English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ R ] / Resto

Resto traducir español

35,577 traducción paralela
Eğer benim için bunu yaparsa hayatı boyunca rahat yaşayacağını biliyor.
Y sabe que si hace esto por mí, tendrá el resto de su vida arreglada.
Kum torbası asması gerekiyordu. Diğer aletler de vardı.
Tuvo que colgar una bolsa pesada, y había además el resto del equipo.
Sidney, kadronun geri kalanı, herkes öldü!
Sidney. El resto del reparto. Todos están muertos.
Geriye kalan da bizlere yetmiyor.
El resto de nosotros no obtenemos lo suficiente.
Hayatımızın geri kalanında fukaranın düşkünü olmama konusunda ciddiyim.
Me tomo en serio el no ser pobre por el resto de nuestras vidas.
Bak ne diyecegim. Teklifi kabul ediyorum. Ögle yemegi hesabini ben ödeyecegim aksami da, kahvaltiyi da hatta atistirmaliklari bile.
Si acepto lo oferta, yo invito los almuerzos cenas, desayunos hasta las meriendas, por el resto de tu vida.
Gecenin kalanında sakın gözüme görüneyim deme!
¡ No te presentes ante mí durante el resto de la noche!
O gecenin kalanı ile ilgili bildiklerimiz..... ve Edward Mott'un bariz sonu, Guiness tarafından anlatıldı.
Lo que sabemos del resto de esa noche y del supuesto final de Edward Mott fue contado por Guiness.
Geri kalanlar ne durumda?
Bien. ¿ Dónde ponemos el resto?
Dünyadan haberleri olmamalı.
No debe haber ni rastro del resto del mundo.
Ajan Albee'ye flaş diskin içinde yeni bilgiler olduğu söyledim. Diğerleri ile beraber götürecek.
Simplemente le dije a la agente Albee que había información nueva en esa memoria USB y la va a entregar con el resto.
Ajan Albee'ye flaş diskin içinde yeni bilgiler olduğu söyledim. Diğerleri ile beraber götürecek.
Simplemente le dije a la Agente Albee... que había nueva información en la memoria flash... y va a entregarlo con el resto.
Lafı açılmışken, boğazını kesip geri kalanları çıkarabilirsiniz.
A propósito, puede que tengáis que sacar el resto de sus pulmones.
Aida'nın eklemeyi ihmal ettiği şey : Çekirdeğin diğer yarısını düzgün bir şekilde yerleştirip geçidin geri kalanını da zamanında oluşturmadığımız sürece işe yaramayacağı.
Lo que Aida ha olvidado comentar es que el núcleo es inútil a no ser que consigamos poner la otra mitad en su lugar y consigamos levantar el resto del portal a tiempo.
Dünyanın geri kalanının ondan haberi olmadan önce Lucy'yi bulmalıyız.
Tenemos que encontrar a Lucy antes de que el resto del mundo sepa que existe. Mantenedla a salvo.
Hayatının kalanını pedofili damgası yiyerek geçireceksin.
En este caso, estarás catalogado como un pedófilo para el resto de su vida.
Gerisini iş bitince alacaksın.
Tendrás el resto cuando lo hagas, está bien.
Belki de paranın kalanını istemiştir, bilmiyorum.
Tal vez quería el resto del dinero, no sé.
Ekibin kalanını dışarıda tuttuğun için teşekkürler.
Te rogaría que mantuvieras el resto del equipo fuera.
Gerisi Inazagi'de kalabilir, Cebelitarık'a kadar olan kısım bizi ilgilendirmiyor.
Inazagi puede quedarse con el resto. Todo hasta Gibraltar. No nos interesa.
Göreceğiniz gibi, İnsan Toksisitesi Bürosu'nun bağımsız çalışmaları, kalan toprağın...
Como demostraremos, algunos estudios independientes de la Oficina de Toxicidad Humana muestran que el resto de la tierra...
Şimdi bir de hükümetin geri kalanını oylama olmadan yasal olarak atamak kaldı.
Ojalá puediese designar al resto del Gobierno sin una votación.
Ve geri kalanımız işe yaramaz! - İyi bir nokta.
.. ¿ y que el resto somos inútiles?
Geri kalan hayatında sana çektirmekten endişe ediyordum.
Estaba preocupada por lo que le haría al resto de tu vida.
Ama güvenlikleri insanlığın geri kalanın tek hayatta kalma şansına mal olabilir.
Pero su seguridad puede costarle al resto de la humanidad su única oportunidad de sobrevivir.
Kısa ve küçük hayatlarının kalanında tek gözleri açık uyuyacaklar.
Estarán durmiendo con un ojo abierto por el resto de sus cortas y pequeñas vidas.
Tüm dünyada yasa dışı olan bir şey için yasal bir piyasa var.
Existe un mercado legal para algo que, esencialmente, es ilegal en el resto del mundo.
