Osso traducir español
74 traducción paralela
Bjørn köpeğini eğitmek için haftalardır orada.
Osso lleva semanas allí educando a su perro.
Sence Bjørn'a bir şeyler olmuş mudur?
¿ Así que crees que algo le ha pasado a Osso?
- Bjørn!
- ¡ Osso!
Bjørn'un tehlikede olduğunda dair esrarengiz bir düşünce.
La impresión inexplicable de que Osso está en peligro.
Selam Bjørn.
¡ Hola, Osso!
Ve Bjørn ormanı bilir.
Y Osso conoce el bosque.
Şimdi de Werner restore etmiş.
Y Osso la ha estado arreglando.
Bjørn'ün köpeği.
El perro de Osso.
Bjørn'ün günce ve evraklarını karıştırma cüretinde bulundum ve bunu buldum.
Eché un vistazo a los papeles de Osso y me encontré esto.
Bjørn Werner'in.
El de Osso Werner.
Yani Werner senin hastan mıydı?
¿ Osso es paciente tuyo?
Bence son bölümü Bjørn yazmamış.
Yo no creo que Osso haya escrito la última parte.
- İzler Bjørn'un göle atladığını gösteriyor.
- Según las huellas, Osso se lanzó al agua.
Neden Werner'in açıklamasını kabul etmiyorsun?
¿ Y si aceptamos la versión de Osso?
Werner gibi zararsız bir herifi kim öldürmek ister aklım almıyor.
No me creo que matasen a un buenazo como Osso.
Bjørn zararsız değildi.
Osso no era tan bueno.
Bråten, Bjørn'ün intihar ettiğini düşünüyor.
El guardia piensa que Osso se mató.
O Werner'in günlüğü mü?
¿ Es el diario de Osso?
Werner'in kaybolmasıyla ilgili gizemin çözüldüğü kanaatindeyim.
Doy por resuelto el misterio de la desaparición de Osso.
Bjørn Werner kız kardeşine tutkuyla aşıktı.
Osso Werner amaba a su hermana con pasión.
Ve Bjørn hastaydı. "Sevdiğim ve sahip olamadığıma başka kimse dokunamaz."
La mente de Osso enfermó. "Si no puedo tocar a quien amo, nadie más podrá."
Bjørn buraya taşındı ve içine ruh girdi.
Osso se vino aquí y sucumbió a la obsesión.
Bjørn ve Lillian küçük farklarla aynı rüyayı görmüştü.
Osso y Lila tenían el mismo sueño con ligeras variaciones.
Ve onu kurtaran ve aşağı çeken kürklü yaratık da Bjørn'dü.
Y la criatura peluda que la salvó y se la llevó al fondo era Osso.
Bjørn Werner!
¡ Osso Werner!
Werner ilk atladığı zaman biraz yüzdü ve tekrar dışarı çıktı.
La primera vez que Osso se tiró al agua, nadó un rato y volvió a salir.
Onun Werner olduğunu o da anlamış mıydı?
¿ Se enteró de que era cosa de Osso?
Werner ayakkabısının altına bir takoz yerleştirdi ama yanlış ayağına.
Osso se puso un taco de madera en el zapato, pero en la pierna equivocada.
Ama Werner Gran'ın yüzme bilmediğini biliyordu.
Pero Osso conocía que Abett no sabía nadar.
Sana osso buco pişirdim.
He guisado osso buco.
Yemeğe kalır mısın? Osso buco.
¿ Comerás con nosotros?
Osso buco.
Osso buco.
Biraz osso buco isteyen var mı?
¿ Nadie quiere ternera?
Öyle harika bir ossobuco yapıyorlar ki.. ... "incik etinin kefareti" adını koyum ona.
Hacen un osso buco tan divino que lo llamo la redención de la ternera.
Evet, Osso Buco yemiştiniz.
Sí. Recuerdo el ossobuco.
Manicotti kulağa osso buco gibi gelir. Lezzetli kelimesini üç farklı yemeği anlatmakta kullanıyorsun.
Manicotti suena como Ossobuco. ¡ Usaste "suculento" para describir 3 platos!
Hem sen "osso bucco" yapmayı nereden öğrendin?
¿ Cómo aprendiste a preparar el ossobuco?
Osso buco, domuz ve gnocchi yaptık Tony'nin annesinin tarifleri.
Hicimos "osso bucco" y también "gnocchi", recetas de la mamá de Tony.
- Bu akşam osso buko'muz var.
Bueno, esta noche tenemos el "ossobuco".
- L'osso broco kimin?
- ¿ El ossobuco? - Para mí.
Osso Buco nasıl olmuş?
Y, ¿ cómo está el ossobuco?
Osso buco, escarole ve fasulye var. lstakoz soslu rigatoni de var.
Tenemos osso buco, escarola con frijoles... y rigatoni en salsa de langosta.
- Osso bucco yapıyorduk.
- Haciamos osso bucco.
- Osso bucco mu?
- ¿ Osso bucco?
Ben çok severim.
Adoro el osso bucco.
Senin o Osso Buco'n... muhteşem birşeydi.
Ese "Osso Buco" tuyo era... realmente bueno.
Kendi Osso Buco'muzu yapmaya başlayacağız.
Vamos a comenzar a preparar nuestro propio "Osso Buco"
Osso buco.
"Osso buco"
Osso buco.
Ossobuco.
Hayır, bu Osso Buco'da bir sorun var.
Estoy teniendo un problema con el osobuco.
Osso buco sever misin Charlie?
¿ Te gusta el buco del oso, Charlie?