Roundup traducir español
49 traducción paralela
Bu çok reklam doları eder. Round Up, Aspartame, Nutra Sweet ve diğer ürünler.
muchos dólares en publicidad para Roundup, Aspartame, NutraSweet y otros productos.
- Paris Bölgesi. - Büyük işler için özel olarak üretilen Roundup bitki öldürücü bu demek ki.
Es Roundup, herbicida, especialmente formulado para grandes trabajos.
- Bu Roundup-hazır soyaların bugün hasat için uygun olduğundan eminim.
Estoy seguro que esta soja Roundup Ready está lista para cosecharla hoy.
- Ben Roundup-hazır soya hakkında ilk defa bundan yaklaşık sekiz sene önce, bir tarım dergisinde okudum.
La primera vez que escuché hablar de la soja Roundup Ready fue en una revista agrícola, hace unos 8 años Parecía ser una novedad muy interesante.
Güzel bir yenilik olduğunu düşündüm. Bu soyada genetik olarak yerleştirilmiş bir protein var.
La soja posee una proteína insertada genéticamente dentro de la planta y que la hace resistente al Roundup.
Bu protein, Roundup'a karşı dirençli olmasını sağIıyor. Roundup bitkilere sıkıIıyor.
El Roundup se pulveriza sobre las plantas, y eso representa ventajas innegables.
Tarlama baktığınızda hiç zararlı ot göremezsiniz. - "Etikette yazan talimatları uygulamanız durumunda, Roundup, insanlara, hayvanlara veya çevreye zarar vermez."
Cuando sus instrucciones son cuidadosamente seguidas, el Roundup no presenta riesgos particulares para el hombre, los animales domésticos y su medio ambiente.
- Çileklere dikat et! - Tüm Avrupalı çiftçilere Roundup-hazır teknolojiyi denemelerini öneririm.
Yo animo a los agricultores europeos a darle una mirada a la tecnología del Roundup Ready.
BaşIıca ürünü ise "Roundup". Son otuz yıIdır dünyanın en çok satan bitki öldürücü.
Su producto líder es el Roundup, el herbicida más vendido en el mundo desde hace 30 años.
Bunların çoğunun genetik yapısı, Roundup'a dirençli olmaları için değiştirilmiş.
La gran mayoría fueron genéticamente manipulados para resistir a las fumigaciones con Roundup, como por ejemplo la "Soja Roundup Ready".
Tıpkı Roundup-hazır soya gibi.
Literalmente, listo para el Roundup.
Peki dünyada bahçıvanlar ve çiftçiler tarafından en çok kullanıIan bitki öldürücü Roundup konusunda neler biliyoruz?
¿ Y si tomábamos el ejemplo del Roundup, el herbicida favorito de los jardineros y campesinos?
Roundup, glifosat için, yani ayrım yapmadan tüm yabani otları öldüren bu herbisit için Monsanto'nun kullandığı marka ismi.
Es el nombre comercial, que Monsanto le dio al glifosato. Un herbicida no selectivo, o total, porque destruye todas las plantas.
Bu Roundup, biyolojik yoldan bozunan ilk herbisit.
Les presentamos Roundup, el primer herbicida biodegradable.
Roundup, zararlı otları öldürmek isteği uyandıran herbisit!
Roundup, el herbicida que da ganas de deshierbar.
Birçok bilimsel araştırma gösteriyor ki Roundup oldukça toksik.
Numerosos estudios científicos demuestran que el Roundup ( Glifosato ) es altamente tóxico.
Örneğin, Prof. Robert Bellé tarafından yapıIan bir araştırmaya göre "Roundup Hücre Bölünmesi Düzensizliğine Yol Açıyor."
Por ejemplo : el Roundup provoca una disfunción en las divisiones de células, un estudio por el profesor Robert Bellé.
- Roundup'un hücre bölünme fonksiyonları üzerindeki etkilerini görmek büyük şaşkınlık yarattı.
La gran sorpresa fue que el Roundup tiene un efecto sobre las divisiones de las células.
Roundup'ın hücre bölünmesindeki çok önemli bir süreci etkilediğini hemen gördük.
Rápidamente empezamos a observar que el Roundup afecta el proceso clave en a división de la célula.
Roundup ile gözlemlediğimiz ilk işlev bozukluğu buydu.
Esa fue la primera anomalía que observamos con el Roundup.
Bu yüzden Roundup kansere giden yoldaki ilk gelişmeleri harekete geçirebilir diye değerlendiriyoruz.
es por esta razón que consideramos que el Roundup provoca las primeras etapas que llevan al cáncer
GDO'lar gelişsin diye Roundup'ın zehirli etkileri kamuoyundan gizlenmiş.
Se escondió la toxicidad del Roundup para proteger el desarrollo de los OGM.
