Renk traducir español
6,039 traducción paralela
Bana göre güzel bir renk.
La pintura. - Es un color agradable, creo que.
Bir renk seçecek misiniz yoksa...?
- ¿ Van a elegir un color?
- Ne renk yani?
¿ Qué color es ese?
Renk bu olsa gerek.
El color debería ser el correcto.
- Koyu renk saç.
- Moreno, pelo corto. - Largo.
Legoland'ta merdivenlerde düştüğümde kıçım bu renk olmuştu.
Mi cadera se puso de ese color cuando me caí en las escaleras de Legoland.
Ne renk istersin tatlım?
¿ De qué color lo quieres, cariño?
Hayır, hayır, hayır beyaz adamın kara gezegene dair korkuları üzerine koyu renk maymunlar daha güçlü ve daha iriler açık renkli olanlar daha zekiler ırkçı saçmalık.
No es así. Se trata del miedo de los blancos a un planeta negro. Los simios más oscuros son más fuertes.
Merak ediyorum da acaba senin renk körü kadronun arkasında ne var?
Me pregunto, ¿ qué hay detrás el color-blind casting para usted?
Bazen bir renk görürüm ve bu ağzıma bir tat verir.
A veces veo colores, y eso me hace sentir un sabor en la boca.
Dostum, bundan daha kötü bir renk olamaz eminim.
Tía, estoy segura de que este color es el más feo.
Ne renk seviyorsun?
¿ De qué color lo prefieres?
Newton 13 yil önce, Robert Hooke tarafindan isik ve renk üzerine çigiraçan çalismasini çalmakla alenen suçlanmasinin ardindan inzivaya çekilmisti.
Newton había decidido ocultarse 13 años antes, luego de que Robert Hooke acusara públicamente a Newton de robar su innovadora obra sobre la luz y el color.
Yıldız ışığının arasında koyu renk yamalar ve boşluklar vardır.
Hay áreas oscuras que rompen la luz estelar.
Bu koyu renk yamalar, yıldızlararası tozlardan kaynaklanır.
Estas áreas oscuras son causadas por el polvo interestelar.
İri olan, açık renk pantolon ve enine çizgili kazak giyiyor.
El grandote tiene pantalones ligeros y una camisa a rayas.
Aynen, hadi ortama biraz renk verelim.
Exacto hay que darle un poco de sabor al asunto.
Renk körü farelerin renkleri görebilmeleri üzerine mi çalışıyorsun?
¿ Intentas que los ratones daltonicos vean colores?
Neden renk körü farelerin renkleri görebilmeleriyle ilgileniyorsun?
¿ Por que buscas que los ratones daltonicos vean colores?
Çizgileri hareket ettirdiğimizde renk körü olan fare gözlerini kıpırdatmıyor.
Cuando animamos las lineas, los ratones daltonicos miran derecho.
En sevdiğin renk ne?
¿ Cual es tu color preferido?
- Hayır, değil. Yaprakların renk değiştirmesi çok ilginç.
Bueno, es un poco confuso cómo las hojas cambian de color.
Piramit, sarı renk.
Pirámide, amarilla.
Küp, mavi renk.
- Y el... - Cubo, azul.
Küre, yeşil renk.
Esfera, verde.
Dinle tatlım, o tişört ısıya duyarlı, ateşine göre renk değiştiriyor. Bana pek eğlenceli geldi.
Escucha, cariño, esa camiseta es sensible al calor, se le cambia el color, me parece muy divertida.
Peki ya bunu normaliyle değiştirsek belki o zaman hiç renk değiştirmez.
Pero se me ocurre cambiarla por otra camiseta a la que no se le cambie el color.
Bu o dokununca renk değiştiren tişört mü?
¿ Es esa la camiseta que cambia de color cuando la tocas?
Böylece duvara göre renk seçimi yapabilirsiniz.
Y obtendrán muestras de color de la pared.
Haki renk her şeyle gidiyor.
El caquis va con todo.
Aynı renk paleti.
El mismo color de la paleta.
"renk renk, köşe köşe, ve bir yığın " pencere ve kapı.
color con color, forma con forma, y un montón solo de ventanas y puertas. "
Kuyruğu da biraz koyu renk yaptım. Hareketi izlemek daha kolay olur.
La aleta es más oscura para seguir el movimiento más fácil.
Saakshi, senin en sevdiğin renk hangisi?
Saakshi, cual es tu color favorito?
Bu değişim, bu ayıdan doğacak nesillerin kürklerindeki koyu renk pigmentinin üretimini etkileyecek.
Afectará a la producción de pigmento oscuro en la piel de los descendientes de la osa.
Peki ne renk?
- Verga. ¿ Y de qué color es?
Biliyorsun, O renk beni gerçekten hasta ediyor.
¿ Sabes? Ese color me está produciendo náuseas.
Belki de evliliğime bir renk katarım.
Tal vez incluso animará mi matrimonio.
Kauçuk tutkalı, renk maddesi ve neft karışımı.
Es una mezla de adhesivo de goma, pigmentos y nafta.
Sarı renk... giyiniyor.
# - Va vestida de... - Amarillo #
Sadece ona bu kadar renk uyumlu giyinmemesini söyle.
Sí, me da igual. Solo dile que no combine tanto la ropa.
Daha fazla domates koy. Güzel bir renk verir.
Más tomates... dan mejor color.
Bugün hemen kullanabilirsiniz. Eğer... Eğer renk de sizin için uygunsa...
Puede llevárselo hoy mismo... si le convence el color.
Hangi renk gömlek giyiyorum?
¿ De qué color es mi camisa?
Yüzüne harika renk gelmiş, anne.
Tienes un gran color, mamá.
Newton 13 yıl önce, Robert Hooke tarafından ışık ve renk üzerine çığıraçan çalışmasını çalmakla alenen suçlanmasının ardından inzivaya çekilmişti.
Newton se había ocultado 13 años antes, luego de que Robert Hooke lo había acusado públicamente de robar su innovador trabajo sobre la luz y el color.
Sarı renk, 1880'lerde herhangi bir bölgedeki ortalamadan yüksek sıcaklıkları gösteriyor.
Los amarillos representan temperaturas más cálidas que el promedio en la década de 1880.
- Koku ve renk.
Olor y color.
Uzun, koyu renk saçları var.
Alto. Cabello largo y oscuro.
Koyu renk kürk geni hayatta kalma yarışından elenir.
Durante sucesivas generaciones, el gen del pelaje blanco se extiende a toda la población de osos del Ártico. El gen de la piel oscura pierde en la batalla por la supervivencia.
- En sevdiğin renk?
- Tres.