Quaker traducir español
85 traducción paralela
İşte bu kadim Quaker ruhu, Lord Anne. Salınmaya devam et.
Es el viejo espíritu de sacrificio cuáquero, madre Lord.
Quaker Eyalet Kömürcülüğü'n genel müdürü.
Director general, Carbones Quaker State.
Sen kazandın. Ama bir Quaker ile evlenme, seni bir mağazada çalıştırır.
Como queráis, esta mujercita se ha empeñado en hacerme dueño de una tienda.
Bugün burada evlenmedim çünkü karımın mezhebi Quaker.
No me casé aquí porque mi mujer es cuáquera.
Kendi halinde bir Quaker kardeş olmasaydınız, tokadı yemiştiniz.
Si no fuera cuáquero y un hombre de paz, te arrearía en la cabeza para asegurarme.
Bir Quaker için oldukça iddialı.
Es muy elegante para una cuáquera.
Bir Quaker'ın kendi arzuları doğrultusunda bir askere aşık olmasına müsaade etmiyorsunuz ancak kızılderilileri kabilesinin hepsine aşık oluyorsunuz.
Tú... tú dices que una cuáquera que se respete no puede enamorarse de un soldado, pero te has enamorado de toda una tribu de ellos.
Siz bir Quaker'sınız ve ben ne kadar kendimi korumaya adadıysam siz de kendinizi fedakarlık yapmaya adamışsınız.
Usted es cuáquera y encamina sus actos al sacrificio, mientras yo encamino los míos a mi propia conservación.
Mektupla sipariş ettim. - Kasabadan iki koli içersinde geldi.
Me la dieron por dos tapas de Quaker Oats.
Hayır, Quaker State olsun.
No, mejor marca Quaker State.
Saygıdeğer Quaker çifti şiddet içermeyen öğleden sonra seksinden dönmekte.
Respetable pareja... volviendo de una pacífica tarde de sexo.
" Quaker Oats.
" Quaker Oats.
Nesin sen, Quaker ( Hristiyanlığın bir mezhebi-etik değerlerin ön plana çıkması düşüncesi ) mi oldun?
Pero, bueno, ¿ qué eres ahora, un cuáquero?
- O bir Quaker.
Él es cuáquero.
Quaker'lar ve Quaker mezhebi hakkında bir şey bilir misin?
¿ Sabes algo sobre los cuáqueros o la religión cuáquera?
Bir keresinde bir Quaker düğününe gittim, müthişti.
Una vez fui a una boda cuáquera y fue fantástico.
Biz Quaker'ler Kutsal Yazıların din olmadığına yalnızca tören ve tarihten ibaret olduğuna inanırız.
Los cuáqueros pensamos que las Escrituras no son la religión, sino su ceremonial y su historia.
Jamaika Quaker'i.
El terremoto de Jamaica.
Bu arada açlık çekecek, çünkü yiyebileceği tek şey aş evinde ona verecekleri tek şey Kuzey Atlantik'teki balık leşleri olacak.
Y tiene hambre, porque cada vez que intenta dar un bocado, el único plato especial que sirven... es pescado del Atlántico Norte de Quaker.
Lüteran olarak vaftiz edildim, Quaker okuluna gittim.
Me bautizaron en la Iglesia Luterana, asistí a la escuela de los cuáqueros.
Quaker Mumya Müzesi'nin önünde cesedini bulmuşlar.
Lo hallaron en las escaleras del museo de cera.
Peki Quakerların 1600lerde kurduğu şehre Mayflower ismi neden verilmiş?
Entonces, ¿ cómo el nombre de Mayflower llegó a Quaker City?
Altı gün sonra Quaker'lar Yahudi liderlere katıldı. Hükümete, mülteci derneklerinin ve dini kurumların... ... masraflarını karşılayacağı somut bir kurtarma planı sunuldu.
6 días después, líderes cuákeros se unieron a los Judíos y presentaron al gobierno un plan de rescate concreto con Fondos de organizaciones religiosas y de refugiados.
Peki bu, Quaker felsefesiyle çelişmiyor mu?
¿ Eso no choca con la filosofía cuáquera? En absoluto.
Hiç de değil. Quaker mezhebinde jürilik yapanlar var.
