Oprah traducir español
1,087 traducción paralela
Yani, bu Oprah'a ya da Geraldo'ya konu olacak bir şey değil.
Quiero decir, no es un tema que puedan hablar en Oprah o Geraldo.
Sırf sizlerle sohbet konusu olsun diye bütün gün "Oprah" izlemek.
Miramos a Oprah todo el día, para tener cosas interesantes de que hablarles.
Ayrıca Oprah başlamadan evde olacağımıza söz vermiştin.
Y prometiste que estaría en casa para el programa de Oprah.
Eğer uydu antenimiz olursa o zaman Oprah'ı Doğu Saati'nde yada Batı Saati'nde izleyebilirim. Yerel Saat tarifesine köle olmam.
Si tuviéramos una antena parabólica yo podría ver a Oprah en horario de la Costa Este o la Oeste y no tendría que ser una esclava de la programación del horario central.
Oprah'ı kendi tarifene uydurabilirsin. aylaklık, otlanma, horlama izleme, kocayı hadım etme aylaklık, aylaklık, horlama.
Para que puedas encajar a Oprah en tu apretada agenda de haragana, rumiante, y roncadora mirar al esposo castrado haragana, rumiante, y roncadora.
Bütün Oprah Bölümlerini uydudan takip edebilirsin.
Mira todos los especiales de Oprah que se puede ver por satélite.
Oprah Yapıyor.
La realización de Oprah.
Oprah Pişiriyor.
Horneando con Oprah.
Ön Oprah. Son Oprah.
El Pre-Oprah Show-Prah.
Onu nerden aldığın umrumda değil yeter ki uyduyu kurup Andrew Lloyd Webber'in Oprah'taki Hayalet filmine yetiştir.
En realidad, no me importa donde la compraste siempre y cuando el instalador venga a tiempo para... la producción de Andrew Lloyd Webber "El Fantasma de la Oprah".
Oprah'ın buzdolabında mıyım yani?
Estoy en el refrigerador de Oprah?
Polisten sonra Oprah'ı aramaması beni şaşırttı.
Me sorprende que no llamase a Oprah tras hablar con la policía.
Bak, zor bir iş gününün ardından eve gelip "Tatlım, bil bakalım bugün Oprah'ta kim vardı" demenden yoruldum.
Mira, estoy cansada de llegar a casa después de un duro día de trabajo Y oirte decir : "Cariño, ¿ adivina quien fue al programa de Oprah hoy? ."
Çok üzücü değil mi? Bu hikayeyle bugünlerde Oprah'in programına bile çıkamam sanırım!
Un poco decepcionante, no sé si saldría con alguien así en estos días.
Hadi Bullet! Dans etmeyi bırak.
- ¡ Cierra el pico, Oprah!
- "Oprah" varken aptal kutusu değil ama.
¿ Y luego Oprah?
Ama "Oprah" Barbara "The Today Show", "Hard Copy" hepsi randevu isteyecekler.
Pero "Oprah," Barbara, "The Today Show..." "... Hard Copy, " agéndalos.
Oprah'nın şovunda mı duydun?
¿ Salió en Oprah?
Rivera, Oprah ve belki de Charlie Rose'a bu kalp yumuşatan seçimi nasıl yaptığını anlatacaksın.
Tendrá a Rivera, Oprha, tal vez Charlie Rose, explicando por qué tomó esa decisión tan enternecedora.
- Oprah. ( Amerikalı kadın programı sunucusu )
Oprah. Sí, Oprah.
Oprah'nın programında izlediğime göre Al, olmayan kokular duymak beyin tümörünün ilk belirtisiymiş.
¡ Oh, caramba, Al, vi eso en el programa de Oprah. Oler cosas que no están allí, es el primer signo de un tumor cerebral.
- Ben de Oprah izlemek beyin tümörünüm ilk belirtisi sanıyordum Peg.
Vaya Peg, pensé que ver Oprah era el primer signo de un tumor cerebral.
Bugün Oprah'da kurabiye ev yaptılar.
Vi una casa de jengibre en Oprah hoy.
Bakalım Oprah terk-i diyar edince nasıl konuşacaksın.
Veamos cómo te va cuando Oprah se acabe.
