Pes etmeyeceğim traducir español
291 traducción paralela
Emin ol, pes etmeyeceğim!
- Bueno, ¿ y qué? Abandona.
Pes etmeyeceğim!
¡ No me rendiré!
Annem için asla pes etmeyeceğim ve bu son.
No dejaré a mamá tan pronto. No hay más.
Ne olursa olsun, asla pes etmeyeceğim.
Pase lo que pase, nunca me daré por vencida.
Ama ben pes etmeyeceğim.
Pero no es así.
Benim kanımca, bu iş gereklidir ve Fransa'nın kurtuluşu sağlanana kadar pes etmeyeceğim.
Una visita al Castillo Sigmaringen acompañado por un antigüo voluntario en la división de Waffen SS Charlemagne.
Asla pes etmeyeceğim.
¡ No me rendiré!
Hikayene bir an bile inanmadım. Kimin için çalıştığını... ya da o kızı bulmamı neden istemediğinizi bilmiyorum. Ama işverenine söyle, pes etmeyeceğim.
No creo tu historia ni por un segundo. pero puedes decir a quien te ha empleado que no voy a rendirme.
Pes etmeyeceğim.
Estoy decepcionado, pero no me daré por vencido.
Pes etmeyeceğim!
¡ No me rindo! ¡ No me rindo!
- Pes etmeyeceğim.
- No lo haré.
Asla pes etmeyeceğim.
Nunca me rendiré.
Ben pes etmeyeceğim.
Nunca me rendiré.
Pes etmeyeceğim.
No voy a rendirme.
Ben pes etmeyeceğim.
Yo no me rendiré.
Fakat işin peşini bırakmayacağım öyle hemen pes etmeyeceğim!
Pero no voy a... Rodar sobre mi y hacerme el muerto.
Pes etmeyeceğim. Garda çalışan birine falan söyleyebilirim.
No la soltaré, no sé, avisaré a alguien de la estación...
Fakat işin peşini bırakmayacağım öyle hemen pes etmeyeceğim! Oh, evet.
Pero no voy a... rodar sobre mi y hacerme el muerto.
Pes etmeyeceğim, Peg.
Peg, no voy a rendirme.
Hayır, pes etmeyeceğim.
Entonces les podría explicar, como fue una vez.
Bana söylemezsen pes etmeyeceğim.
No me rendiré hasta que me lo digas.
Baba, biliyorum güzel değilim fakat pes etmeyeceğim.
No soy una belleza, pero no voy a conformarme con menos.
Sizden öğrendiğim bir şey varsa o da asla pes etmediğinizdir ve ben de pes etmeyeceğim.
Si hay algo que he aprendido de usted es que nunca hay que rendirse. Y no me voy a rendir ahora.
Pes etmeyeceğim.
No me doy por vencido.
Hepinizin boğulduğunu görsem bile, pes etmeyeceğim!
Los veré a todos - Verán y todos se ahogaran antes que renuncie.
Pes etmeyeceğim. Herşeyimi verdim buna.
no pienso rendirme he trabajado mucho por esto.
Pes etmeyeceğim.
No me daré por vencido.
Pes etmeyeceğim!
Yo no me rendiré jamás.
Pes etmeyeceğim.
Yo no me doy por vencido!
Ben pes etmeyeceğim.
No voy a rendirme.
Ben pes etmeyeceğim.
Voy a pelear contra esta regla
Pes etmeyeceğim.
No me rendiré.
Asla pes etmeyeceğim!
Nunca te rindas!
Yakalamadan pes etmeyeceğim.
Que tan lejos correras? - Espera a que te atrape.
Pes etmeyeceğim, öldüreceğim, öldüreceğim, seni öldüreceğim öldüreceğim, öldüreceğim
Yo no voy a desistir. Voy a matarlo! Voy a matarlo!
Eğer ben sokaktayken, kanama başlarsa kanım tükenene kadar pes etmeyeceğim.
Si estoy en la calle y algo se desata no me retiro hasta que se termine.
Tamam, pes etmeyeceğim.
Muy bien, no me voy a dar por vencida.
Eğer bana inanıyorsan, pes etmeyeceğim.
Si crees en mí, no me rendiré.
Patronumun yüzünü görene kadar, pes etmeyeceğim binlerce yaram olsa bile.
No puedo rendirme hasta que vea la cara del jefe. ¡ No voy a morir, incluso si tengo miles de heridas!
- Pes etmeyeceğim be, moruk!
- ¡ No, tío!
Bugün dünyanın sonu olsa bile savaşmadan pes etmeyeceğim.
¿ Y qué si es el último día? No voy a rendirme sin luchar.
Bak Rupert, bana kızgın olduğunu biliyorum ve seni suçlamıyorum. Ama hemen pes etmeyeceğim.
Rupert, sé que estás enojado conmigo y no te culpo, pero no voy a desaparecer.
Pes etmeyeceğim, biliyorsun.
No me rendiré, sabes.
Ve pes etmeyeceğim. Çok yazık.
-... y no pienso darme por vencido.
Bu kez pes etmeyeceğim.
No, esta vez no voy a ceder.
- Hayır, pes etmeyeceğim.
No, no me daré por vencido.
Sapığın teki telefon açtı diye pes etmeyeceğim, George.
No voy a dejarlo por una llamada, George.
- Pes etmeyeceğim.
- No me rendiré.
Ama pes edemem, etmeyeceğim de.
Pero no puedo renunciar y no renunciaré.
Hayır, asla pes etmeyeceğim!
- ¡ No, nunca me rendiré!
Pes etmeyeceğim!
¿ ¡ Que! ?