Rachel traducir español
12,120 traducción paralela
Toplantı ertelenmiştir. Rachel.
Se levanta la sesión.
Bak, Rachel, dün biraz gevşek davrandım çünkü sen başından büyük bir işe kalkışmış bir çaylaksın ama açıkçası senin bizi anlaşmaya dahil edecek gücün yok. Belki de bu davada ortağı arayıp çağırmalıyım.
Mira, Rachel, te di un poco de manga ancha ayer porque eres una novata que está por encima de sus posibilidades, pero ya que claramente no tienes el poder de incluirnos en el trato, creo que quizá deba llamar al asociado de este caso.
Rachel, üzgünüm. Bunu kişiselleştirmek istememiştim.
Rachel, lo siento, no pretendía hacerlo personal.
Rachel- -
Rachel...
Rachel, bu mükemmel.
Rachel, eso es maravilloso.
Rachel, GigaDyne daha yeni savunma sanayisine gireceğini duyurdu.
Rachel, GigaDyne acaba de anunciar que han conseguido los contratos de defensa.
Ama bu zayıflıklarını onu milletin önünde küçük düşürmek için kullanırsan, senin için çalışmayı bırakırım. Rachel,...
Pero si usas su debilidad para humillarlo en público, habré terminado de trabajar para ti.
Sana yalan söylüyor, Rachel.
Te está mintiendo, Rachel.
Üzgünüm, Rachel.
Lo siento, Rachel.
Akıllı bir kadınsın, Rachel.
Eres lista, Rachel.
Çünkü, Rachel öyle yapmam için yalvardı.
Porque Rachel me suplicado que lo hiciera.
Hayır, bak sen sadece bütün elemanlara Rachel'ın buraya seksi bir hemşire şekline geleceğini söyle.
No, mira, simplemente decirle a todos los tipos que Rachel estará aquí, vestida de enfermera sexy.
Bak çünkü Rachel gelirse bütün elemanlar gelir.
Porque, mira, si Rachel aparece, todos los chicos se mostrará.
Rachel, bu görüşmeye tek başına girmelisin.
Rachel, tendrás que ocuparte de esta reunión tú sola.
Rachel, neler oluyor?
Rachel, ¿ qué pasa?
Rachel, bu her annenin düğün için kızıyla yaşadığı olağan bir tartışma.
Rachel, esa pelea la tienen todas las madres con sus hijas en cuanto a sus bodas
- Oh, Rachel!
- ¡ Rachel!
Rachel, sana babanın evlenmemizden üç hafta önce ne yaptığını anlattım mı hiç?
Rachel, ¿ te he contado alguna vez lo que hizo tu padre tres semanas antes de casarnos?
Neler oluyor, Rachel?
¿ Qué pasa aquí, Rachel?
- Rachel.
- Rachel.
Rachel, ne var?
Rachel, ¿ qué ocurre?
Rachel, tamam.
Rachel, no pasa nada.
Rachel, Mike'ın durumunu öğrenmeyecek.
Rachel, no va a saber lo de Mike.
Rachel, bu kötü bir fikir.
Rachel, es una mala idea.
Anladım ama Rachel, eğer bunu yaparsan, annene ömrünün sonuna kadar sırtında taşıması ve babandan saklaması gereken bir yük yükleyeceksin.
Lo entiendo, pero Rachel, si haces esto, vas a agobiar a tu madre con un secreto que ella tendría que ocultarle a tu padre el resto de su vida.
Rachel'la annesinin evinde buluşmam lazım.
Tengo que ir con Rachel a casa de su madre.
Rachel nerede, beni burada bekleyeceğini düşünüyordum.
¿ Y Rachel? , estaba seguro de que me haría polvo aquí.
Rachel gelmiyor.
Rachel no va a venir.
Rachel bana düğünü küçültmek istediğini söyledi ve siz ikiniz de aynı fikirdesiniz.
Rachel me dijo hoy que quería hacer más pequeña la boda y que los dos pensáis lo mismo.
Ertelemedi Rachel.
No lo pospuso, Rachel.
Rachel.
Rachel.
Rachel, Rachel, dinle, dinle, bana bak.
Rachel, Rachel, escucha, mírame, mírame.
Michael, eğer Rachel'ın senden ayrılması konusunda endişeleniyorsan... eğer yaptığın şeyi yapmayı bırakırsan seni terk edeceğini zannetmiyorum.
Michael, si estás preocupado porque Rachel te vaya a dejar, si dejas de hacer lo que haces, no creo que lo haga.
Eğer ben Rachel ve diğerleri için adaleti sağlayamazsam, kimse sağlayamaz.
Si no consigo justicia para Rachel y todos los demás, nadie lo hará.
Rachel evlenme teklifini nasıl kabul etti ya? Benden söylemesi, tamam mı?
¿ Cómo puede ser que Rachel te dijera que sí? Vale, solo voy a decir una cosa, ¿ de acuerdo?
Rachel'ın söyledikleri doğru değildi, değil mi?
Nada de lo que Rachel dijo era cierto, ¿ no es así?
- Adı Rachel mı acaba?
¿ Se llamaba Rachel?
Rachel, sakinleş.
Rachel, despacio.
Rachel Bernstein için sünnet olacağın zamanı hatırlıyor musun?
- ¿ En serio? ¿ Recuerdas cuando ibas a circuncidarte por Rachel Bernstein?
Ama o zamana kadar çok geç olabilir.
El Dr. Manning me envió a revisar a Rachel antes de darla de alta.
Bu sana.
¿ Rachel?
Rachel beni duyabiliyor musun? Sorun ne?
No estás oprimiendo el corazón, Sarah.
Ben iyiyim. Rachel nasıl? İyi.
Sra. Donahue, soy Sharon Goodwin, Jefa de Servicios.
Rachel en yakın arkadaşımdı.
Rachel era mi mejor amiga.
Beraber üniversite planları yapıyorduk evlenirken birbirimizin nedimesi olacaktık.
Teníamos un plan, de que iríamos juntas a la universidad, que seríamos damas de honor cada una en la boda de la otra, el padre de Rachel solía bromear
- Rachel'ın babasıyla "bu gidişle ikisi evlenecek" diye şakalaşırdık.
- con que quizá casaríamos la una con la otra.
Rachel'dan ötürü değildi o.
Eso no tuvo nada que ver con Rachel.
Dr. Manning çıkarmadan önce Rachel'i kontrol etmem için beni gönderdi.
- ¿ Qué? No, no. Está bien.
Teşekkürler.
Rachel, ¿ puedes oírme?
Bir haber alır almaz sizi bilgilendireceğim. Rachel?
Código azul, tratamiento 3.
Afedersin.
Estoy bien. ¿ Cómo está Rachel? Está bien.