Popular traducir español
5,408 traducción paralela
Kız ünlü olduğu için ar damarı çatlamış değil zaten en başından beri edepsizin tekiydi.
No se convirtió en zorra porque se hizo popular. Siempre fue una zorra.
Bu aralar Hanyang'ın en gözde ressamı.
Es la pintura más popular en el mercado.
Ve bende meşhur, ateşli telefonumdan çağrılarınızı cevaplayacağım.
- The-Wisp estará tocando en vivo en el estudio, y estaré respondiendo sus llamadas en mi siempre popular y hogareño teléfono.
İnan bana, göğüs kılları yeniden moda oluyor.
El pelo en el pecho está volviendo a ser popular.
Hustler, Popular Mechanics'in arka kapağında reklamlarını görürler.
Ellos ven nuestros anuncios, en la parte posterior de Hustler,
Reklamlarımız aslında çabucak zengin olabileceklerini yazarlar.
Mecánica Popular, y nuestros anuncios realmente dicen, que pueden hacerse rico rápidamente.
Bayan ayakkabısı sektöründe Steve Madden'ın en popüler kişi olduğunu Kuzey Amerika'daki mağazalarda şu an siparişlerin etkisiyle fiyatların tavan yaptığını bildiğinizi sanmıyorum.
No creo que todos se den cuenta... que Steve Madden es la persona más popular, en la industria del calzado para mujeres. con pedidos por las nubes en cada tienda por departamentos en Norteamérica, en estos momentos.
Halk bizi görmekten mutlu olabilir. Ama ŞÖKK'ü görmekten?
Popular Town pueden estar contentos de vernos.
Kapkara, pembemsi, pespembe.
Inky-pinky-ponky ( Canción popular de los 80's ).
Bütün çocuklar gibi, popüler kültürün cazibesine kapıldılar.
Como todo niño, se sintieron atraídos por las distracciones de la cultura popular.
Pop müzik dinle.
Disfruta la música popular.
Emmet'i herkesten önce ben sevmiştim.
Emmet me agradaba antes de que se volviera popular.
Ne bu, ters psikoloji falan mı?
¿ Qué es eso, psicología popular?
Bobby Fischer'ın, Boris Spassky'e karşı ilk galibiyet haberinin gelip halkın hayal gücünü ele geçirmesiyle Fischermania ülkeyi kasıp kavuruyor.
La Fischermanía ha tomado al país por sorpresa. La primera victoria de Bobby Fischer contra Borís Spaski ha capturado al imaginario popular.
Evet, ama bilirsin martiniler zaten popular?
Los martinis son muy populares, ¿ no?
- Çünkü o popüler ve herkes benden korkuyor mu?
¿ Por qué él es popular y todo el mundo me tiene miedo?
Popüler olmak için baskı gücünü kullanman zorunda değilsin.
No tienes que usarla compulsión para ser popular.
Majesteleri popüler kültürden alıntı da yapıyor.
Alteza, esas referencias a la cultura popular.
Bence bu program eğitici ve popüler bir program olabilir. ve aslında herkesin başıma neler geldiği hakkındaki gerçekleri anlamalarına yardımcı olabilir "
Creo que este programa sería educativo y popular y quizá ayudaría a determinar la verdad de lo que me pasó en realidad ".
Popüler bir boksörden efsanevi bir boksöre çevirmek istediler.
Esperaban hacerlo pasar de boxeador popular a legendario.
Özellikle bu hastalar arasında çok popüler.
Esta es particularmente popular entre los pacientes.
Son zamanlarda popüler.
Eso parece popular últimamente.
Şarkı söylemeyi de dahil etmeyi düşündünüz mü?
¿ Has pensado en incluir la parte popular de la música : un cantante?
Kızının yaşlı müşteriler arasında çok popüler olacağına eminim.
Estoy seguro que tu hija será muy popular con la clientela mayor.
Ailen orada çok popüler skandallarla bile. Annen önüne gelen ile yatıyor bir sürü insanla ilişki yaşıyor hatta bir tanesi babanın iş arkadaşıymış.
Parece que tu familia es muy popular, incluso con el escándalo, tu madre acostándose por ahí, teniendo una aventura tras otra, una con un colega de tu padre.
