Peşlerinden traducir español
618 traducción paralela
Nefret ettiği rahiplerin Cyrus'a gitmelerinden şüphelenerek parolayı kullanıp, peşlerinden gider.
Sospechando del viaje de los odiosos sacerdotes, utiliza la contraseña y les sigue.
Ben peşlerinden gideceğim.
Voy a ir tras ellos.
Peşlerinden gidip bozguna uğratacağız.
No les daremos tiempo. Iremos tras ellos.
Neden peşlerinden gitmedin?
¿ Por qué les dejaste solos?
Peşlerinden gidelim.
¡ Devuelvan ese auto enseguida!
Peşlerinden gitmek iyi mi, acaba?
No creo que debamos ir tras ellos ahora. ¿ Por qué no?
- Peşlerinden gitmeliyiz.
- Debes ir tras ellos.
Halen zaman varken peşlerinden gitmeliyiz.
Debes ir antes de que sea tarde.
Peşlerinden git. Öldür onu!
Ve tras ellos. ¡ Mátale!
Peşlerinden gitmeliyiz.
Tenemos que perseguirles.
Peşlerinden mi gideceksiniz efendim?
¿ Va a perseguirlos?
Aynı şeyleri sana da yapacaklar. Benim gibi peşlerinden sürüklenip sana karşı kötü davranmamalarını moralini bozacak bir şey söylememelerini dileyeceksin.
Harán lo mismo contigo y les seguirás la corriente igual que yo deseando que no sean tan crueles contigo ese día o que no digan algo que te haga sentir mal.
- Peşlerinden gidin!
- ¡ Bajen tras ellos!
Don Faustino, uçurumun altında güzel kızlar var, peşlerinden gitmeyecek misin?
"Mire, Don Faustino, hay chicas guapas en el acantilado, ¿ por qué no vas tras ellas?"
"411 Spring Sokağında oturan bekçi Henry Wilson... " durmalarını söyleyip havaya uyarı ateşi açarak... " peşlerinden koştu.
El portero Henry Wilson de la calle Spring 411 corrió hacia la calle disparando al aire y gritándoles que se detuvieran.
Üç adamı peşlerinden gönderdi.
Ha mandado a tres hombres tras ellos.
Peşlerinden gitmeye devam et. Mutlaka bir yerdedirler.
Parece que no hay móvil.
Peşlerinden mi gideceksin?
¿ Vas a por ellos?
peşlerinden gitmek için yeterli vakit var.
Habrá de sobra para todos.
Biz de eskisi gibi peşlerinden gidip vuralım onları.
Cabalguemos, como en los viejos tiempos. Matémosles.
Sanırım peşlerinden gelen var.
Bueno, parece que huye,
Epeyce peşlerinden koşturdular.
No nos dan mucha opción. Los dos están muertos?
Peşlerinden gidip o hırsızları geberteceğim.
Voy a acabar con esos malditos indios, ladrones de caballos.
Peşlerinden gidelim.
Vamos a asegurarnos esta vez.
Kar fırtınasına yakalanana kadar peşlerinden gittik.
Les seguimos el rastro hasta que empezó a nevar.
Washizu ve Miki'nin adamları, düşmanı Garnizon'da tuzağa düşürmek üzere peşlerinden gittiler, efendim.
Señor, Washizu y Miki hacen retroceder al enemigo encerrándoles en la Mansión del Norte.
- ki, biz buna "sataşma" derdik -... bu sefer yavaşça ilerleyerek, yol boyunca peşlerinden gittik.
Vimos cómo iban despacio, cogidos de la mano
Peşlerinden gidelim.
Persigámosles.
Durmayın, peşlerinden gidin!
No os paréis. Id detrás de ellos.
Peşlerinden gidersen boşuna zaman kaybı olur.
Vas a perder mucho tiempo si vas a buscarlos.
Ben peşlerinden gidiyorum diğerlerine av partisini haber vermelerini engellemeliyim.
Pues voy a ir a por ellos o le contarán al resto de los suyos que estamos aquí.
- Peşlerinden gideceğiz.
- Seguirles.
Peşlerinden gideceğiz dedim.
He dicho que les seguiremos.
Peşlerinden git.
Persíguelos.
Peşlerinden gidelim mi amiralim?
¿ Los seguimos, señor?
Peşlerinden gidin!
¡ Tras ellos!
Peşlerinden!
¡ Tras ellos!
Onların peşlerinden gittikleri bir devrimleri var.
Ya tienen su revolución. ¿ Qué hay de nosotros?
Peşlerinden.
A por ellos.
Za ve Hur peşlerinden gitti.
Za y Hur fueron tras ellos...
Za ve Hur onlarla gitmiş, biz de peşlerinden gitmeliyiz.
¡ Za y Hur han ido con ellos y nosotros tenemos que ir tras ellos! .
- Peşlerinden gidin!
¡ Detrás de ellos!
- Peşlerinden gidin! - Onları asla yakalayamazsınız.
- Nunca los capturaréis ahora.
Peşlerinden!
¡ Id tras ellos!
Peşlerinden gidin!
¡ Persíganlo!
Peşlerinden çöküyor!
¡ Todo se desmorona debajo de ellos!
- Peşlerinden gideyim mi?
- ¿ Los persigo?
" MISIRLILAR PEŞLERİNDEN GİTTİ.
" LOS EGIPCIOS FUERON TRAS ELLOS...
Peşlerinden gitmeliyiz.
Voy tras ellos.
Yani, peşlerinden mi?
¿ Tras ellos?
Peşlerinden koş.
¡ Deténlos!