English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ P ] / Pamuk

Pamuk traducir español

2,794 traducción paralela
Pamuk'un annemi öldürmek için kullandığı çift başlı kandil. Nerede o?
La vela de dos lados que Blanca usó para matar a mi madre. ¿ Dónde está?
Pamuk kadar saf...
Puro como la nieve.
Yani demek istediğin, eğer Pamuk'un annesi olmasaydı Cora Zelena'yı terk etmeyecekti.
Dices que si no fuese por la madre de Blanca, Cora nunca habría abandonado a Zelena.
Ne yaparsan yap, Pamuk Prenses mutlu sona ulaSacak.
No importa lo que hagas, Blancanieves tendrá su final feliz.
Pamuk Prenses bir çocuk dünyaya getirmek üzere 28 yaSina geldiginde hepimizi kurtaracak bir çocuk ama bu kötü lanetin etkilerinden korunmasi gerekiyor.
Blancanieves está a punto de dar a luz una niña... una niña que nos salvará a todos cuando alcance los 28 años... pero solo si es protegida de los poderosos efectos de la maldición.
Kötü Kraliçe, Beyaz Atli Prens ve Pamuk Prenses'in mutlulugunu engellemek için her Seyi yapacaktir.
La Reina Malvada no se detendrá ante nada para destruir la felicidad del príncipe encantador y Blancanieves.
Pamuk Prenses çocugunu kocasi olmadan büyütebilir.
Blancanieves puede criar a su hija sin su esposo.
Prens ve Pamuk Prensese ne diyecegiz Simdi?
¿ Y qué le contaremos al príncipe y a Blancanieves?
Pamuk Prenses erken dogum yapacak.
Blancanieves va a dar a luz antes.
Pamuk Prenses çocuguna eSlik etmeli yoksa her Sey biter.
Blancanieves debe acompañar a su hija o todo estará perdido.
Sana söyledigimi Pamuk Prenses'e anlatman çok önemli.
Es vital que le cuentes a Blancanieves lo que te he dicho.
Pamuk Prenses'e söyleyecek miyiz?
¿ Se lo diremos a Blancanieves?
Pamuk!
¡ Blanca!
Hadi Kral'a Pamuk Prenses'in ve Yedi Cüceler'in neler yapabileceklerini gösterelim!
¡ Demostremos a ese rey lo que Blancanieves y siete enanos pueden hacer!
Onu kullanıp, Pamuk Prenses'in sonunu getirerek.
Utilizándole para acabar con Blancanieves. Majestad.
Lanet'in aslında.. Pamuk Prenses ve Beyaz Atlı Prens'in mutluluğunu yok etmesi gerekiyordu.
La maldición estaba destinada a llevarse la felicidad de Blancanieves y el Príncipe Encantado.
Merak ediyorum da, Pamuk öldükten sonra, yine böyle dürüst biri olabilecek misin.
Me pregunto si serás tan incorruptible después de que tu preciosa Blancanieves se haya ido.
Kontrolden çıkmış atını yakaladığım zamanı hatırladın mı, Pamuk?
¿ Recuerdas cuando fui a por tu caballo desbocado, Blanca?
Pamuk! İşte burada!
¡ Está por allí!
Kıymetli Pamuk'un öldüğü zaman bu kadar dürüst olabilecek misin, merak ediyorum.
Me pregunto si serás tan incorruptible al desaparecer Blanca Nieves.
Seni bulacağım, Pamuk.
Te encontraré, Blanca Nieves.
- Ama Pamuk Prenses'i tanıyorum.
Pero sí a Blanca Nieves.
Kraliçe Pamuk'un hayatını bağışlasın diye kendi kalbimden vazgeçtim.
Entregué mi corazón a la Reina para salvar a tu amada.
Pamuk Prenses'e yaklaştıkça daha da parlaklaşacak.
Cuanto más te acerques a Blanca Nieves, más brillará.
"Yakışıklı Prens, sevgili Pamuk Prenses'ini..."
" Al ver el Príncipe a su amada Blanca Nieves
"Saf aşkın küçük bir dokunuşu toprağı yutup..." "... Pamuk Prenses'i uyandırdı ve karanlığı aydınlattı. "
"Un impulso de amor purísimo estremeció y envolvió toda la comarca, hizo despertar a Blanca Nieves y cubrió de luz la oscuridad".
Pamuk!
¡ Blanca Nieves!
Bir kat daha pamuk koymalıyız.
Sólo tenemos que duplicar la cantidad de algodón.
Pamuk ve yün karışımı kıyafetlerde fikirlerimiz çatışıyordu..
Sé que ambas estamos muy en contra del poliéster,
Sanki her zaman pamuk prenses oluyorsun.
Normalmente eres Blancanieves.
Ya da pamuk kurtlarıyla!
¡ O los gorgojos del algodón!
Pamuk kurtları çok manevracı sorun çıkarıcılardır ama sen çaresine bakarsın.
Los gorgojos del algodón son más problema del jardinero, pero te dará algo.
Senin çocuğunu taşıyor. Albinius'un serveti de pamuk ipliğiyle ona bağlı.
Ella carga la bendición que es tu hijo, y con él, estrechamente atada, la riqueza de Albinius.
Büyük ihtimalle, vuracaklar. Ha ha ha ha ha! ♪ Pamuk topraklarına, eve götür beni ♪
Me dispararán, más probablemente.
Ayrıca sen, pamuk prenses...
Tú, sin embargo... Blancanieves...
Tek istedikleri güvende ve doğru yolda olduklarını bilmek ; sevdikleri herkesin melek kanatları taktığı, pamuk gibi bulutların olduğu cennet bahçelerinde gezmektir.
Todo lo que quieren es sentirse a salvo, saber que son buenos y rectos y que terminarán en un cielo lleno de nubes esponjosas con todos los que alguna vez amaron usando alas de ángel.
Özür dilerim, mideni kaldırdığını biliyorum ; ama pamuk şeker gibi taze ekmek gibi ve seksin ta kendisi gibi kokuyordu.
Lo siento, sé que eso te asquea pero olía como algodón de azúcar y pan recién horneado y maldito sexo.
Bir pamuk helvası olmasına bile izin vermiyorlar.
Nisiquiera le dejan tener hilo dental.
İrlandalılar bu kartel anlaşmasına pamuk ipliğiyle bağlılar.
Los irlandeses tienen todo el trato con el cártel pendiendo de un hilo.
- Kulaklarına pamuk tıka!
¡ Ponte tapones en los oídos!
Hadi pamuk eller cebe!
¡ Hagamos algo de dinero!
- Pamuk şeker mi?
- ¿ Algodón de azúcar?
- Pamuk şeker harika olurdu.
- Lo del algodón de azúcar suena genial.
Pamuk Prenses.
Es Blancanieves.
Adam doğrudan Grimm'in orijinal "Pamuk Prenses" hikâyesinden almış.
Cita directamente el "Blancanieves" original de los Grimm.
Pamuk Prenses ve Kırmızı Başlıklı Kız kıyafetleri vardı ya- -
Los disfraces de Blancanieves y de Caperucita Roja...
Kurbanlara giydirilen Pamuk Prenses ve Kırmızı Başlıklı Kız kostümleri sekiz gün önce kargolanmış.
El de Caperucita y Blancanieves fueron enviados hace 8 días. - ¿ A quién?
Pamuk.
Blanca.
Pamuk! Oldu mu?
¿ Es esta?
Pamuk buradaymış.
Blanca ha estado aquí.
Bu arada... Pamuk
¡ Blanca!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]