Bugün, 17 Ağustos 1960'da toplanan Romanya Halk Cumhuriyeti Askeri Mahkemesi, zanlı Maximilian Radoiu Rosenthalı devlet karşıtı terörist eylemler yapmak ve halk kaynaklarını soymaktan suçlu buldu.
El Tribunal Militar de la República Popular Rumana, en este día, el 17 de agosto de 1960, encuentra al acusado Radoiu Rosenthal, Maximilian, culpable de conspiración contra el estado, actos de terror y robo armado de fondos públicos.
Popüler biri olduğumdan bana yapıştılar.
Solo se juntaron conmigo porque soy popular.
O Sensin adlı yetenek yarışmasındaki gözdolduran performansıyla.
" Con su actuación letras perfecto en el popular programa de talentos Usted es el.
Okulda popülerdin öyle değil mi?
Eras popular en el colegio, ¿ no es así?
Atletik ve popüler olan
El atlético. El popular.
Sevdiğin şarkılar halk müziği mi klasik mi, caz mı yada pop mu?
Los-los discos que amas, ¿ dirías que eran de música popular, clásica, jazz, o pop?
Bu gece gözde bir restoranda maskeli ve silahlı bir haydut ateş açarak, yedi yaşında bir çocuk dahil, altı kişinin ölümüne neden oldu.
Un pistolero enmascarado ha abirto fuego dentro de un popular restaurante ésta noche, matando a seis personas incluyendo a un chico de siete años de edad.
Zoey'e de söylediğim gibi... Toplumumuzda artış gösteren şiddet ve saldırganlık Zoey'i de etkisi altına almış gibi görünüyor.
Como dije Zoey, estudios han demostrado que los aumentos de agresión debido a la exhibición violenta de la cultura popular.
Gizemli Bayan Ricoletti olayı, mezardan gelen katil popüler basında geniş yer aldı.
El incidente de la misteriosa Sra Ricoletti, el asesino de más allá de la tumba, se ha informado ampliamente en la prensa popular.
Visser'ın, Irene Burge ve Katie Pallick ile bir bağlantısı olduğu düşünülüyor. Cesetlerin bulunduğu yer ise...
Visser ha sido un posible sospechoso en el asesinato de Irene Burge y Katie Pallick, cuyos cuerpos fueron encontrados no muy lejos del popular...
Ancak, sanılanın aksine, rüyalar gerçekte hiçbir anlam ifade etmez.
Sin embargo, al contrario de la creencia popular los sueños no siempre significan algo.
Dedektif Nicole Dunlop neden bu kısa sürede bu kadar tanındı..
¿ Por qué la Detective Nicole Dunlop se ha vuelto una figura popular recientemente?
Yıkılıyor.
Es trending ( popular ).
Daha popüler birileri var mı?
¿ Hay alguien más popular?
Manzaralı sahilleri orayı popüler bir balayı mekanı yaptı.
Sus playas escénicas se han convertido en un destino de luna de miel popular.
Nasıl bu kadar popüler oldunuz?
¿ Cómo te sientes al ser muy popular?
James Brown'ın popüler müzik tarihinin en iyi şarkıcısı ve gelmiş geçmiş en örnek alınan müzisyen olduğu düşünülüyor.
James Brown es considerado uno de los mejores artistas en la historia de la música popular, y es uno de los más imitados de todos los tiempos.
Evet, eski bir dağlı efsanesidir.
Sí, es una vieja leyenda popular.
... böylece dış kısmı biraz daha fazla kızarırken, iç kısmı az pişmiş kalır.
Contrario a la opinión popular, la clave es mantener volteando la hamburguesa para que obtenga una buena y delicada corteza en el exterior, pero que sepa raro en el interior.
Bay Michaels, pek sevilmem.
Sr. Michaels, no soy popular.
Hastamız çok popüler olmuş.
Este chico es popular.
Çin Halk Cumhuriyeti.
República Popular de China.
İzleyenlerle bomba gibi patlayacak!
Va a ser muy popular.
Oldukça popüler.
Es muy popular.
Vay... hiç böyle düşünmemiştim.
Quiero decir, eres tan popular.
- Çok popüler Dr. Watson.
- Muy popular, el Dr. Watson.