English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ P ] / Periscope

Periscope traducir español

23 traducción paralela
Örnek çalışmalarınız BuzzFeed'de olacak ve bir kere Periscope'da yayın açtığımızda sizin yayınız daha çok izlenecek.
Sus estudios de casos fueron hechos para estar en listas de BuzzFeed, y sus transmisiones serán aún más grandes una vez que lo lancemos a circulación.
Pardon ama Twitter, artik yeni Facebook ve Snapchat de yeni Twitter ama Periscope da yeni Snapchat olabilir.
Lo siento, pero Twitter es el nuevo Facebook y ahora Snapchat es el nuevo Twitter pero puede que Periscope sea el nuevo Snapchat.
- Çekmiyorum ki, Periscope'a atıyorum.
No estoy grabando. Estoy periscopeando.
Periscope'lamak bir adama ağzınla bir şeyler yaparken polisleri gözetlemesi değil miydi?
¿ Periscopear no es cuando le haces cosas con la boca a un tío mientras él vigila que no venga la poli?
Periscope, takipçilerine canlı videolar göndermene yarayan bir uygulama.
Periscope es una aplicación para redes sociales que emite vídeos en directo a tus seguidores.
Periscope toplumsal ilişkiler için harikaysa şimdiye kadar kaç izlenmen oldu?
Si Periscope es una RRPP tan genial, ¿ cuántos espectadores has tenido?
Periscope yayınına bayıldım, Caroline!
¡ Me encanta tu presencia en Periscope, Caroline!
Yine de Periscope'un işimiz için harika olacağını düşünüyorum.
Sigo manteniendo que periscopear va a ser genial para nuestro negocio.
Periscope diye adlandırılmadan önce işimi çekiyordum ben de.
Para que conste, yo ya me grababa el "negocio" mucho antes de que se llamara periscopear.
Bunu kesinlikle Periscope'a koymalıyım ki insanlar bizim büyük bir fırsat olduğumuzu düşünsün.
Debería poner esto en Periscope para que la gente crea que somos peces gordos.
Facebook, Instagram Twitter, Snapchat, Periscope, Vine, Tumblr.
Twitter, Snapchat, Periscope, Vine, Tumblr...
Evet, Periscope.
Sí, es Periscope.
9'unun yeri belliydi, sonuncada ise Periscope videosuna bağlantı vardı.
Nueve de ellos tenían ubicaciones, y el último tenía un enlace a un video en Periscope.
Gösterin son dakika ilan edilebilir, periskoplanabilir.
Puedo publicar tu show en Periscope.
- Periskoplanmak da nedir?
- ¿ Periscope? - Invitaciones instantáneas.
Periscope'ta ve Airbnb'de görüşmelerim var.
Tengo entrevistas en Periscope, Airbnb.
Bana bütün hikayeyi anlattı, Periscope'la olan görüşmesini, uygulamayı denerken, Bachman'ın cinsel organının fotoğrafı sayesinde bulduklarını, ve bir anda aklına gelen fikri, "sosisli değil" teknolojisini Periscope'un kendi teknolojisi haline dönüştürmesini anlattı.
Me contó toda la historia. Su entrevista en Periscope, la aparición de una foto del pene de Bachman mientras mostraba la app y su momento eureka, cuando resultó que su tecnología "No es un perro caliente" superó a la propia tecnología de Periscope.
Periscope'un da bir çük sorunu var.
Periscope tiene problemas con los penes.
Jian-Yang, Periscope'a iş bulmak için gitti, dört milyon dolarlık devir teklifiyle döndü.
Jian-Yang fue a buscar trabajo en Periscope, y le ofrecieron cuatro millones por su tecnología.
Lafı açılmışken, Periscope'la daha fazla uğraşmaya başladın mı?
Hablando de eso, ¿ cerraste el trato con Periscope?
Periscope'u arayıp işi bıraktığımı söylüyorum.
Llamaré a Periscope y renunciaré.
Baş parmaklarını kaldıran, pipi resimlerinden sıyrılan ve Periscope'tan ayrılan da kimmiş?
¿ Quién no verá más penes y renunció a Periscope?
Ne yazık ki yıllık kazancımın on katı. Çünkü biliyorsunuz ki, Periscope'u gelecek vaadetmeyen bir şirkete girmek için bıraktım.
Es diez veces más de lo que puedo pagar porque renuncié a Periscope para irme a una empresa con cero expectativas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]