Roosevelt traducir español
1,416 traducción paralela
Stalin, Roosevelt'i, güvenliğinin en iyi Sovyet Elçiliği'nin ikametgahında sağlanacağına dair ikna etti.
Stalin convenció a Roosevelt de que su seguridad estaría mejor garantizada en la residencia de la embajada soviética.
Stalin bir saat boyunca son detayına dek Roosevelt'in konuşmalarını incelerdi.
Durante por lo menos una hora Stalin examinaba detalladamente todas las conversaciones de Roosevelt. "
GEORGE KENNAN, ABD MOSKOVA ELÇİSİ Bana göre Roosevelt Stalin gibi muazzam stratejik zekaya ve büyük bir ahlaksızlığa sahip bir adamı anlayacak kabiliyette değildi. Böyle biriyle hiç tanışmamıştı.
- Embajada de EUA en Moscú " No creo que FDR fuera capaz de concebir a un hombre de una viciosidad tan profunda, acoplada con una enorme astucia estratégica, como Stalin.
Seyahat, hasta Roosevelt için azaptı.
El viaje fue un tormento para un Roosevelt enfermo.
Roosevelt'in Cenazesi, Nisan 1945
Funeral de FDR, Abril 1945
Kavşaklardaki, istasyonlardaki, köylerdeki onu çok seven insanlar Franklin Roosevelt'e bağlılıklarını ifade edecek şekilde saygı duruşunda bulunuyorlar.
En pueblos, cruces, estaciones, la gente que estuvo tan cerca de su corazón permanecía en silencio, expresando la devoción que Franklin Roosevelt inspiró. "
Roosevelt de emrinde ölen onca insandan sonra görev başında öleceğini biliyordu.
Algunos dicen que Roosevelt sentía que no saldría con vida de su cargo... teniendo a tantos muertos bajo su liderazgo.
Roosevelt de görev başında öleceğini biliyordu.
Algunos dicen que Roosevelt sentía que no saldría con vida de su cargo.
Roosevelt doğal sebeplerle öldü.
Roosevelt murió por causas naturales.
Roosevelt'in ekonomi politikası 1935'ten önce, iş dünyasını ve çiftçileri düştükleri zor durumdan kurtarmaya odaklanmıştı.
Antes de 1935, el Nuevo Pacto se concentró en revitalizar las empresas afectadas y las comunidades agrícolas.
Roosevelt, 1929'daki borsa krizine benzer bir krizi önlemeye ve finansal hiyerarşiyi yeniden kurmaya çalışıyordu.
También trató de regular la jerarquía financiera de la nación para evitar otro desastre como la caída de la bolsa en 1929.
F.D.R'ın Eleanor'la böyle tanıştığını biliyor muydun?
¿ Sabías que así es como Franklin Delano Roosevelt conoció a Eleanor?
Başkan Roosevelt Birleşik Devletler Kongresini olağanüstü oturuma çağırmış Japonya, Almanya ve İtalya'ya savaş ilan etmiştir.
El Presidente Roosevelt ha llamado al Congreso a sesión de emergencia... para declarar la guerra a Japón, Alemania e Italia.
Köprüyü geçtikten sonra, Manhattan'ın tam ortasında olacağız.
Cariño, yo tengo el mapa. Cruza el puente Triborough hasta la autopista Roosevelt y estaremos en Manhattan.
14 ay evvel, Ocak ayında bir pazartesi günü 60 federal hükümet çalışanı her zamanki gibi işe gitti. ... St Louis şehir merkezindeki Roosevelt Federal Binası'na.
Hace 14 meses, un lunes en el mes de enero... más de 60 empleados federales fueron a trabajar, como siempre... al edificio federal Roosevelt en el centro de la ciudad de St.
Roosevelt'de gündüz bakım evi bulunduğundan haberdardı.
La guardería infantil en el Roosevelt. Tenía que haber sabido que estaba ahí.
Çünkü paylaştığımız güzel zamanları. hatırlıyordum. Beni ateşin başına oturtup Cuchulain, Roosevelt ve De Valera ile ilgili anlattığı hikayeleri
Porque recuerdo los buenos tiempos cuando me sentaba junto al fuego y me contaba sus historias de Cuchulain, Roosevelt y De Valera.
Roosevelt'den beri demokrat oyu çıkmayan bölgede 3 demokrat oyu nasıl çıktı? Mesaj yolluyorlar.
¿ Cómo perdió tres votos en un distrito que no había votado por un demócrata desde Roosevelt?
Bugün öğle yemeğinde buluşup Roosevelt ödevini gözden geçirebileceğimizi düşündüm. Percy.
¡ Percy!
Dinle. Hangi kitapların gerekeceğini falan.
Podemos comer juntos para hablar de tu trabajo sobre Roosevelt.
Roosevelt ödevinin taslağını hazırladım.
Hice el borrador... del trabajo sobre Roosevelt.
İki Başkan Roosevelt varmış.
Hubo dos presidentes Roosevelt.
Zincirleme trafik kazası.
Un choque múltiple junto al Roosevelt.