Annen Bourbon Caddesi'nde herhangi bir yerden aradı... "Oprah'ı kasete kayıt yapar mısın?" diye sordu çünkü siz Fort Lauderdale'da olacakmışsınız?
Bueno, tu madre llamó desde una carroza en algún lugar de la calle Bourbon Para grabar Oprah Porque usted tu ibas a estar en Fort Lauderdale.
Seni Oprah manyağı seni!
Estúpida Oprah-holic.
Oprah'ın programında böyle bir şey izlediğimi hatırlıyorum. Kadınlar, canlarını tehlikeye atan bir durumla karşı karşıya kalınca baştan çıkıyormuş.
Sabes, vi algo en Oprah que decía que las mujeres se excitan durante situaciones de vida o muerte.
Biraz önce çıkan hortum haberini vermek üzere Oprah'ya ara veriyoruz.
Interrumpimos Oprah para la cobertura en vivo del tornado.
Bu fırtına yüzünden Oprah'ya ara verildi.
Esta tormenta podría retrasar Oprah.
Adım Richie Cunningham, ve eşim Oprah.
Me llamo Richie Cunningham y esta es mi esposa Oprah.
Siz gececiler... çok fazla Oprah izliyorsunuz.
Saben, ustedes que son chicos de la noche miran demasiada televisión, y en realidad deberían estar durmiendo.
- Oprah, Phil, Sally.
- Oprah, Phil, Sally.
Oprah'yı da tanımalıyız, Cristina'yı da.
Necesitamos saber sobre Oprah y Cristina.
Bir keresinde, Walt Oprah'nın ortasında kanal değiştirmişti.
Una vez, WalTcambió de canal en medio de Oprah.
Üvey babamız da mı tembel, şeker hastası ve Oprah manyağı?
Nuestro padrastro es un vago, adicto a los bombones y Ophra?
Al, öğle saatinden Oprah'ya kadar ayaktaydım, ailevi meselelerle uğraştım. Çok yorgunum, biraz kestirmek istiyorum.
Estoy despierta desde el mediodía hasta Oprah, resolviendo problemas y ahora estoy cansada.
Buradan Oprah izlemeye çalışmak.. ... boynumu ne hale sokuyor farkında değil misiniz?
¿ Tienen idea de lo que ver Oprah en este ángulo le está haciendo a mi cuello?
Oprah ile görüşmemi iptal etmem gerekecek.
Tendré que cancelar mi entrevista con Oprah.
"Oprah" nedir?
¿ Qué es un Oprah?
Biraz fazla Oprah izliyorsun.
- Qué agradable sorpresa. - Pero aún tengo un problema. - ¿ Cuál?
3 gün boyunca, içip içip orospularla yatıp kalkan, sonra da bağlılık yemini eden Oprah'taki ayyaş herifler gibi takılacaksın.
Vas a pasar 3 días como un vago y tienen sexo con prostitutas y después se casan.
Oprah gibi ünlü birisi.
¿ Una celebridad como Oprah?
- Celine Dion geçen Oprah'daydı.
Celine Dion fue al programa de Oprah el otro día.
Oprah programı'nın bu bölümü çok iyiydi ama...
Un reality show muy bonito- -
- Oprah ve Maya Angelou'la hayatım değişti
Tendría que ir a un talk show...
Bugün Oprah programı'nı seyrettim.
- Hoy estaba viendo a Oprah.
Şimdi, duba gibisin.
Ahora, estás : ¡ Y te pareces a Oprah gorda!
En çok satan kitaplar arasında olabilmek için öykünün insanlara yakın olması gerekir.
[Oprah Winfrey] Para ser un best-seller durante más de dos años... una historia tiene que conectarse realmente con la gente.
"Oprah'da" gördüm. Ultraviolet fotoğraf tekniği ile 10 tuvalet kapı kolunun 7'sinde meni kalıntısı bulmuşlar.
En Oprah, hicieron un informe con fotografía con luz ultravioleta y encontraron restos de semen en siete de diez manillas de puertas.
Oprah'ın çöpünü kim karıştırmak ister?
¿ Quien revolverá la basura de Opera?
"Oprah Winfrey'in kocaman kapı tokmakları var"
¡ BZZZT!