Profile traducir español
423 traducción paralela
Şu profile bak.
Mire su perfil.
Söz konusu kişinin fiziki yaşı, fizyolojik profile dayanarak, 60 ila 72 arasındadır ve hızla yaşlanmaktadır.
La edad física del sujeto, basada en el perfil fisiológico, es de entre 60 y 72 años, envejeciendo a ritmo acelerado.
Revirde Ölüm adlı tuvalinde genç kız kardeşi Inger'ın detaylı ve sabit bakan suratının aksine Munch kendisini profile dönük bir halde, yüzünü ise boş bir maskeymiş gibi betimler.
En su lienzo La Muerte en la Habitación... en contraste con el rostro en detalle, de mirada fija de su hermana menor, Inger... Munch se pinta a sí mismo... girado, de perfil, su cara como una máscara blanca.
Profile mükemmel uyuyor.
Encaja a la perfección en el perfil.
Profile uyuyor.
Responde al perfil.
- Profile.
- Profile.
Profile başaramayacak.
Profile no va a llegar.
Profile.
Profile.
Profile, o benim mataram.
Profile, ésa es mi cantimplora.
- Yakışıklı mıydı bari Profile?
- ¿ Era guapa, Profile?
Üstçavuş, sanırım Profile ölmüş.
Sargento, creo que Profile está muerto.
Profile'dan iyiyim.
Mejor que Profile.
Profile benim yüzümden öldü.
Sargento, Profile está muerto.
Danışman, onların kapsamlı bir profile ihtiyacım olacak.
Consejera, necesitaré un informe.
Bu adamlar profile tam uydular.
Estos sí que se ajustan al perfil.
Bu bir profile mi uyuyor?
¿ Coincide con un perfil?
Bu olanlar, profile uyuyor mu?
Lo que acaba de ocurrir... ¿ Se ajusta al perfil?
Kocanızın şirketi, oldukça yüksek bir profile sahipken mahkemeye çıkma korkusu bile uzlaşma yoluna gitmek için yeterli olacaktır.
Dado el alto perfi l que tiene su esposo, creemos que la amenaza de ir a la corte será suficiente para negociar.
Hunziger bu davada çıkarttığım profile uymuyor.
Hunziger no coincide con el perfil de este caso.
Çünkü eğer bu profile katacağınız bir şey yoksa -
Porque si no tiene nada con qué contribuir...
Willow profile uyan başka biri var mı diye öğrenci dosyalarına bak.
Willow chequea los expedientes. Mira si alguien tiene ese perfil.
Şartlı tahliye edilen biri profile uymuyor bile.
Conseguir el perfil es el caso.
Kötü bir adamı yakalamak için profile ihtiyaç yoktur.
No necesitas un perfil para atrapar a un hombre.
- Çünkü profile uymuyor.
- Porque no encaja en el perfíl.
Style, profile, I said [Şekil, şemal, dedim sana]
Tengo estilo y perfil
Sen profile uyuyorsun.
Eres el caso típico.
Herkes o profile uymaz.
- No todos se ajustan al perfil.
Profile uyan herhangi bir şeyde bildirin.
informen sobre todos los que coincidan con el perfil.
Kız profile uyuyor.
Tiene el perfil.
Pirelli düşük Profil P-Zeros.
Pirelli Low Profile P-Zeros.
Kimse profile uymuyor.
No va a ser fácil.
Profile Toner, yüz gerdirme operasyonlarının hem ucuz, hem güzel, hem de kolay bir yoludur.
La Loción Profile es una maravillosa y económica alternativa al estiramiento facial.
Profile Toner, her yaşa ve vücuda uygundur hatta, bıktığınız kalıtsal durumlarda bile.
La Loción Profile es ideal para toda edad y cuerpo incluso para esos problemas hereditarios a los que se resignó.
Daha düzgün bir profile ihtiyacın var, bunlar Tommy'nin notları.
Necesitarás un perfil completo.
Sizce bu tür bir katil ile aynı profile sahip olabilir miyim?
¿ Cree que yo tengo el perfil de un asesino?
Bayan Keller'a göre, profile uymuyorum... çünkü annemle yakın bir ilişkim var. Ama ben olsam anneleriyle sıra dışı yakın ilişkisi olan tüm... yetişkin adamlardan şüphe ederdim.
Según la Srta. Keller no me ajusto al perfil porque tengo una relación cercana con mi madre pero yo sospecharía de cualquier adulto con una relación demasiado cercana con su madre.
Profile uyuyor.
Concuerda con el perfil.
Profile uyuyor.
Sí concuerda con el patrón.
"Neden ben?" diye sorduğumda söylediği, profile uygun olduğumdu.
Cuando le pregunté por qué yo, me dijo que encajaba en el perfil.
Profile uyuyor.
Coincide con el perfil.
Profile uyuyor.
Ella encaja en el perfil.
Ama çıkarabileceğim bir profile uymuyor.
Que no encaja en ningún perfil que se me ocurra.
Hepsi profile uyuyor değil mi?
Todo se ajusta al perfil, ¿ verdad?
Pek çok katil yakaladım, Ajan Scully. Hepsi profile istisnasız uyuyordu.
He atrapado a muchos asesinos y siempre encajan con un perfil.
Ben profile uymuyorum.
No reúno los requisitos.
Bu profile uyan birini buldum.
Buscaba a alguien con el perfil.
Hayır, profile uyuyor.
No, encaja con el perfil.
Bolotov, profile uymuyor
No, Bolotov no encaja en el perfil.
Genelde bilgiye değil psikolojik profile bakılır.
Es estrictamente una prueba psicológica.
Diğerlerini öldürüp bizi öldürmemelerinin tek nedeni üçer kişi olmamızın kehanetteki profile uyması. Efsanevi seçilmiş üçlü olabiliriz.
Aparentemente, la única razón por la que no nos han matado, como lo hicieron con los otros, es que nuestros respectivos tríos parecen encajar con el perfil profetizado de los tres elegidos legendarios.
Profile uyuyordu.
Encajaba con el perfil.