English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ P ] / Paulsen

Paulsen traducir español

85 traducción paralela
Bayanlar ve baylar, Bay Paulsen, size Sarah Tobias'ın ifadesinin önemsiz olduğunu söyledi.
Señoras y caballeros, según el Sr. PauIsen, Ia declaración de Sarah Tobias no vale para nada.
Bunlar Bay Paulsen için önemsiz olabilir ama Sarah Tobias için değil.
Quizá no Io sea para eI Sr. PauIsen, pero Io es para Sarah Tobias.
Bay Paulsen, Kenneth Joyce'un orada tecavüz olduğunu anlayan tek kişi olduğuna ikna etmeye çalıştı.
EI Sr. PauIsen trató de convencerlos de que Kenneth Joyce era Ia única persona que sabía que estaban violando a Sarah Tobias.
Joey Paulsen.
Joey Paulsen.
Bay Paulsen'ın böyle gariplikleri vardır.
El Sr. Paulsen es muy mirado para eso.
Paulsen'ı sürekli yemeğe götürdüğü için mi?
¿ Porque invita a Paulsen a cenar?
Sen Bay Paulsen'dan korkmuşsun.
Le tienes demasiado miedo a Paulsen.
- Bay Paulsen!
- Sr. Paulsen.
Paulsen!
¿ Paulsen?
Bay Paulsen, beni yanlış anladınız.
Sr. Paulsen, no era mi intención. Usted...
Bu arada, Kleinman, Bay Paulsen'la o işi hallettim.
Por cierto, Kleinman, me he cruzado con el Sr. Paulsen.
Paulsen'İn hazırladığı rapor yüzünden mi açığa alındın?
Fue Paulsen quien hizo el informe que te suspendio?
Hayır, Paulsen aradı.
No, Paulsen me llamo.
Bu bir insan ve onun bir adı var, ve adı Robert Paulsen, tamam mı?
Es un hombre y se llama Robert Paulsen.
Robert Paulsen mı?
¿ Robert Paulsen?
Onun adı Robert Paulsen.
Se llama Robert Paulsen.
Robert Paulsen.
Robert Paulsen.
- Onun adı Robert Paulsen.
- Se llama Robert Paulsen.
Robert Paulsen'ın cesedini arka bahçede gömülü bulacaksınız.
Detrás, en el jardín, está enterrado el cadáver de Robert Paulson.
Şerif Bölümü'nden Çavuş Paulson 1. hatta.
Tengo al Sargento Paulsen del departamento de alguaciles en línea uno.
Çavuş Paulson, ben CTU'dan Erin Driscoll.
Sargento Paulsen. Habla Erin Driscoll de la CTU.
- Lütfen Çavuş Paulson'a yeni komuta zinciri hakkında bilgi ver. - Tamam.
Por favor, dile al Sargento Paulsen la nueva cadena de mando.
Çavuş Paulson?
¿ Sargento Paulsen?
Paulsen bu arada, aslında bütün dünyadaki bankacılık sisteminin çöküş sebebinin ve Londra'daki ve Wall Street deki pek çok bankanın batmasının sebebinin mortgage krizi olmadığını itiraf etti.
Paulsen ha, en tanto, admitido que las hipotecas de crisis no es la causa, en realidad, de la ruptura del sistema bancario de todo el mundo y la quiebra de la mayoría de los bancos en Londres y en Wall Street. Dijo,
Glen Paulsen.
Glen Paulsen.
Bayan Paulsen, zamanınızın değerli olduğunu biliyorum ama buraya sizi hazırlamak için geldim.
Señorita Paulsen, entiendo que su tiempo es valioso. Pero estoy aquí para prepararla.
Çünkü, teyzem Gary Paulsen'a muamele çekti.
No el arma, el libro.
- O da bize tonlarca bedava kitap verdi.
porque mi tía le hizo una paja a Gary Paulsen, Y nos regalo un montón de libros gratis.
Fred Paulsen, idari yapımcı.
Fred Paulsen, productor ejecutivo.
Paulsen gelecek bölüme kadar bana ihtiyaçları olmadığını söyledi ben de burada kalarak çizelgeyi kontrol ediyordum.
Paulsen me dijo que no me necesitarían hasta el próximo segmento, así que me quedé aquí, monitoreando el Doppler.
Paulsen, haber sunuculuğunu alması için Ella'yı eğitiyordu.
Bueno, Paulsen estaba preparando a Ella para que tomara el puesto de conductora.
Paulsen yerini devralmam için beni hazırlıyor gibi görünüyordu.
Tenía la sensación de que Paulsen me estaba preparando para suplantarla.
Paulsen bile.
Ni siquiera Paulsen.
Ben, Bay Paulsen'ı oynayacağım.
Yo voy a ser el Sr. Paulsen.
- Hayır, görmedim. Burada herkesin de bildiği gibi Paulsen buradan hiç ayrılmadı.
Como todo el mundo aquí sabe,
Garrett, Paulsen'ın hayatını ona borçlu olduğunu söyledi.
Um, Garrett dice que Paulsen le debe la vida.
Uzun süreli haber yapımcısı Fred Paulsen 1. derece cinayetten, Theresa Shea'yı öldürmekten suçlanıyor.
Fred Paulsen ha sido acusado de homicidio en primer grado por la muerte de Theresa Shea.
Açıkçası doğruyu söylemek gerekirse en beğendiğim yer Bayan Paulsen'in bölmesinin içiydi.
Aunque la verdad sea dicha, mi lugar favorito estaba dentro del cubículo de la Srta. Paulsen.
Donna Paulsen, Maria Monroe, ilk yılımda sekreterimdi.
Donna Paulsen, María Monroe, mi asistente personal de primer año.
Pearson Paulsen gayet iyi oluyor.
Pearson Paulsen suena muy bien.
- Günaydın, Bayan Paulsen. - Dökül.
- Buenos días, señora Paulsen.
- Paulsen.
- Paulson.
Donna Victoria Paulsen daha önce hiç bu kadar güzel bu kadar yetenekli ve mükemmel olmamıştın.
Donna Victoria Paulsen, nunca has sido más bella y talentosa y perfecta lo eres en este momento.
Bayan Paulsen'le ilgili buradasınız.
Está aquí para hablar de la señorita Paulsen.
Bayan Paulsen, Bay Specter.
Señorita Paulsen, señor Specter.
Davacı : Federe Devlet, Davalı : Donna Paulsen.
El estado contra Donna Paulsen.
Bayan Paulsen, suç teşkil eden sahtekarlık teşebbüsü ile suçlanmaktasınız.
Señorita Paulsen, ha sido acusada... con delito tentativo de cometer fraude.
Bayan Paulsen, suc teskil eden sahtekarlık tesebbusu ile suclanmaktasınız.
Señorita Paulsen, ha sido acusada con delito tentativo de cometer fraude.
Şu, seni Donna Paulsen'la arşiv odasında bastığım zamanı hatırlıyor musun? Hani o dizlerinin üzerindeydi?
¿ Recuerdas esa vez que fui a buscaros a ti... y a Donna Paulsen a la sala de archivo, y ella estaba de rodillas?
Merhaba Esther, ben Donna Paulsen.
Hola, Esther, soy Donna Paulsen.
Şu anda Detroit Otomobil Üreticileri'nden Bay Bergen Paulsen ile birlikteyim.
Estoy con un representante de los Fabricantes de Automóviles de Detroit, el Sr. Bergen Paulsen. BERGEN PAULSEN FABRICANTES DE AUTOMÓVILES DE DETROIT

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]