Pazu traducir español
65 traducción paralela
Pazu!
¡ Pazu!
- Pazu, makinayı da yağla.
Engrasa la chatarra, Pazu.
Ben, Pazu.
Soy Pazu.
Pazu, kendine gel!
¡ No! ¡ Pazu!
Pazu, işi asıp da kızla mı dolaşıyorsun?
¿ Te escurriste del trabajo para tener una cita?
Pazu, yetişiyorlar!
¡ Nos están alcanzando, más vapor!
Pazu'ya benziyen küçük iblis. Yanında küçük dişi iblisle birlikte.
Este pequeño demonio se parece a Pazu con una pequeña niña demonio junto a él.
Pazu, yukarı bak.
Miren arriba.
Pazu...
Pazu...
Pazu nerede?
¿ Dónde está Pazu?
Onun için endişelenme.
¡ No te quejes de Pazu!
Pazu'yu görmek istiyorum!
¡ Por favor, déjeme ver a Pazu!
Pazu, iyi misin?
Pazu, ¿ estás herido?
Pazu-kun, seni yanlış yargılamışız.
Mi querido Pazu, te juzgamos mal.
Pazu, bir ricam var. Laputa'yı unut.
Pazu, te lo ruego, olvídate de Laputa.
Anne. Pazu.
¡ Mamá, es Pazu!
Pazu gelmiş!
¡ Ha regresado!
Pazu.
Pazu.
Pazu, zamanımız yok, iyi dinle.
No hay tiempo, así que escucha.
Pazu da istiyor.
Pazu está de acuerdo.
Pazu olmalı.
Debe ser Pazu.
- Pazu! - Sheeta.
¡ Pazu!
Paz ve Saito'yu gönderiyorum.
Enviaré a Pazu y a Saito.
Bu kişi Paz. Aksini iddia edemeyiz.
No hay ninguna duda de que se trata de Pazu.
Ama katilin Paz ile bir bağlantısı mı var?
¿ Pero el asesino tiene alguna clase de conexión con Pazu?
Ve polisler, dedektif öldürülmeden önce Paz ile görüştüğünü söylüyorlar.
Había ido a ver a Pazu justo antes de ser asesinado.
Paz, sizinle mi?
¿ Pazu está con vosotros?
Evet. Binbaşı, birinin Paz'a tuzak kurduğu apaçık ortada.
Sí... está claro que alguien quiere tender una encerrona a Pazu.
Sadece Paz ile ilgili bir meseleye benziyor.
Parece algo típico de Pazu.
Asıl soru, acaba gerçek Paz mı o?
¿ crees que ese Pazu es el auténtico?
Baklava yok, kas yok, pazu yok.
Sin pectorales, sin abdominales, sin biceps.
Saitou ve Pazu'nun görevlerini sana bırakıyorum.
No olviden enviar a Pazu y Saito.
Binbaşı'ya desteği sağlayacak!
¿ Escuchaste eso? Mayor, le estoy enviando a Saito y Pazu para que le ayuden.
Pazu! Polisin yolladığı elektrik dalgaları bizim sinyalimizi etkiliyor mu?
Saito, Pazu, ¿ acaso la barrera electromagnética de la policía está interfiriendo nuestras comunicaciones?
Hey pazu! Şuna bak tamam mı?
Oye, fortachón, ten cuidado.
Bouma! Derhal elektronik bölgesine gidin!
Pazu, Bomer, diríjanse a ese lugar de inmediato.
Tamam... dükkan sahibini sorgula.
¡ Si, señora! Pazu, revisa las tiendas del sector. Bomer, interroga al dueño de la tienda.
Bomer'ın ekibini şehrin altındaki kanalizasyonlara gönder.
Por favor envía a Pazu y a Bomer hacia allí.
Sola kola takılan bir pazu bandı, üzerinde "Ben liderim!" yazıyor.
Esa banda en el brazo izquierdo que decía...
Saito, Paz, Bouma, Batou ile berabersiniz.
Saito, Pazu, Bouma, quedaos con Batou.
Gözlerim yapıldı, rhinoplasty, çene çukuru, göğüs dolgusu, pazu dolgusu, kalça şişirmesi.
Me han operado los ojos, HA TENIDO 37 OPERACIONES la nariz, la hendidura del mentón, LA NUEVA ADICCION implantes pectorales, de bíceps, aumento de nalgas.
O zaman, pazu kası.
Bíceps Braquial, entonces.
Ben de bateri çalmayı atlayıp direk pazu çalışmaya geçmeye karar verdim.
Así que decidí saltar mis tamborileos e ir directamente a mis flexiones de bíceps.
Normalde, pazu çalışmamı yaparken ekmek kızartma makinesini ayna olarak kullanırım.
Normalmente uso la tostadora como un espejo cuando sudo y agito mi melena.
Koltukaltı kasları, kaburga kasları, pazu kasları, kol kasları boyun kasları, karın kasları.
Teres mayor, escaleno medio mayor romboidal, braquiorradial, omohioideo iliocostalis lumbar.
- Pazu, İngiliz anahtarını ver.
- Pazu, alcánzame una llave.
Gelme, Pazu.
¡ Aléjate, Pazu!
Lakin "Gülen Adam" aslında yoktur! bu yüzden Pazu ve Saitou bana olanları rapor etsin. Bence... ağdan ortaya çıkan bir şey.
En mi opinión.