Los cuáqueros sirven en jurados.
Nixon da Quaker'dı.
- Nixon era cuáquero.
Quaker yulaflarındaki adama benziyor.
Creo que se parece al de la avena Quaker.
Protestan olarak doğdu, yine de o...
Nació en Quaker, él todavía...
"5.13.85 senin için bir şey ifade ediyor mu?" "Ediyorsa, benimle saat 11'de Quaker Grounds'da buluş."
¿ Te dice algo el 13-5-85 a las 11 : 00 en Cahuenga Grounds?
Quaker binasının nerede olduğunu bilen biri var mı?
Alguien sabe dónde está el auditorio Quaker?
Quaker'larla beraberdik. Ev yapımı peynir yedik.
Tenían queso fresco.
Quaker mezhebi üyeleri, oldukça büyük bir varlığa sahipler.
Entiendo que los quakers tienen bastante presencia en el lugar.
Ray ve Quaker'ın ilişkisi mi vardı?
Así, Ray y la quaker estaban haciendo aquello?
Şeyi görmüşsündür Quaker gevrek kutusundaki hacı kılıklı adam resmi.
Sí. ¿ Viste ese tipo con aspecto de colono en la caja de avena Quaker?
- Peki sence bu şehirdeki yabani Güney Amerika Quaker papağanlarının sayısı kaçtır?
Sí, pero ¿ cuántos loros Quaker silvestres de Sur América crees que hay, hmm?
Az önce Quaker Oats işini aldığımızı duydum.
Me enteré de que nos dieron la cuenta Quaker Oats.
Protestan olduğunu ve savaşa katılmayacağını biliyorum.
Se que eres un Quaker y no pelearas.
Ben bir prostestanım, şiddetten nefret ederim.
Soy un Quaker. Creo en la no-violencia.
Aslında diğer ürünlerinizle de ilgilensek, tüm Quaker yulaf ürün ailesi etrafına bir cumartesi sabahı TV programı da ayarlayabiliriz.
Creo que si nos invitaras al resto de tu compañía, podríamos hacer un "Show del Sábado por la mañana" Sobre toda la familia de cereales.
Tabii, adı da "Quaker Yulaf Ailesi" olabilir.
De hecho, podría llamarse "La familia Cereales".
O bir Quaker'dı.
Era cuáquero.
Eski bir Quaker bağ evi var.
Hay una antigua casa de reuniones de Cuáqueros.
Ben bencil vampirlerle beslenen bir kurt adamım. Ve gövdesini parçaladı, aynı bir farenin yulaf ezmesi kutusunu parçalaması gibi. ığrenç cariyesinin üzerine iç organ parçaları ve kan sıçradı.
Soy un hombre-lobo que se alimenta de vampiros egoístas. Y le destrozó el torso, como un jerbo triturando una caja de avena Quaker, lanzando pedazos de vísceras y un aerosol de sangre por toda la asquerosa concubina.
Ve gövdesini parçaladı, aynı bir farenin yulaf ezmesi kutusunu parçalaması gibi. İğrenç cariyesinin üzerine iç organ parçaları ve kan sıçradı.
Y le desgarró su pecho, como una rata destrozando una caja de avena Quaker, lanzando trozos de vísceras y una llovizna de sangre que bañó a su inmunda concubina.
Quaker ebeveynleri tarafından getirildim, hanımefendi
Fui criado por unos padres cuácueros, señora.
Dana burada yeni olduğunun farkındayım ama Quaker toplantısının kuralları var.
Dana, soy consciente de que eres nueva aquí, pero estas reuniones tienen normas.
Quaker tarzı.
Muy cuáquera.
Bir Quaker geleneği ve hareketin lideri yokken... -... düzeni sağlamak için barışçıl bir yol.
Es una tradición cuáquera, y una forma pacífica de mantener el orden cuando tu movimiento no tiene líderes.
Lanet Quaker'lar nasıl buraya girmiş Tanrı aşkına?
¿ Cómo demonios llegaron aquí los malditos cuáqueros?
O zaman Quaker oldum.
Por eso me hice cuáquera.
Mesela Britanya'daki futbol şiddeti. Quaker değil onlar.
Siempre que se discute esto, acostumbro oír :