English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ P ] / Purcell

Purcell traducir español

446 traducción paralela
- Ya, Morgan, Purcell...
- Sus amigos, Morgan, Purcell...
Hakim Purcell'in kızı Bn. Purcell.
Ya conoce a la señorita Purcell, hija del juez.
Purcell.
Purcell.
Bn. Purcell nerede?
¿ Y la Srta. Purcell?
Alo, Haines Purcell'den arıyorum.
Hola, Esto es Haines Purcell.
Müzikler J.S. Bach, Pergolesi, Purcell
Fragmentos de obras de Bach, Pergolese, Pursell
Purcell, şunu bana ver.
¿ Purcell?
O kadar Purcell.
- Eso es todo. - No me basta.
Neyin peşindesin Purcell?
Es así de simple. ¿ Por qué estás aquí, Purcell?
Purcell, Bu gece Bullen'i görmek istiyorum. Şimdi şu buhar kazanına bir göz atalım.
Purcell, quiero ver a Bullen en la casa esta noche.
Purcell dedi ki eyaletten... yardım istemişsiniz.
Purcell me llamó diciendo que había declarado el estado de emergencia.
Bu çatıyla ilgili bütün kontratları getir.
Lléveselo. Purcell, dame todos los contratos y pólizas de seguro del techo.
Sen kimin takımındasın? Ne diyebilirim?
¿ De qué parte estás, Purcell?
Ben bir şehir çocuğuyum. Purcell?
- Soy de ciudad.
Gidelim. Ellerini üzerinden çek Purcell!
¡ Quítale tus repugnantes manos de encima, Purcell!
Çekil oradan Purcell.
Lárgate, Purcell. No está abierto al público.
Yakında onu serbest bıraktıracağım...
- Purcell está rellenando los papeles. - Lo pondré en libertad...
TV istasyonlarına dört tane... katledilmiş ceset bulduğumuzu haber verin.
Purcell, llama a la prensa y a la televisión. Diles que hemos encontrado cuatro cadáveres en nuestras tierras.
Köşebentlerin bir kısmını çıkar!
Purcell, échanos una mano con los tomadores.
Pritchard, buraya gel.
¡ Purcell, venga aquí!
Orada kal, Pritchard.
- ¡ Quédate donde estás, Purcell!
Kal Pritchard, sen bir erkeksin.
- ¡ No vengas, Purcell!
Sıranı beklemelisin, Purcell, diğer herkes gibi.
Tendrá que esperar su turno, Purcell, como el resto.
Bu kadar yeter, Purcell.
- Ya es suficiente, Purcell.
Kapa çeneni, Purcell.
- Cállese la boca, Purcell.
Dedektif Purcell, söylediklerinize bakılırsa... cinayetler genelde bir numaralı şüpheliler tarafından işleniyor.
Inspector Pourcell, Ud. ha dicho en una declaración anterior que generalmente los homicidios son cometidos por el sospechoso más evidente.
Çok tecrübeli olduğunuz belli Dedektif Purcell. Ama Amerikan adalet sistemine göre... bir insanın suçlu olup olmadığını polis belirleyemez, değil mi?
Desde luego su experiencia es impresionante, Inspector Pourcell, pero, ¿ no es cierto que en el sistema de justicia americano no es la policía quien determina la inocencia o culpabilidad de un hombre?
Aslında, Purcell, seni gömmek üzereyiz.
En realidad, Purcell, vamos a dejarte helado.
- Ben Warner Purcell'i düşünüyorum.
- Yo veo a Warner Purcell. - Demasiado gordo.
Warner Purcell ile Helen Sinclair'i istiyorum, ondan sonra o gangster kapatmasına katlanabilirim!
Con Helen Sinclair y Warner Purcell quizá aguante a la novia del gángster.
Warner Purcell tüm cana yakınlığı ve espri anlayışı ile ilk gelen oyuncuydu.
Warner Purcell ha llegado lleno de buen humor. - ¡ Buenos días!
- Günaydın! - Warner Purcell.
- ¡ Warner Purcell!
Teğmen Masters'ımızla tanıştın mı bilmiyorum, Warner Purcell.
Y nuestro Tte. Masters, Warner Purcell. - Encantado.
- Ne sevimli köpek. - Warner Purcell.
- Warner Purcell :
Warner Purcell iyi huylu tavrını koruyor ve onunla çalışmak çok keyifli.
Es un gozo trabajar con Warner Purcell.
Oyuncularla tanışacağı için çok heyecanlıydı, özellikle de Warner Purcell'le.
Quería conocer a la compañía, sobre todo a Warner Purcell.
Warner Purcell ve Olive sanki birbirlerine kaçamak bakışlarla bakıyorlar.
Warner y Olive intercambian miradas coquetas.
İşte buradasınız Bay Purcell, köpek bisküvilerimizi çalıp, yiyorsun.
Ha robado galletas de perro para comérselas.
Ben hayvanların yiyeceğini çalmam. Elini pantolonumdan çek, şirret kadın.
Warner Purcell no roba a los animales.
- Peki ya siz, Doktor Purcell?
- ¿ Qué hay de usted, Dr. Purcell?
Sıradaki sensin, Purcell.
Eres el próximo, Purcell.
Bakın, burada sadece Dr. Purcell'in cinayetinden bahsetmiyoruz.
Mire, aquí estamos hablando de mas asesinatos que el del Dr. Purcell.
Wayne Purcell bu gece.
Hoy le toca a Wayne Purcell.
Purcell bunu hak etti! Bunu hak etti!
¡ Purcell se lo merecia!
Geçen gece Purcell'in idamında sizi kapının dışında görmüştüm.
Usted estaba en la puerta la noche que ejecutaron a Purcell.
Jack ne yapıyor acaba? - Peder Purcell ile birlikte.
Ahora, me pregunto dónde la ha pillado Jack.
- Gidip kurtarayım bari! Yalnızca sohbet ediyorlar.
- Está con el Padre Purcell. - ¡ Será mejor que le rescate antes de que se vuelva loco!
Purcell, seninle bir dakika görüşebilir miyim? Evet.
- Purcell, ¿ tienes un minuto?
Bu Purcell'in işi efendim.
De eso se encarga Purcell, señor.
Purcell. Efendim?
Purcell, quiero- - ¿ Lo harás, Willets?
Haydi, Purcell.
Vamos, Purcell.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]