Pénélope traducir español
1,011 traducción paralela
Çünkü Penelope ile beraber mutlu değildi, gitmeden önce bile.
incluso antes de partir.
Penelope'nin taliplerini öldürdü, öyle değil mi?
Mató sus pretendientes, ¿ no?
Bunun böyle olduğu... Ulysses'nin Penelope'ye ; razı gelmesini ve hediyeleri kabul etmesini söylemesinden çıkarımlanabilir.
Eso se puede justificar... por el hecho que Ulises había dicho a Penélope que cediese y aceptara los regalos.
Penelope'nin sadık olduğu düşüncesiyle, ona ( Penelope ), talibi olanları hoşgörmesini söyledi.
Sabiendo que Penélope le era fiel, la dijo que fuese amable con los pretendientes.
Sanırım özünde sıradan bir kadın olan Penelope, o andan itibaren onu ( Ulyssey )
Creo que ahí es cuando Penélope, que en el fondo es una mujer sencilla,
Aşırı ihtiyatlı olmuş olmasından dolayı Penelope'nin sevgisini kaybettiğini anladığında ise artık çok geçti.
Ulises se dio cuenta demasiado tarde que había perdido el amor de Penélope. por haber sido demasiado cauteloso.
Bayan Marple, Saygıdeğer Penelope Brown'u oynar.
Con la señorita Marple como la honorable Penelope Brown.
Sidney'i oynuyorsun, amatör kriminoloji uzmanı
Serás tú, Bill. Interpretarás a Sidney, ayudante de la honorable Penelope Brown, criminóloga aficionada.
Penelope Brown'un asistanı, yani siz Bayan Marple.
Será usted, señorita Marple.
Saygıdeğer Penelope, balkon kapısından girecek. Tamam!
Y la honorable Penelope entrará por las ventanas por aquí, ¿ entendido?
- Lady Penelope hizmetinizde
Lady Penélope, de la guardia Creighton a su servicio.
- Neden Amerika'dasın, babam için bir görevde misin?
Lady Penélope, ¿ mi padre te asignó alguna misión? Alan, ¡ silencio!
- İyi günler Leydi Penelope
- Hola Tintin
- Alan evde biliyor musun
- Lady Penélope.
- Lady Penelope'yi bekle. - Beni duyuyor musun? - Alan
Espera a Lady Penélope en el punto de encuentro. ¿ Entendiste?
- Babanın dediği gibi Penelope'yi beklemek.
Esperemos a Lady Penélope, como dijo tu padre.
- Leydi Penelope... tabi ki sarayı var neden prensesi olmasın
¡ Lady Penélope! El tiene su palacio.
- Rakibiniz Leydi Penelope, çoğu adama fazladır bile
Eres formidable. Mas que una contrincante para algunos hombres.
- Leydi Penelope
- ¡ Lady Penélope!
- Londra bankasına gitmemiz gerek acilen - Leydi Penelope, Hood'un peşinden gitti.
Tenemos que llegar al banco de Londres rápido.
- Biliyorum yardımımıza ihtiyacı olabilir.
- Lady Penélope fue tras La Capucha. - Puede necesitar ayuda.
- Elmaslar elmaslara
Diamantes a los diamantes. Lady Penélope.
- Leydi Penelope - Ne kadar kötü bir süpriz
Que sorpresa mas desagradable
- Ben gidip Leydi Penelope'yi bulacağım.
Voy a buscar a Lady Penélope.
- Bayan Penelope geldi efendim.
- Ha venido la Srta. Penelope.
- Bayan Fane'in kız kardeşi Penelope.
- La Srta. Penelope, hermana de la Sra. Fane.
Kızım, Penelope.
Es mi hija Penelope.
Sır olarak saklayabilirsin. - Merhaba, Penelope.
Lo tenías muy escondido.
- Merhaba.
- Hola, Penelope. - Hola.
Pen buraları pek bilmiyor, o yüzden ona etrafı gezdiririm. Bir tane alabilir miyim?
Penelope no conocía la costa, se la estoy enseñando.
Gel, Penelope. Sana evi gezdireyim.
Venga, Penelope, le voy a enseñar la casa.
- Dur. Pen her an bizi görebilir
Cuidado, creo que Penelope nos mira por la ventana.
Pen, gel ve benimle danset.
Ven a bailar, Penelope.
- Ya Penelope?
- ¿ Y Penelope?
Penelope hakkında mı konuşmak istiyorsun?
Quieres hablar de Penelope.
Penelope'a elveda de. Penelope yok artık.
Ya puedes despedirte de Penelope.
- Penelope nerede?
- Nada de especial.
- Dışarıda, ya da odasında olabilir.
¿ Y su hija Penelope? Está fuera, creo.
Penelope gitmeli.
Penelope tiene que irse.
Menelaus'un Helen'i, sadık Penelope, Cornelia.
Helena de Menelao, la fiel Penélope, Cornelia.
Lady Penelope acıyla inledi, bakışlarını gizleyerek, hızla yataktan çıktı.
"Lady Penélope gritó débilmente, se cubrió los ojos aterrada..." "... y saltó con rapidez de la cama, mientras Lord Eriton... "
- Penelope, canım, canım evladım.
- Penélope, mi querida pequeña.
Bayan Penelope beni kahvaltıya katılacak mısınız diye sormam için gönderdi.
La señorita me manda preguntarle si desayunará con ella.
Sensiz ben ne yapardım Penelope?
¿ Qué haría yo sin ti, Penélope?
Söze hacet yok, isteklerine saygı duyuyorum ve Penelope'ye bilgi vermedim.
Huelga decir que, respetando tus deseos, no se lo he dicho a Penélope.
Peki Penelope? O nasıl?
¿ Y Penélope, cómo está?
Annesinin rahatsızlığı uzun zamandır aklımı kurcalıyordu kalıtımsal olabilir, hastalık Penelope'de de ortaya çıkabilir.
Llevo mucho tiempo pensando que ese... mal de su madre podría ser hereditario. Y que podría afectar a Penélope.
Bayan Penelope yokluğunuzda kütüphaneyi yeniden düzenlemişti.
¿ Los ha visto usted? La Srta. Penélope volvió a catalogar la biblioteca en su ausencia.
- Afedersiniz Bayan Penelope.
- Perdone, Srta. Penélope
Bak Penelope, şimdi iyi bir küçük kız olmanı ve annenin odasına girmeyeceğine söz vermeni istiyorum.
Penélope, quiero que seas una buena chica, y me prometas que no entrarás en la habitación de tu madre.
Sevgili Penelope, sen benim her şeyimsin.
Querida Penélope, lo eres todo para mí.