Paté traducir español
379 traducción paralela
Pâté de foie gras, efendim.
El paté de foie-gras.
Sana tavşan mı servis ettim?
Aquí sólo se prepara en paté.
Hapse atılırsa orada onu çiğ çiğ yerler.
Si le meten en la cárcel, le harán paté de foie gras.
Ne istersiniz? Jambon mu ciğer mi?
¿ Qué quiere, jamón o paté?
Ciğer.
Paté.
Sosisli sandviç değil, ciğer.
Salchichas no, paté.
30 aç adam ensemde solurken durup börek açamam.
No puedo preparar paté con 30 hambrientos hombres apurándome.
Sevdiğimiz o tatlı için 5 dükkana gittim. Ama çok pahalıydı!
He ido a cinco tiendas para encontrar el paté.
Tatlıdan biraz yemeden onların tatlıyı bitirmesine izin verme.
No deje que se coman todo el paté.
Burada o sevdiğiniz tatlılardan da var.
- He comprado el paté que le gusta.
Senin yerinde olsam biraz az tatlı yerdim, tatlım. Kaloriye dikkat.
Si yo fuera usted no comería mucho paté, tiene muchas calorías.
Patron, sen git biraz ciğer al.
Jefa, compra un poco de paté.
Patron, ciğeri buraya getirmelisin.
Jefa, tráenos ese paté.
Ezme sever misin?
¿ Un poco de paté?
Kızarmış piliç vardı. Ayrıca kaz ciğer ezmeli sandviçler. Ve manzara.
Llevamos pollo frito, está bien y sandwiches de paté de foie-gras y admiramos el paisaje.
- Karargahım orada. Karargahınızda - sarışın ile, kaz ciğerini kim sevmez?
Tu cuartel general, ¿ no será la rubia a la que le gusta el paté?
Pâté ve Rheinischer Sauerbraten istiyorum.
¿ Sí, madame? Tomaré el paté y el Rheinischer Sauerbraten.
- "Kekik Ziyafeti" adında bir şey.
Es algo llamado Paté Salado.
Belki de biraz Dalek ezmesi Çamur Yaratıkları'na oldukça lezzetli gelebilir.
No sé, yo diría que un poco de paté de dalek a lo bestia de lodo debe ser bastante sabroso.
Fena olmaz leziz yemek, yılan balığı, ciğerli börek.
"No nos importaría comer paté de foie y filetes de anguila"
Pâté Strasbourg?
¿'Paté Strasbourg?
Ben hep, İsa'nın bedeni ekmeğin içindedir derim ;.. ... tıpkı tavşanın şu ezmenin içinde oluşu gibi.
Yo desde luego estoy convencido de que el cuerpo de Cristo está en la ostia... como la libre está en este paté.
Yani hem tavşan, ama bununla birlikte hem de ezme.
Sí, quiero decir que es libre y al mismo tiempo paté.
İsa'nın bedeninin ekmeğin içinde olduğunu hissediyorum,.. ... tıpkı ezmedeki tavşan gibi.
¡ Ahora siento que el cuerpo de Cristo está en la ostia... como la liebre en ese paté!
Yemeğe fıstık ezmesi mi sandviç mi istersin?
¿ Quieres mantequilla de cacahuete o paté con el té?
Fıstık ezmesi mi yoksa sandviç mi?
- ¿ Mantequilla de cacahuete o paté?
Ezme, jambon...
Paté, jamon...
Ciğer salamı mı, efendim?
- ¿ Embustido de paté de hígado, señor?
Bugüne kadar yediğim en iyi ördek ezmeziydi.
Un paté de pato como nunca antes había probado...
İşte ciğer ezmem mangalda hindi ve sonrasında dinlenmek.
Ahí está mi paté... Pavo al carbón y lo demás.
Kaz ezmesi.
Paté de ganso.
Piliç ezmesi.
Paté de pollo.
Ördek ezmesi.
Paté de pato.
Yarın bana başka bir ezme yaparsın.
Mañana, hazme otro paté.
Rosto alın örneğin, doğal soslarla yapılmış bir püreyle birlikte.
Tome, por ejemplo, un asado... relleno con paté y en su propio jugo.
Çocuğun biri ciğer ezmesi sürülmüş Ritz krakeri verip adına "kanape" dedi.
Un joven me da una galleta con foie gras y dice que son "canapés de paté".
Ben de, "Ne kanapesi, ciğer ezmesi sürülmüş Ritz krakeri!" dedim.
Le dije : "¡ Paté, tu padre! ¡ Es una galleta con foie gras!"
Turta, ekmek ve tereyağı.
Paté con mantequilla y pan blanco.
Ben başlangıç olarak kaz ciğeri istiyorum.
Primero pediré un paté del chef.
- Ciğer ezmesi yer misin? - Hiç fena gözükmüyor.
- ¿ Comerías algo de paté de hígado?
- İşte ciğer ezmen. İdare etmen gerek.
- Aquí tienes tu paté de hígado.
Ezmenin tadına bakmadığına pişman olacaksın...
No probaste el paté, toma..
Hayır, ezmemi geri ver.
Toma, ese es mi paté
- Evet, mösyö. Kayıp bir... Bir kurutulmuş domuz bacağı, jambon ve pate kayıp.
Falta un cubo de patas de puerco en vinagre... un jamón y ¡ un pâté!
Bir pate, bir jambon, kurutulmuş domuz bacağı ve 2500 oda.
Pâté, jamón, patas de puerco ¡ y 2500 habitaciones!
Hindi olursa, kumral görürüm. Ama ah, seksi... Ya ciğerli sosis görürsen?
Y con pate?
Ciğerli sosis görüyorum.
Pues sueno con pate.
Ayrana ve ciğer sosisine ve her şeyin dünkü gibi yerli yerinde olması şerefine.
Por la leche, el pate y por que las cosas vuelvan a ser como ayer.
Biraz da kaz ciğeri.
¿ Què hay del paté?
İstediğin kaz ciğeri olsun, dilediğin kadar ye.
Si quieres paté, tendrás paté.
Yumurta, pastırma ve konserve jambon. Yumurta, pastırma, sosis ve konserve jambon. Konserve jambon, pastırma, sosis ve konserve jambon.
huevos con cerdo ; huevos y cerdo... huevos, bacon, salchicha y cerdo... cerdo, huevos, cerdo, cerdo, bacon y cerdo... cerdo, cerdo, cerdo, huevos y cerdo... cerdo, cerdo, cerdo, cerdo, cerdo y judías... cerdo, cerdo, cerdo y cerdo... o langosta thermidor aux crevettes con salsa mornay... con paté de trufa, coñac, un huevo encima y cerdo.