English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ P ] / Pancakes

Pancakes traducir español

128 traducción paralela
- Pedro's Pizza and Pancakes.
- Pizza y Tortitas Pedro's.
Bir dağ şerbetli omlet bu kadar çok biradan sonra harika.
Una montaña de pancakes sabe muy bien después de tanta cerveza.
Yumurtalar ; sarısı yukarıda, pastırma, tost, ve gerçekten açsan çok güzel kokan, bir dolu kocaman çikolatalı kek.
Huevos fritos tostado, tocineta, tostadas... y, si tienes mucha hambre, un montón de pancakes de chocolate, que huelen increíble,
Otur, Pancakes.
Siéntate, Panqué.
Gözleme?
Pancakes?
- Derin bir nefes alın millet.
¿ Pancakes? Ningún problema.
Berlin'e krep götürmeyeceğim.
No voy a llevar pancakes a Berlin.
International Gözleme Evi'ne de gidebiliriz.
Podríamos ir al International House of Pancakes.
International Gözleme Evi'ne gitmek istemiyorum
No quiero ir al International House of Pancakes.
Bazı mikrodalga fırınlardan sinyal alabilir. O yüzden uluslar arası pastanelerden uzak durun. Tamam.
También podría desencadenarse con ciertos hornos microondas por lo que os aconsejo evitar los comercios de pancakes de... ¿ variedad internacional...?
Bizim işgalimizden önce burada olan insanlar! Şimdiki siparişlerinizi iptal edip Sookie'nin ünlü yabanmersinli ve limonlu kreplerini Belçika waffle'larını yemek ister misiniz?
Escuchen, toda la gente que estaba aquí antes de ser invadidos está dispuesto a cambiar su encargos corrientes a cambio de los famosos pancakes de arándanos-limones de Sookie,
İçtiklerinizin etkisi geçmiş olurdu. - İyi fikir.
¿ Os hago unos pancakes rápidos para absorber lo que habeis bebido?
Tamam. Gözleme havasında mısınız?
Estáis de humor para pancakes?
Gözleme, tabii. Evet.
Pancakes, claro.
Sanırım gözleme için yeterli yerimiz var.
Creo que tenemos sitio para pancakes.
- Bu sabah. Vay canına. Bahse girerim bütün masalar dolu olduğu için yer bulamayan, ev yapımı tarçınlı tereyağlı, balkabaklı gözleme isteyen bir sürü insan vardır.
Apuesto a que la gente que querría una mesa y no la tiene porque están todas ocupadas querrían pancakes con canela
İçinde krepe sarılmış sosis var.
salchichas envueltas en pancakes atados con tocino.
Kerouac gibi... yollara düşmek, Yol üzerindeki restoranlara uğramak, Kuzey Amerika'da krep turu yapmak.
Quiero hacer como Kerouac. Coger una carretera. Parar de comida en comida, el Tour de los Pancakes de Norteamérica
Biliyorsun, Amerika Krep Turu'muzun ilk durağı burası olabilir
¿ Sabes...? Este momento, puede ser nuestra primera parada en nuestro Tour de los Pancakes por Norteamérica.
Gözleme? "Waffle?"
¿ Pancakes? ¿ Gofres?
Bir daha hiçbir şart altında ne kadar kısa elbise giyersen giy Al'ın Gözleme Dünyası'na gitmeyeceğim. Bir daha asla.
Nunca, bajo ningún concepto, sin importar lo corto que sea tu vestido, volveré al Mundo de los Pancakes de Al.
Önce Al'ın Gözleme Dünyası, şimdi de annemlerin nikah tazelemesi.
Primero el Mundo de los Pancakes de Al y ahora mis padres?
Düşünüyordum da, son bir kaç gündür yaşadıklarından sonra, rıhtımda gözleme yemek ve iyice güneşlenmek, bunlar sana doktor tavsiyesi gibi olurdu.
Bueno, estuve pensando. Después de los días que has tenido, unos pancakes en el muelle y un baño de sol es exactamente lo que un médico te recetaría.
Ben gözleme alayım, yanında fazladan tereyağı olsun.
Quiero pancakes con manteca extra.
Bu, kayıtlardan önce, son kez gözleme sipariş edişimiz.
Es la última vez que pedimos pancakes antes de la inscripción.
Gel, Pancakes.
Ven, Panqueques.
Krep mi?
¿ Pancakes?
- Gözlemecide karides mi yedin?
¿ Comiste langostinos en una tienda de pancakes?
Hatta ondan bile iyi gözleme yapıyorsun.
Incluso haces mejor que él los pancakes.
- Bu arada senin gözlemelerin daha güzel. - Teşekkürler.
Tus pancakes son mejores, a propósito.
- Yumurta. - Çırpılmış. İki de gözleme lütfen.
Huevos Revueltos y un par de pancakes, por favor.
- Yabanmersinli gözleme.
Pancakes de arándano.
Ben gözlemeleri getireyim.
Está bien. Te traeré esos pancakes.
Yabanmersinli gözleme.
Pancakes de arándano.
Tamam, ne düşünüyorsun?
¡ Pancakes de arándano! Ok, ¿ qué piensas?
- Luke, gözlememde sim var.
Luke, hay algo brillante en mis pancakes.
Akşam yemeğinde gözleme yiyebilir miyiz?
- ¿ Haces pancakes para cenar?
Senin adın Pankek, biliyor muydun?
Tu nombre es pancakes, ¿ sabes?
Ha? Pankek?
Tu nombre es pancakes.
Hadi, Pankek.
Venga, pancakes.
Pankek.
¡ Pancakes!
Bu Pankek.
Este es Pancakes.
Pankek benim için çok önemli.
Pancakes es muy importante para mí.
Cohen, Pankek benim kızım, ya da oğlum, emin değilim.
Cohen, Pancakes es mi hija. O mi hijo, no estoy segura.
Etrafa bir bak, Pankek.
Mira a tu alrededor, Pancakes.
- Gözlemeleri gerçekten sevmem.
- Realmente no me gustan los pancakes.
- Krep yemeyecek miyiz?
- ¿ No comeremos pancakes?
- Gözlemeler sizin mi? - Aynen öyle.
- los pancakes?
Süper garson.
Quién? Es una Super-Camarera, capaz de llegar a los pancakes mas altos de un salto Lane?
Pancakes.
¡ Panqueques!
Anne, açlıktan ölüyorum.
Mami... mami, tengo hambre. ¿ Podemos comer pancakes?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]