Orly traducir español
93 traducción paralela
50 MİLYON DEĞERİNDE KÜLÇE ALTIN SOYGUNU
No se hallaron aún los 50 millones de oro robados en Orly
ÖDÜL... ORLY HAVAALANINDA ÇALINDI, EYLÜL, 1953. 8 ALTIN KÜLÇE
Se recompensará al que dé informes sobre el robo de Orly, 96 kilos de oro.
Orly işi sadece bir uydurmaca mıydı yani?
¿ Así que no crees lo el golpe de Orly?
- A-U-L-Y.
- Orly.
- Orly.
O-R-L-Y.
İlkbahar havasında, Orly, protokol gereği kraliyet çiftini bekliyor.
Bajo un cielo primaveral, Orly aguarda a la pareja real.
Yarin Orly'ye gidiyorsunuz ve romanci Parvulesco ile röportaj yapiyorsunuz.
Vaya mañana a Orly y entreviste a Parvulesco, el novelista.
Hayir, az sonra Orly'de yapilacak.
No, es ahora, en Orly.
Manasını yıllar sonra kavradığı, onu altüst eden, korkunç sahne,.. ... Orly'de, Paris havaalanının ana iskelesinde,.. ... 3.
La violenta escena que le perturba, y cuyo significado comprendería sólo años más tarde tuvo lugar en el embarcadero principal de Orly, el aeropuerto de París algunos años antes del estallido de la III Guerra Mundial.
Orly, günlerden Pazar.
Orly, Domingo.
On altıncı gün, kendini Orly'deki iskelede bulur.
En el decimosexto día se hallaba en el muelle de Orly.
Bir kez daha Orly'deki ana iskelede ;.. ... fazla kalamadığı, bu sıcacık, savaş öncesi Pazar gününün ortasında. Kafasını karıştırsa da,..
De nuevo en el embarcadero principal de Orly en medio de esa calurosa tarde pre-bélica de domingo donde no debía estar cayó en la cuenta, aunque algo confundido, de que el niño que él fue, había estado también allí observando los aviones.
Seni havaalanına bırakamayacağım.
No podré acompañarte a Orly.
Biliyorsun ki gelemezsin.
- ¿ A Orly? No es posible.
Böylelikle havaalanında seni görünce tanıdım.
Por eso, cuando llegó a Orly, por cierto, con retraso... le reconocí enseguida.
Geçen gün havaalanından dönerken, arabam Saint Denis yolunda arızalandı.
No le he contado lo que me sucedió el otro día después de... haberlo acompañado a Orly. Como por casualidad, mi coche sufrió una avería en la calle St.
Havaalanında değil de burada buluşalım.
El viernes no podré ir a buscarte a Orly. Tengo una cita. - Déjame la llave.
Orly'de sinema yok ki.
No hay cine en Orly.
Tamam 4 : 30, 5 gibi Orly'deki sinemada.
Está bien, a las cuatro menos cuarto o a las cinco en el cine de Orly.
Öğlen orada olmam gerek.
Tengo que estar en Orly a las doce.
- Havaalanına ben de geleceğim.
- Pues te acompaño a Orly.
Orly'de seni dışarı çıkartacağım.
Te dejaré salir en Orly.
Örneğin, nasıl oldu da bu sabah Orly'de aynı anda, ikiniz bir araya geldiniz?
Por ejemplo, por qué esta mañana estabais en Orly al mismo tiempo.
Kaybedersen, bu sabah peşinde kimse yokken, Orly'de neden kaçtığını anlatacaksın.
Si pierdes, me das una verdadera información. Me dirás porqué te piraste de Orly.
Barran'ı tanımıyorsan, neden Orly'de o kadar hızla kaçıyordun?
Si no conoces a ese Barran, ¿ por qué corrías tan rápido en Orly?
Felicien, size inanmıyorum! Ve uyarıyorum, sizi yarın havaalanına kadar geçireceğim! Nasıl isterseniz, sevgilim.
No me creo nada, y le advierto que mañana le acompañaré a Orly.
Paris'e tahmini inme süresi 12.30.
Aterrizando en París Orly sobre las 12.30,
United Overseas havayolları uçuş 404. Roma'dan New York uçuşu için... Paris'e inmiş bulunuyor.
Las Aerolíneas Extranjeras Unidas, Vuelo 404 de Roma a Nueva York ha aterrizado en París Orly.
Yemekler çok lezzetli Orly'de.
- La comida es buena. - He comido en Orly.
Yarın 14 : 00'te Orly.
¿ La llegada mañana a las 14 : 00 horas en Orly?
Yarın 14 : 00 Orly'de olacak.
Aterrizara a las 14 : 00 en Orly.
Kardeşin yarın 14 : 00'te Orly'de olacak.
Su hermano aterriza mañana a las 14 : 00 en Orly. Dígale...
Kardeşin yarın 14 : 00'te Orly'de olacak.
Su hermano aterriza mañana a las 14.00 horas en Orly.
Orly'ye gitmeli.
Tiene que ir a Orly.
United Overseas havayolları uçuş 408. New York'tan Paris'e inmiş bulunuyor.
Las Aerolíneas Extranjeras Unidas Vuelo 408 de Nueva York aterrizó en París Orly.
# Benden uzaklaştı. # #
ÉSTA ES LA JOVEN secuestrada ayer en Orly. Y tú
- Biz karışamayız. Ama Orly'dekilere haber verebilirim.
No puedo mezclarlos en este asunto, haré que la sigan desde Orly.
İki Amerikalı beni Orly'de takip etti.
Los americanos me siguieron en Orly.
- Orly Havaalanında tabi ki.
En el aeropuerto de Orly, por supuesto.
Yarın 9.30'da Orly Havaalanı'na bir adam gelecek.
Un hombre llegará mañana a Orly a las nueve y media.
Yarın sabah Orly'ye gidin ve birini seçin.
Vaya a Orly mañana a las nueve y media y elija.
- Orly'de bir zenci vardı.
- Había un negro en Orly...
Ve ikincisi ajans beni Amerika'ya geri yollamak istiyor ve üçüncüsü, beni havaalanına götürebilirsin.
SEGUNDO : ¡ Podrás llevarme a Orly cuando haya aceptado!
Odile, ben Orly'ye gidiyorum. Victor orada.
Voy al aeropuerto de Orly, el señor está allí.
Endişelenmeyin, Bayan Pivert, Orly'ye Bay Pivert'i bulmaya gitti.
La Sra. Carpintero ha ido a buscar a su marido... al aeropuerto de Orly.
İki saatten döner. Orly'ye, çabuk!
No tardará más de un par de horas.
Haydi şimdi Orly'ye.
Y ahora hacia Orly.
- Orly'de bir kapı görevlisi?
- Vamos sigue...
Anladım, efendim.
- Conozco un restaurant mañana a Orly a las nueve y media. - Entiendo, Señor.
- Orly'de!
- En Orly.
Orly'de olduğunuza göre, kocanızın orada olduğunu biliyordunuz.
¿ Cómo sabía que Carpintero estaba en Orly?