Sabaha karşı üç buçuk gibi Roosevelt Acil Servisi'nin önüne atılmış.
- Sí. La dejaron enfrente del Hospital Roosevelt sobre las 3 : 33 de la madrugada.
Roosevelt Hastanesi Yoğun Bakım 28 Eylül Salı
HOSPITAL ROOSEVELT MARTES 28 DE SEPTIEMBRE
Buna, Roosevelt Hastanesi'nin Acil Servis'i de dâhil mi?
- ¿ Cómo ir a Urgencias del Roosevelt?
Roosevelt Hastanesi Yoğun Bakım 29 Eylül Çarşamba
HOSPITAL ROOSEVELT MIÉRCOLES 29 DE SEPTIEMBRE
Sınıf seni Roosevelt Odası'nda bekliyor.
La clase está esperando en el Salón Roosevelt.
İçinde bulunduğumuz oda, Roosevelt Odası, oldukça ünlüdür.
La habitación en donde nos encontramos, el Salón roosevelt, es famosa.
Adını 18. Başkanımız Franklin Delano Roosevelt'den alır. Koltuklar bir korsan gemisinin hurdasından yapılmış olup ele geçirildiği sene- -
Fue nombrada en honor de nuestro Presidente número 18, Franklin Delano Roosevelt las sillas fueron construídas de madera de un barco pirata capturado durante la...
Ve bu oda da Theodore Roosevelt'den adını alır ; Franklin'den değil.
Esta habitación fue nombrada por Teodoro.
FDR Beyaz Sarayda dondurma külahı 1 kuruş ve Benny Goodman'ın yeni melodisi listeleri zorluyor.
Roosevelt está en la Casa Blanca un helado cuesta cinco centavos y una melodía de Benny Goodman alcanza la lista de éxitos.
Başkan Roosevelt'in hatırlattığı gibi "Savaş, herkesten fedakarlık bekler." Fedakarlıkta bulunduk.
La guerra, nos recordaba el presidente Roosevelt requería el sacrificio de todos. Sí que lo hicimos.
Roosevelt'e katılıyor musun?
¿ Estás con Roosevelt, muchacho?
Dosyada Roosevelt Hastanesi'nden saat 6 : 00'da ayrıldığı yazıyor.
El archivo del caso dice que ella dejó el Hospital Roosevelt a las 6 : 00.
Gölge varsa, ben de Eleanor Roosevelt'im.
Si existiera, yo sería Eleanor Roosevelt.
- Ben Theodore Roosevelt'im!
- ¡ Soy Teodoro Roosevelt!
Ne isem, ne olduysam Roosevelt sayesindedir.
Lo que sea que tenga, lo que soy... todo es debido a Roosevelt.
Roosevelt seni tarafsız bir savcı olduğun için Yüce Divana atadı.
Roosevelt te eligió para la Corte Suprema debido a tu integridad como fiscal.
EFENDiM, ROOSEVELT iLE BiLE OYNAYABiLiRiM. AMA BU ADAMLARLA OYNAYAMAM.
Pero no puedo jugar contra estos chicos.
Başkan Roosevelt yasağı kaldıracak mı?
¿ El presidente Roosevelt quiere abolir la prohibición?
Şükran Günü'nde havadan kargo atıldı.
Con el suministro por paracaídas para el Día de Acción de Gracias, Roosevelt dijo :
Başkan Roosevelt, " Oğlunuz veya kızınız nerede olursa olsun,
"Sin importar dónde esté su hijo : En tierra, en alta mar o en el aire, cenará pavo".
Teddy Roosevelt komutasındaki sancak gemisi Thermopoli ve yüz High Guard gemisi buraya gelir.
Un centenar de naves de la Alta Guardia, restos rotos de su equipo en la nave insignia Thermopoli.
Kaptan Teddy Roosevelt?
¿ Capitán Teddy Roosevelt?
Her neyse, Roosevelt beşbin Nietzschean gemisine karşı.
De todos modos, Roosevelt estaba en contra de cinco mil naves Nietzscheanas.
Bay Roosevelt'in varması bekleniyordu. Bunun için kod adı koymuştuk.
Se suponía que llegaría el Sr. Roosevelt.
Stalin, Roosevelt ve Churchill'i idare etmek konusunda çok hünerliydi.
Roosevelt y Churchill.
Sonra birdenbire parmağını kaldırır ve "Ah." derdi.
- Delegación británica, Yalta " El terrible error que Roosevelt cometió fue que estaba tratando de conseguir la simpatía de Stalin a su favor al resaltar que las divisiones entre Churchill y él mismo, así que le quiso dejar claro a Stalin que Entonces de repente levantaría sus dedos y diría'Ah'.
Roosevelt'in yaptığı feci hata, Stalin'e hoş gözükmeye çalışıp Churchill'le arasındaki paylaştırmayı zora sokmasıydı.
HUGH LUNGHI
TAMAM ALAN SAVUNMASINA GECiYORUZ, ALAN.
Esta bien, Vamos adentro, Alan. necesito... Señor, yo puedo jugar contra Roosevelt.