Rib traducir español
46 traducción paralela
Rib ta! Rib ta için lığımkral feda! "
- "Mi norei por un bacallo".
Probbo-Rib'in adamıysa yataktan alsın.
Si es el tío de la muleta, dile que está en la cama.
Rib Rock'tı! Rim Rock'tı!
- Rim Rock.
Kuzey Carolina. Benim.
Hola, Rib.
Pirzolayı seversin... kemiğiden sıyrılmış, değil mi?
te gusta el Prime rib, corte final.. ¿ Cierto?
Pirzola almıştım, aniden ortaya çıkıverdin.
Compro rib eye y tú te materializas.
Karşınızda, Kaburger Kopar-ga!
¡ Como a Rib-Witch Rib-It! ¡ Matrix Poochie!
Evet, Total Rib Fitness'a gidiyorum ama egzersiz yapmaya değil.
Voy al "Total Rib Fitness", pero no hago ejercicio.
- İki adet birinci kalite et.
Que son esos? Ah, esos son dos hermosos trozos de carne Rib Eye
Ya prime rib * hazırla ya da rezervasyon yaptır.
Más vale que estés haciéndome un filete o una reservación.
Sümüklü tavuk, yanmış inek gözü bir de Whitney Houston var.
Yo tengo un moco de pollo, "PASTA AL PESTO CON POLLO" un toque de carne, "RIB-EYE BIEN COCIDO" y un Whitney Houston.
Rib Town diye bir restoran açıyoruz ve şeklinin bir kovboy şapkası gibi olmasını istiyoruz.
Abriremos un restaurante llamado Ciudad de las Costillas y queremos que tenga la forma de un sombrero de vaquero.
Lütfen'Pork Rib'e yaz.
Perdóneme, por favor escriba, a'Pork ribs'.
Pork Rib, daha kaç kez söylemem gerekiyor?
Pork Rib, cuántas veces le he dicho?
Pork Rib, ölümden korkuyor musun?
¿ Pork Rib, tienen usted miedo de morir?
Pork Rib, bu kızı kaçırmak
Pork Rib, ¿ No es demasiado peligroso secuestrar a esta chica?
Adım Pork Rib.
Mi nombre es Pork Rib.
Pork Rib...
Pork Rib...
Hydra-Rib *.
Hydra-Rib.
"Öğle yemeği sizi yeteri kadar heyecanlandırmadıysa, yarın otelimin karşısındaki Deby King'in kaburga lokantasına gitmeyi düşünüyorum."
"Si comer no fuera lo suficientemente emocionante, mañana planeo ir al Denny King's Rib Room, el cual está convenientemente situado al otro lado de la calle de mi hotel."
Sid'e göre, Roni Parker'ın göğüs kafesinde bulduğumuz izler, bu bıçakla yapılmış.
Según Sid... el filo es consistente con las heridas de apuñalamiento y las marcas de la herramienta encontradas en la caja torácica de Rib.
Max, şehrin en iyi Prime Rib yapan mekanını bulmuş.
Max encontró un lugar con las las mejores costillas de la ciudad.
İstediğimiz rostoyu bile koyamamıştık, çünkü vejetaryen ve lezbiyen halan inek besliyordu.
No tuvimos la "prime rib" ( tipo de costilla ) que queriamos porque tu tia lesbiana vegana adopta vacas,
"Rolling Stone" ve "Spare Rib" gibi yayınlar farklı anlatı şekillerine duyulan ihtiyaç sebebiyle o zamanın yerleşik basını tarafından yaratılmışlardır.
Las revistas como "Rolling Stone" y "Spare Rib" fueron creadas... para alimentar la necesidad de narrativas diferentes... de los periódicos actuales.
Akşam yemeğimiz, kurutulmuş kaz ciğeri, sığır filetosu ve kırmızı şarap sosunun yanında sarımsaklı patates püresi ve kuşkonmazdan oluşuyor.
La cena esta noche es foie gras y bistec Rib Eye con una porción de vino tinto, servido con espárragos y puré de papas, con un toque de ajo.
Bir RIB tekne ile küçük bir grup?
Un pequeño grupo con una costilla barco?
- Pirzolalarımıza.
Y por los rib eyes.
Benim mahallemde de aynı buna benzeyen The Rib Shack diye bir yer vardı.
Había uno exactamente igual en mi barrio llamado The Rib Shack.
Eve döndüğümüzde sana bir pow-rib ve patates ısmarlayacağım.
Cuando lleguemos a casa te llevaré por chuletas y papas fritas.
Kanıtlar, mahkumların şişme bota binerek kaçtığını gösteriyor.
La evidencia sugiere los presos se escaparon en un RIB.
Şişme bot, 05 : 00 civarı fark edilmeden yola çıkmış ve herhangi bir yöne gitmiş olabilir.
RIB comenzó alrededor de 0500 desapercibido y podría haber encabezado en cualquier dirección.
Tamam, okyanus akıntısına, ayrılma zamanına ve yakıt miktarına göre şişme bot için arama bölgesini daraltabildim.
De acuerdo, con base en las corrientes oceánicas, la hora de salida y la cantidad de combustible, Yo era capaz de reducir el área de búsqueda de la RIB.
Bu, Delaware'deki Cape Henlopen Eyalet Parkı'nın korunaklı sahilinin bir kısmı ve bu nesne kayıp botumuzla aynı ölçülere sahip.
Esta es una pieza de costa protegida en Cabo Henlopen State Park en Delaware, y este objeto tiene las mismas dimensiones como nuestro RIB que falta.
Pekâlâ, bu botu Abby'ye götürmeliyiz.
Muy bien, tenemos que ir este RIB nuevo a Abby.
- DNA sonucu botta olduğunu doğruladı.
ADN confirmó que estaba en el RIB.
Çünkü bir saç, binlerce kelimeye bedeldir ve onlardan botta yığınla buldum.
Debido a que un cabello es vale más que mil palabras, y me encontré con un montón de ellos en la RIB.
Mir, ona benzediğini düşünmemiz için bu saçları bota yerleştirmiş.
Mir plantó esos pelos en el RIB para hacernos pensar eso es lo que parecía.
Seni zaten bir rulo köfte gibi hissettiren bir kadın prime rib değildir diyorum sadece. Senin için değildir en azından.
Solo digo que cualquier chica que te haga sentir carne enlatada no es costilla de primera.
Mutlu olmamı istediğini söyledi. İkimiz de zorlamamalıymışız. Sonra da rulo köfte mi, prime rib mi bir şeyler dedi.
O sea, él dijo que quería que fuera feliz y ninguno de los dos debería de tratar tanto, y después dijo algo de la carne en lata y la costilla de primera y...
Raleigh'nin Izgarası'na gittim, dediğini yaptım.
Fui hasta Raleigh's Prime Rib, y los pedí.
Raleigh'nin Izgarası.
Raleigh's Prime Rib.
Raleigh'nin Izgarası'ndaki kredi kartı fişlerine göre, Madam "X" in adı Molly Pace.
Según los recibos de Raleigh's Prime Rib, la señora "X" se llama Molly Pace.
Pardon? " Rib ta!
- ¿ Perdón?
Pirzola!
¡ Prime rib!
Pirzola mı dedin?
¿ Dijiste rib eye?
8 - Kaburga...
8 rib eyes,