Shetani fil dişi için kullandığın diğer arabalar nerede?
¿ Dónde está el resto de los vehículos que usa para trasladar marfil?
Ve bunlari herkesten önce Ingiliz basinina ulastirmayi basariyorduk.
Y logramos que llegara a la prensa británica antes que el resto.
Çünkü İmparatorluk halen yaşlı adamlara ait... senin babana, benimkine Himmlers ve Goebbels'e ve geri kalanlara.
El Reich aún pertenece a los viejos... a tu padre y al mío, a los Himmler y a los Goebbels, y al resto de ellos.
Federal mahkemenin kararına göre, cezanızın kalan süresi boyunca Phoenix Vakfı'nda çalışmak üzere şartlı olarak tahliye edilmişsiniz.
De acuerdo a un fallo federal, usted estará en libertad condicional, trabajando por el resto de su sentencia bajo el empleo de la Fundación Fénix.
Yani, benden başka herkes karanlıktayken görebilmemin bir yolu varsa- - iki tane gece görüş kamerası, biraz hayalgücü, ve işte- - kendi yaptığım çirkin görünümlü gece görüş gözlüğümle ortam ışığını güçlendirip karanlıkta görebilirim.
En tanto tengas una forma de ver mientras el resto está en la oscuridad... Dos cámaras de visión nocturna, algo de imaginación, y listo... Tienes tu propio par de gafas feas que aumentan la luz del ambiente y te permiten ver en la oscuridad.
Uzayda Vladimir Putin'le yumruk savaşı, Harry Potter kitaplarının geri kalanlarını okumak, Willie Nelson'la şarkı söylemek -
Primero pelear con Vladimir Putin en el espacio, leer el resto de los libros de Harry Potter, cantar con Willie Nelson...
Hey, cidden bu geri zekalıyı bütün gün dinlemek zorunda mıyım?
Oye, ¿ realmente tengo que escuchar a este idiota por el resto del día?
Bizler gibi.
Como el resto de nosotros.
Bataklığın yürüyüş için iyi bir yer olduğunu söyledi ve yürüdük. Geri kalan hayatımda bunun için pişman olacağım.
Dijo que el pantano era un sitio bonito para dar un paseo, así que dimos un paseo, y me arrepentiré el resto de mi vida.
Regina ve diğerleri yalnızca sana tahammül ettiler
Regina y el resto sólo te toleran.
Raimy... anneni seven bu insanarın yanında olamayacak mısın, hikayelerini dinlemeyecek misin, hayatının geri kalanında buna pişman olabilirsin.
Raimy... si te pierdes estar con la gente que amaba a tu madre, escuchar sus historias, lo vas a lamentar durante el resto de tu vida.
Zafer anını hak ediyorsun ama aynı zamanda hayatının sonuna kadar Mızıkçı Channing olmamayı da hak ediyorsun.
Te mereces tu momento de gloria, pero también te mereces no ser Aguafiestas Channing el resto de tu vida.
Earl'e zaman ve mekân engellerini aşıp gelen insanlar düşsün ama ben ikinci randevuya bile çıkamayım, öyle mi?
Luego llegó la revolución y el resto es comunismo. Earl tiene gente persiguiéndolo a través del tiempo y el espacio,
Ama ben burada yaşamaya devam edeceğim, anlıyor musun?
Pero yo me voy a quedar aquí el resto de mi vida, ¿ comprendes?
Hikâyenin geri kalanını Kurtwell'e sormamız gerek.
El resto de la historia hay que preguntársela a Kurtwell.
Kalan hayatım boyunca Jack Walser gibi davrandım.
durante el resto de mi vida... me he comportado como Jack Walser.
Ömrümün geri kalanını seninle geçirmek istiyorum yani biraz vakit geçirip önce bazı şeyleri çözmek istiyorsan... O halde yap!
Quiero pasar el resto de mi vida contigo así que, si necesitas algo de tiempo, resolver antes algunas cosas... hazlo.
Hala bir zombi ama diğerleri gibi değil.
Aún es un zombi, pero no es como el resto.
Geri kalanlarımızın bir hayatı yok, bunu anlamalısın, ama evet sıcak haberdi.
Debes entender, que el resto de nosotras no tenemos vida, así que, sí, fue un tema central.
O, sadece kıllı şeyi tokatladı ve ona bir gün dedi.
Sólo metió el resto bajo la alfombra y terminó el día.
Geri kalanını harcamış, alıntı yapıyorum "eğlenceli şeylere."
Gastó el resto en, y cito : "Cosas divertidas".
Hepimizin geleceği bu şeytani kadının bürokratik ellerinde.
Todos nuestros resto de futuros en manoplas burocráticos que del diablo-mujer.
Harika görünüyor.
El resto de esto se ve muy bien.
Aklınız başınızda mı ya sizin?
¿ Con el resto de tu cuerpo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]