Pieter traducir español
90 traducción paralela
- Pieter, kim o?
- Pieter, ¿ quién es?
- Pieter, sessiz ol.
- Calla, Pieter.
Hoşçakal, Pieter.
Adiós, Pieter.
Pieter...
Peter algo Coetzee.
- Nasılsın, Pieter?
Shawn Fynn. ¿ Cómo estás, Peter?
Pieter.
Peter, tú también.
Haydi, Pieter.
Vamos, Peter, abre rápido.
Pieter, bana yardım et!
Peter... a mí.
- Ben Pieter Van Beck.
- Soy Pieter Van Beck.
Luis ve Pieter'i alın.
Traigan a Luis y Pieter.
Pieter'ı getir.
Traigan a Pieter sobre alguien.
Pieter'ı hazırlayın, sırada o var.
Ten listo a Pieter, él sigue.
İyidir. Ya sen, Pieter?
Bien, ¿ y a ti, Pieter?
Dediğin gibi, başa gelebiliyor, ha, Pieter?
Como tú dices, son cosas que pasan, ¿ no, Pieter?
Pieter Von...
Pieter von...
Peter memnun olacak!
¡ Pieter estará contento!
Pieter, Peder!
¡ Pieter, Padre!
Pieter!
¡ Pieter!
Pieter, şimdi sorunumuz bu değil. Emirler aldım.
Pieter, entiéndelo, éste no es el problema ahora. ¡ Recibí órdenes!
Bu insanlar senin ve benim gibi bir amaç uğruna savaştı, bir kişi için değil.
Lucharon por una causa, Pieter,... igual que nosotros y no por una persona.
Pieter, beni dinle ve bir kere olsun karşılık verme.
Pieter, escúchame... y no te opongas.
Pieter!
Pieter...
Bunu efendinin müşterisi Pieter Van Ruijven'ın evine götür.
Lleva esto a la casa de Pieter van Ruijven, el mecenas de tu amo.
Baba, anne, bu Pieter.
Padre, madre, él es Pieter.
Griet, sen Pieter'la git.
Griet, puedes quedarte con Pieter.
Arka kapını çalanlar da mı var, Pieter?
Alguien llama a tu puerta trasera tambien, Pieter?
- Pieter'e gideriz öyleyse.
- ¿ No? Vamos a ir a lo de Pieter.
- Hayır, Pieter evinde değil.
No, Pieter no está en casa.
Bu bir yaz işi, Pieter.
Un trabajo de verano, Pieter.
Pieter patronla yemeğe çıkmıştı.
Pieter cenó con el jefe.
Pieter'in iş arkadaşları bu hediyeleri, bağış olarak göstermek için bir beyanname imzalamak zorundalar.
Los colegas de Pieter tienen que firmar esta declaración jurada... declarando que las cosas que eran regalos. Donados.
Bir saat geçmesine rağmen, Tom Pieter'in omzunda uyuyordu.
Y sin embargo, una hora más tarde, Tom se duerme en el hombro de Pieter.
Pieter, biliyorsun.
Pieter, tú lo sabes.
Van Goppel'lerin bedelini fazla mesai yaparak mı ödeyeceksin, Pieter?
Trabajando horas extras para pagar por sus Van Goppels, Pieter?
Ben Pieter.
Es Pieter.
Theo, ben Pieter.
Theo, es Pieter.
Pieter'lara gitmeyecek misin?
¿ Vas a lo de Pieter?
Pieter görülecek işleri vardı.
Pieter tenía un asunto que atender.
Pieter'e sen anlatacaksın.
Le vas a decir a Pieter.
Bu yüzden mi Pieter'i yüzüstü bırakıyorsun?
Y vas a dejar a Pieter por eso?
Pieter Klein'ın ölümü Teşkilat için büyük kayıptır.
La muerte de Peter Klein es una gran pérdida para esta agencia.
Tıpkı Easy Rider filmindeki Pieter Fonda gibi.
Son como Peter Fonda en "Busco mi Camino". - Oigan, chicos, no los miren.
Bu, Danimarkanın en ünlü şairi Pieter Corneliszoon Hooft'un orjinal bir el yazması.
Es un manuscrito original de Pieter Corneliszoon Hooft el poeta más famoso de Dinamarca.
Bu iyi, Pieter. Simon'ı görebiliyorum.
Así está bien, Pieter.
Pieter, Praed Sokağında annesine kitap okuyor.
Pieter le está leyendo a su madre en la calle Praed.
Bunu bana Peter sattı. Dediğine göre bu halı Cadiz'den gelmiş.
Me la vendió Pieter, dice que viene de Cádiz.
- Aslında Peter'dan senin için bana Bir Türk halısı getirmesini istemiştim.
Le dije a Pieter que quería una alfombra turca.
Lowie, Pieter!
Lowie, Pieter!
Pieter.
Pieter.
Kardeşim Pieter Dirx'in mektubu.
Es una carta de mi hermano.
Pieter'a onu aradığını söyleyeceğim.
Le diré a Pieter que preguntaste por él.