English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Q ] / Quincy

Quincy traducir español

467 traducción paralela
Profesör Quincy Adams Wagstaff!
¡ El profesor Quincy Adams Wagstaff!
Bana Quincy diyin! Dostlarım da "'Quince " derler.
Llámeme Quincy, o Quince para los amigos.
Illinois Quincy'li küçük bir kız için hiç fena değil, ne dersin kuşum?
No lo hice tan mal para ser una chica de Quincy, Illinois, ¿ eh, cielito?
Agnes, John Quincy Adams John Adams'tan sonraki başkan değildi.
Agnes, John Quincy Adams no sustituyó a John Adams como presidente.
John Quincy Adams zamanında başkan yardımcısı kimdi?
¿ Quién fue el vicepresidente bajo John Quincy Adams?
Lewise'lar, Quincy-Brown'lar ve Gaylord'lar.
Los Crampston también vendrán. Y los Louis, los Kinsey-Brown y los Gailor.
De Quincy'yi uyuşturucu kullandığı için ve Baudelaire'i önüne gelenle ilişkiye girdiği için.
A De Quincey por la droga. Y a Baudelaire por su neurótica promiscuidad.
Quincy Jones gibi mi gözüküyorum?
¿ Crees que soy Quincy Jones?
Quincy dini yemin edip, Peder Quintus olmuş, Aziz Betolph'un düzenine katılmış.
Quincey hizo votos y se convirtió en Fray Quintus, orden de San Botulfo.
Quincy-6859 lütfen.
Quincy-6859, por favor.
Quincy.
Quincy.
- Sen Emmett Quincy misin?
- ¿ Eres Emmett Quincy?
- Emmett Quincy'yi tanımıyoruz.
- No conocemos a Emmett Quincy.
- Yarası olan Quincy değil.
- A Quincy no le duele.
Quincy, bana doktor gerek.
Quincy, necesito un médico.
Quincy'yi boşuna orada bekleme.
No cuentes con Quincy.
Quincy?
¿ Quincy?
Quincy!
¡ Quincy!
Haze'i, Moon'u, Quincy'yi ve de bir delikanlıyı hakladım. Dışarıdalar.
Te he traído a Haze y a un joven, además de Moon y Quincy.
- Quincy'yi ve Moon'u o mu hakladı?
- ¿ Mató a Quincy y a Moon?
Burada işte. Quincy de var içeride onunla birlikte.
¿ Puedes terminar con esto?
Böyle endişeli olunca suratındaki ifadeye bayılıyorum.
Quincy está adentro con él. Me encanta ese rostro preocupado.
Biliyor musun Quincy, 17 yaşındayken teyzeme onunla evlenmemesini söylemiştim.
Quincy, cuando tenía 17 años le dije a mi tía que no se casara con él.
Onunla evlendi ama onun hisse senetleriyle evlenemedi.
Quincy, ¿ no es gracioso? Se las ingenió para casarse con mi tía, pero no con sus acciones.
- Madde ;
- Continúa, Quincy.
Şu gizli mikrofonların çalışmıyor mu yoksa Quincy?
Dime, Quincy. ¿ Qué es? ¿ Qué pasa?
Biliyor musun D.L., bir süredir senin ve Quincy'nin ne iş çevirdiğinizi biliyorum... ama sonunda beni köşeye sıkıştırdın.
Sabes, D.L., tengo muy claro lo que tú y Quincy han estado tramando y...
Quincy'yi üstüne saldırtmadı henüz.
Descuida, todavía no le han ordenado a Quincy que te ataque.
- Bay Quincy, bu akşam Bay Buckner'in arabasını kullanan kişi mi?
¿ El Sr. Quincy, que llevaba al Sr. Buckner?
Quincy şu torpidoya baksana...
Todavía no llegó. Quincy, fíjate en el tablero.
Şoförün yaşadığı evin arkasındaki çöpte bulduğum birşey sanırım bir nevi rapor.
Encontré esto en el cesto del apartamento sobre el garaje donde vivía el chofer. Parece un informe del Sr. Quincy al Sr. Buckner.
Bay Quincy Bay Buckner için hazırlamış görünüyor. İddiasına gore, Quincy halanızı etkileyebilmek için, sizi komik bir sebeple kızdırmanın bir yolunu bulmuş.
Quincy alega que el Sr. Logan, por algún motivo trataba de ponerlo en contra de esa venta y lo usaba a Ud. Para manipular a su tía.
Bu arada, Benson bana Bay Quincy'nin eski bir polis olduğunu söyledi.
A propósito, ¿ Benson dijo que Quincy había sido policía?
Bu notun yazıldığı daktiloyu bulamadım. Benson, Quincy'nin belki bir yerlerde gizli bir yeri daha olabileceğini ima etti.
No encontré la máquina de escribir con la que redactaron este informe y Benson creía que Quincy quizá tenía un escondite en algún otro lugar.
Ve kazayla cüzdanındaki bir... kağıdı gördüm, üstünde Quincy değil de O'Neill yazıyordu.
Y, accidentalmente, vi un papel que tenía en la billetera. No decía "Quincy". Decía "O'Neill".
Endişelenmeyin. Quincy'nin gizli yerini bilmediğinizi söylemiştiniz diye hatırlıyorum.
Creí que me había dicho que no sabía dónde tenía Quincy su escondite.
Bilmiyordum. Ama sonra Quincy'nin tanıdığı bir araba satıcısını anımsadım.
No lo sabía, pero recordé a un vendedor de autos que era amigo de Quincy, y él sí sabía.
- Oldukça zarar verici bilgiler.
Muy perjudicial. - ¿ De Quincy?
- Yaktım Komiser. Nihayet anladım ki...
Me di cuenta de que David usaba a Quincy para vigilar a los ejecutivos.
Birkaç başka yönetici hakkında da.
También sobre otros ejecutivos. Mire. La libreta de ahorros de Quincy.
Quincy sağlam adammış.
Sí, buen sujeto Quincy.
Bu da onu yakaladığımda çocuğun cebinden çıkanlar.
Se lo quité al muchacho cuando lo atrapé. Es lo único que trató de sacar del escondite de Quincy.
Quincy'nin birşeyler sakladığını biliyordum.
¡ Sabía que Quincy tendría algo así!
Ben bir iki yıldır biliyordum ama... Quincy'nin birşeyler karıştırmaya başladığını farkedeli çok olmadı.
Pero hace poco me di cuenta de que Quincy estaba husmeando.
Bay Quincy, Bay Buckner'a raporunda yazmış bunları.
El Sr. Quincy lo escribió en un informe al Sr. Buckner.
Quincy.
- Pero se acabó.
Quincy sen müthişsin.
Quincy, eres magnífico.
- O nedir, şoför Quincy mi?
- ¿ Qué es eso? ¿ Quincy, el chofer?
- Quincy'den mi?
- Sí.
David, Quincy'yi yöneticileri gözlemek için kullanıyormuş.
Está bien, Sra. Buckner, ¿ me permite, por favor?
Bir de Quincy'nin banka defteri... Yeni bir hesap.
Una cuenta nueva.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]