
18 años sin comerme una rosca y hoy dos veces. ¡ Qué sitio!
Onsekiz sahtekarlık, otuz yedi tecavüz,
De 18 delitos de fraude. De 37 delitos de violación.
Siyah onsekiz.
Dieciocho negro.
- Siyaz onsekiz kazandı.
- Dieciocho negro es el ganador.
Onyedi, onsekiz, on dokuz, yirmi.
Diecisiete, dieciocho, diecinueve, veinte.
Üzerime beni beş yıl boyunca hiçliğe gömen onsekiz tekerlekli bir kamyon gönderdi.
¡ Me arrojó un camión, enviándome a ninguna parte por cinco años!
- Söylediğin için sağ ol. - Onsekiz dakika.
Gracias por decirmelo 18 minutos
dinle çocuğum onsekiz yıl önce sen annenin karnındayken...
Escuchen. Hace 18 años, cuando aún nacías...
Onsekiz!
¡ 18!
Onsekiz.
Dieciocho...
Onsekiz.
Dieciocho
Onsekiz yıldan sonra minik ayakların pıtır pıtır adımları.
Los pasos de los pequeños pies después de 18 años.
Aradan onsekiz yıl geçmişti.
Transcurrieron dieciocho años.
Onsekiz dolar borçlusunuz.
Más un Saigon. 18 dólares.
Onsekiz Devirli Tekme!
¡ Las 18 Patadas Derrocadoras!
Onsekiz Devirli Tekmemi görmedin mi yoksa?
No era una técnica falsa, era las 18 Patadas Derrocadoras.
Onsekiz aylık deneysel araştırma!
¡ 18 meses de experimentación perdidos!
- Neredeyse onsekiz.
- Casi dieciocho.
Onsekiz kişi oldürdü!
- ¿ Qué dieciocho? Ya ha matado a dieciocho.
Sevgili dinleyiciler... Saatler beşi onsekiz dakika yirmibir saniye geçiyor...
Queridos oyentes, son las 5 horas, 18 min y 21 s.
Ondört... onbeş... onaltı... onyedi... onsekiz... ondokuz... ondokuz... yirmi- -
Catorce... quince... dieciséis... diecisiete... dieciocho... diecinueve... veinte -
Onyedi, onsekiz.......
17, 18...
Onsekiz yaşından fazla görüneceksin.
Sabes, debes ser mayor de 18
Onyedi, Onsekiz,
17, 18,
Talebi yarın sabah masanda olacakmış. Onsekiz? !
¿ Eres un guerrero klingon o un escarabajo alveriano?
Onsekiz yaşında ajanlarımız bile var!
Hay gente que tiene 18 años
Onsekiz yıl önce "Ecel Meleği" Bostalk diye korku salardı.
18 años atrás era conocido como Bostalk "el dios de la muerte."
Yukarıdan aşağıya onsekiz.
Dieciocho vertical.
Onsekiz yıl.
Dieciocho años.
ONSEKİZ AY.
Dieciocho meses.
Onsekiz!
¡ Tengo 18 años, te lo juro!