English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ R ] / Rol

Rol traducir español

9,153 traducción paralela
Tüm o yıllar boyunca sırf beni yönlendirebilmek için rol mü yaptın?
¿ Todos esos años fingiendo que no podías caminar para manipularme?
Yani beni seviyormuşsun gibi rol bile yapmayacaksın.
Ni siquiera vas a intentar fingir que estás enamorado de mí.
Orda burda bir kaç küçük rol.
Tuve algún papelito aquí y allá.
Hepsi bir rol müydü?
¿ Eso fue todo actuación?
Max seninle rol yapacağız.
Max, tú y yo vamos a juego de roles.
Kocanızın Danny'nin cinayetinde rol oynadığından şüphe duydunuz mu?
En algún momento sospechó que su marido estuviera involucrado en el homicidio de Danny?
Veya şiddet içeren rol yapmadan?
¿ Representaciones violentas?
Rol yapmak, hayatta kalmaktır.
Actuar es sobrevivir.
Sürekli rol yapmalısın.
Tienes que actuar constantemente.
İnsanlar, oynadığım rol ile kendilerini hep bağdaştırdılar. O zemini yalamadığımı ya da sokakta... yalın ayak koşmadığımı düşünmemek zor. Bunu yaşamak çok zor oldu.
La gente me asociaba constantemente con mi papel, así que era difícil creer que no comía en el suelo, o que, bueno, que no corría por la calle sin los zapatos, así que ha sido difícil superar eso.
İstemediğiniz bir şey söylediğinizde... ya da istediğiniz şeyi söylemekten kaçındığınızda... rol yaparsınız.
Cuando dices algo que no pensabas, o te contienes de decir algo que sí piensas. Eso es actuar.
Hepimiz rol yaparız.
Así que todos actuamos.
Elliot Rol şirketin dümenine geçerse, büyük bir zarara doğru gideriz.
El retorno de la inversión de Elliot en nuestra área va a sufrir tremendamente.
Bayan Heather evinin dışında Kırmızı odada rol yapma işini sürdürdü.
Lady Heather dirigió una dinámica de juego de roles en su casa.
Senin yüzünden rol oynamayı bıraktı.
Gracias a usted, dejó los roles.
Dur biraz, bunlar eski müşterilerin mi, yoksa rol modelleri mi?
Espera, ¿ estos son antiguos clientes o modelos a seguir?
Seçmelerine girmen gereken tek rol, kendininkiydi.
El único personaje para el que tenías que hacer una audición eras tú mismo.
Onu giyenin amacı ya Cadılar Bayramı'nda şeker toplamaya çıkmaktır ya da tiksinç bir rol yapma muhabbetinin parçasıdır.
Eso solo se usa en la Noche de Brujas o en algún juego de roles perverso.
Mark diğer yarısının, güçlü olan yarısının öldüğünü kabullenemedi bu yüzden rol yapıyor ki, bu onu daha tehlikeli hale getiriyor.
Mark no puede aceptar que su otra mitad, su mitad más fuerte, se ha ido, y está disimulando, lo que lo hace aún más peligroso.
Amy'nin farklı bir rolü olabilir.
Tal vez Amy tenga un tenga un rol diferente.
Bize bak bi de. Doğaçlama gidenler.
Míranos, nos cambiamos de rol...
- Filmde rol vermiyorsun. - Aman Tanrım, baba.
- No le darás un papel en tu película.
Buraya sadece Bay Egan'ın bu kulüp üzerinde nasıl bir payı var onu öğrenmeye geldim.
Solo he venido para entender mejor... el rol del Sr. Egan en este club.
Hepsinin bir rol olması dışında, ve sen de biliyordun.
Excepto que era todo un acto, y tú lo sabías.
Ayrıca rol de yapmıyor.
Y no juega un papel.
Ben de rol kesebilirim.
Puedo jugar un papel.
Biliyorum. Çok iyi rol yapıyor. Kabiliyetinin uzun süredir farkındayız.
Pero eso ya lo sabíamos.
Bir rol yapma ilişkisine girdiğini ve bunun normal olmadığını bildiğini söylemişti.
Ella me dijo... que estaba involucrada en una relación de cambio de roles... y sabía que no era normal, de por sí.
Iona, Molly, bunun bir tür rol yapma fantezisinin bir parçası olduğuna inanıyor.
Iona... Molly... piensa que esto era parte de... una especie de fantasía de juego de roles.
Nasıl bir katil rol dağılımı yapar ya?
¿ Qué clase de asesino convoca a un casting?
Hayatını adadığın bir rol için bir senen bile olmaması ne kadar korkunç.
Cuán terrible saber que te queda menos de un año para recrear un papel para el que pasaste una vida preparándote.
O gecede rol alan başka kim var?
¿ Quién más formó parte en esa noche?
Onun yanındayken rol yapmadığımı söyleyin ona.
Dile que con él no fingí.
Melekler rol yaparken söylenenleri gerçekleştirmeye karşı değil.
¡ Por supuesto! ¡ Los ángeles no están en contra de toda esta maldita escena teatral!
Başkaları bakarken rol yapmak zorunda olmamızdan nefret ediyorum Dr. Carroll.
Odio el juego que debemos jugar... cuando estamos frente a otros... Dr. Carroll.
Ama orada gerçekten iyi rol yapmanız gerek.
Pero tienen que ser muy convincentes.
Yani rol yapmak gibi mi?
¿ Te refieres a actuar?
Vanessa'nin hiç iyi bir erkek rol modeli olmadı.
Vanessa nunca tuvo un buen modelo masculino a seguir.
Bütün evliliğimiz, yaşanan her şey kavgalarımız, bebek gülüşün hepsi rol icabı olamaz.
Todo nuestro matrimonio, todo lo que pasó... Nuestras peleas, el bebé... Tu risa.
Ve senin oynaman gereken önemli bir rol var.
Y tienes un papel importante que desempeñar.
Babamın... yerini almıştı.
Tomó el rol de mi padre.
Ve bu online role-playing o çizgi roman dünyasında kayboldu budur.
Ahí fue cuando se perdió en el mundo de los cómics y su juego de rol.
Rol yapma!
¡ Deja de fingir!
Filmde bana göre bir rol var mı?
¿ Habrá, tal vez, una parte para mí en esta película?
Bir çeşit rol yapma oyununun ortasında mı duruyorum?
¿ Estoy en el medio de algunos extraña situación de rol?
Rol yapıyordum, harikayımdır.
Bueno, porque me encantan los festivales musicales, Justin.
Erkek arkadaşım da yemek listesinde.
Y mi novio está en su rol de comidas.
Sorunlu olduğu kesin ama aynı sene hem anneni hem kardeşini hem de rol modelini kaybetmek...
Es un chico dañado. Perder a tu madre, a tu hermano y a un modelo masculino en un año te causa eso.
Benimleyken de rol yapman gerekiyor mu?
¿ Tienes que hacerlo real conmigo?
Üç yaşımdan beri rol yapıyorum.
Actúo desde que tengo tres.
Herif rol yapıyor.
Estaba fingiendo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]