Oxy traducir español
234 traducción paralela
Ben olsam, Kent Sarayı ya da daha iyisi, Oxy Kulesi'ne yerleşirdim... Yani o zindanda oturmak yerine...
Yo viviría en el ático del ayuntamiento, o mejor en la Torre Oxy, en lugar de en ese cuchitril en que está.
Bana bir temizleyici pamuk ver.
Dame una plataforma de OXY.
Bunun için bir kelime var. Oksi...
Oxy, oxy...
Toparlan. Güvenlikte oksijen hapları olacak. Kendine gelirsin.
Coge tus cosas, pasaremos por Seguridad y cogeremos algunas píldoras de oxy... para que mejores tu forma.
Oğlum, Shane. Oxy bağımlısıydı.
Mi hijo, Shane, era adicto a la oxicontina.
Oxycodone : Fukara eroini.
Oxy cone, una heroína casera.
Bir gün bu koltuğa onun oturacağına inanıyordum. Ama maalesef biri onu Altın Üçgen'e gönderip ölümüne sebep olmuş.
Si, excepto por el hecho de que alguien lo mando al triangulo dorado a comprar Oxy y que lo mataron por eso.
Sizin için Oxy alırken ölen Mike'ın yanında o varmış.
- El estaba con Mike cuando lo mataron comprando su Oxy.
Encümen üyesinin Oxy bağımlısı olduğunu niye söylemedin?
Josh ¿ por qué no me dijiste que el concejal es adicto al Oxy?
Gazetede patronunun ismine yer vermemem şartıyla bana Oxy kültürünün penceresini açacağını söylemişti.
Me dijo que de daría acceso a la cultura Oxy si dejaba el nombre de su jefe fuera del articulo.
Eser miktarda Oxy barındıran naylon torbalar vardı sadece.
No solo bolsas de plástico con rastros de Oxy.
Fırt olacak sanmıştım, ne ki bu?
¿ Qué es? Todo el mundo lleva Oxy estos días.
Bugünlerde herkes Oxy kullanıyor. Hey. Harry sana bayıldı.
Oye, Harry te adora te harás grande.
Oxy eğlencelik değil.
La "oxi" no es un pasatiempo.
- Ecstasy, Oxy, kokain.
Ya sabes, Éxtasis, cocaína.
Percocet, Oxy, Valium.
Percocet, Oxy, Valium.
Al bir tane, Oksi-çiştutucu deniyor.
Toma una, se llaman Oxy-Incontinent.
Oksi-çiştutucu etkisini gösterdi mi?
¿ Ese Oxy-Incontinent aun no hizo efecto?
Ama Oxy gördüm. Alabilir miyim?
Pero tienes algo de OXy ahí, ¿ te importa?
Tuvaletteki fayansları sayma fırsatınız oldu mu?
¿ Tiene ud. tiempo suficiente para contar las ceramicas del baño? oxy
Oxy olmayabilir bile.
Podría ni siquiera ser oxi.
Oxy 10.
Oxy 10.
Oksi ya da sekonal gibi bir şey?
¿ Oxy o seconal?
- Oxy, bizimle kal.
Y carbón.
Haplardan hiç kaldı mı?
Hey, ¿ tienes algo más de ese "oxy"?
- Oxy * bebeğim.
- Oxicodona, cariño.
Oxy yok mu hiç?
¿ No tienes oxy?
Oxy Lab davasında.
Sobre el caso Oxy Lab.
Oxy Lab.Evet, tabiki.
Oxy Lab. Sí, por supuesto.
Oxy Lab belediye için bazı toksikoloji testlerini yapıyordu.
Oxy Lab solía realizar algunas pruebas de toxicología para la ciudad.
Yaşlı adamdan alınan kan tahlili sonuçları, kanıt olarak reddedildi. Çünkü ; Oxy Lab güvenilirliğini kaybetmişdi.
Los resultados toxicológicos de la sangre del viejo fueron eliminados como evidencia cuando Oxy Lab fue desacreditado.
Oxy Lab Billings'in bünyesinde aşırı doz morfin buldu.
Uh, Oxy Lab encontró una dosis excesiva de morfina en el sistema de Billings.
Bay Osgood, annenizin soruşturmasında hatalar yapıldığına inanıyoruz.Hatta bunlar tüm Oxy-Lab karmaşasının da ötesinde şeyler.
Sr. Osgoof, creemos que se han cometido algunos errores en la investigación del caso de su madre, Incluso más allá de todo ese desastre de Oxy Lab.
Ama çocuklar aspirin tabletlerini alıp işaretleri ve çıkıntıları düzleştirip köşeleri yuvarlarlar ki, Oksikodon gibi görünürler.
Pero los chicos toman aspirinas le borran las marcas y realces redondean las orillas y parecen tabletas de oxy.
Sonra da gerçek Oksikodonları sahteleri ile değiştirirler böylece ilaç eksik çıkmaz.
Entonces cambian las oxy reales por las falsas para que parezca que no faltan pastillas.
Dostum, bana oksikodon reçetesi yazar mısın?
De hecho, hombre, ¿ Te importaría escribirme un par de recetas de Oxy?
Maç yarası için biraz ağır değil mi?
- ¿ El Oxy no es un poco fuerte para una lesión tonta?
Bu sabah benden oksikodon istedi, şimdi de kayıp.
Me pregunto por Oxy esta mañana. Ahora está desaparecido.
Ara sıra sırtım kötüleşince aldığım oksikodonlar.
"las drogas". Las drogas son el Oxy ocasional que uso cuando mi espalda me estalla.
Oksikodon, hiçbir şey.
No Oxy, nada.
Seni sürtük, bana Oxy sattığını söylemiştin ama o haplar antibiyotikti.
Zorra.Me dijiste que estabas vendiendo oxy, pero esas pastillas eran antibioticos.
Bana Oxy sattığını söylemiştin ama o haplar antibiyotikti.
Me dijiste que me vendías oxy, Pero esas pastillas eran antibióticos.
Lily'nin ilacını, uyuşturucu olarak sattığın şu kız bana şişeyi geri vermek için ödediğinin iki katını istedi.
Esa chica a la que le vendiste el oxy falso de Lily por Quería el doble de lo que pagó solo para devolveme el bote.
Diğer ilaç şişesi gibi hapla dolu bir şişe ve bu sefer üzerinde etiketi olsa fena olmaz.
Un frasco de pildoras, como las de oxy Esperemos que esta vez con la etiqueta
Mason ambulans görevlilerini kandırmak için, niye 20 şişe oxy.. ya da her neyse alsın?
¿ Por qué necesitó Mason 20 botes de oxi-loquesea para engañar a los paramédicos?
Tüm gün kafayı çekiyorum.
Es decir, he estado inhalando Oxy todo el día.
- Bende hiç oxy yoktur bile!
Ni siquiera tengo oxicodona.
Bingo'nun oxy bağlantısı.
Bingo es el que tiene la oxicodona.
Votka ve Oxy solunum sistemini etkilemiş olabilir.
Bueno, el vodka y la oxicodona podrían haberlo inducido a una hipo ventilación.
Biraz eğlenmek istiyordum.
Y me cogí una receta para pillar oxy.
Oxy?
¿ Oxicodona?