Monsanto'nun internet sitesinde söylenenlere göre 1996'da tanıtıIan Roundup-hazır soya,.. ... ABD'de onaylanan ilk biyo-mühendislik ürünüydü.
Según el sitio web de Monsanto, la soja Roundup Ready fue introducida en 1996 fue el primer cultivo transgénico en ser aprobado en los Estados Unidos
John Hoffman, Amerika Soya Fasulyesi Derneği Başkan Yardımcısı. - Bu ilkbahar gidip bir doz Roundup sıkacağım... John Hoffman, Amerika Soya Fasulyesi Derneği Başkan Yardımcısı.
En primavera, salgo y fumigo una sola pasada de Roundup para destruir las malezas de comienzos de primavera.
Roundup teknolojisinden önce bu tarlalar zararlı otlarla doluydu.
Antes de poseer la tecnología Roundup Ready los campos tenían malas hierbas.
Çok emek gerektiriyordu. Roundup sayesinde hem zamandan hem de paradan tasarruf ediyorum.
El sistema Roundup Ready nos permite por lo tanto ahorrar tiempo y dinero.
Peki bu nasıI oluyor? Soya fasulyeleri Roundup'a rağmen nasıI hayatta kalıyor?
¿ Cómo puede la soja sobrevivir a las fumigaciones con Roundup?
Gen DNA'ya giriyor ve bir protein yaratarak bitkiyi Roundup'a karşı dirençli hale getiriyor.
El gen penetra en el ADN y fabrica una proteína haciendo la planta resistente al Roundup.
Piyasaya girdikten on yıI sonra, bugün, Roundup-hazır soya, ABD'de yetiştirilen tüm soyanın yüzde 90'ını oluşturuyor.
después de 10 años en el mercado la soja Roundup Ready representa el 90 % de toda la soja cultivada en Estados Unidos.
Aynen böyle. Roundup-hazır soyanın güvenli olduğunu kanıtlamak üzere Monsanto,.. ... 1996'da saygın bir akademik dergide yayımlanan bir çalışma yürüttü.
Justamente, para demostrar lo inocuo de su soja Roundup Ready, Monsanto hizo un estudio publicado en 1996 en una respetada revista científica.
Bunların yüzde 70'i Roundup hazır ürünler,..
El 70 % es resistente al Roundup.
O sene, iyi hatırlıyorum, 200 hektar Roundup-hazır soya ektik ve bunları bir tohum şirketiyle yapıIan sözleşmeye uygun olarak yetiştirdik.
Ese año recuerdo habíamos plantado 200 hectáreas de soja Roundup Ready. Y estaban bajo un contrato para una compañía de semillas
- Evet. Tek yapmanız gereken 1-800 Monsanto'yu aramak bir dakika pardon, 1-800 ROUNDUP.
Todo lo que tienen que hacer es marcar 1-800-MONSANTO... no, perdón, 1-800-ROUNDUP.
Roundup-hazır ve BT genlerin, ülkenin beş değişik bölgesinde mısırlara bulaşmış olduğu tespit edildi.
Los genes Roundup Ready y BT han sido encontrados en maíz de 5 regiones del país.
2007 yıIında milyonlarca hektar Roundup-hazır soya ekilen Güney Amerika'da şimdiden bir trans-genik dünya oluşmuş durumda.
El mundo transgénico. Ya existe en Sudamérica donde 40 millones de hectáreas de soja Roundup Ready fueron sembradas en el 2007.
Bugün Paraguay'ın her yerinde, korunmasız tarım işçilerinin kullandığı basit veya mekanik püskürtücüler vasıtasıyla Roundup sıkıIıyor.
Hoy día el Roundup se aplica en todo Paraguay con avión o por aspersores mecánicos manejadas por obreros agrícolas sin protección alguna.
Deli dana salgınından sonra hayvan yemine getirilen düzenlemeler ve son zamanlardaki bio-yakıt çıIgınlığı soya fiyatlarını yükseltti ve üreticiler Roundup-hazır ürünlere akın ettiler.
La prohibición de alimentos a base de proteína animal después de la epidemia de las "vacas locas" y el reciente apuro por los biocombustibles, dispararon los precios de la soja y provocaron una fiebre por los cultivos Roundup.
DDT'yi ve Vietnam'daki Agent Orange'ı ürettiler sonra da "Roundup" dedikleri bir ürün geliştirdiler.
Producen DDT, el Agente Naranja usado en Vietnam y luego desarrollaron un producto llamado "Roundup".
Bu Roundup'a dayanıklı olan GDO'lu soya filizlerinin söylentileri çıktı.
Empezamos a oír rumores sobre granos de soya modificados genéticamente que podían resistir la aplicación de Roundup.
Tarla Roundup'la spreylendiğinde, oradaki bütün yabani otlar ölüyordu ama Roundup Ready soya filizleri ölmüyordu.
Cuando el Roundup se aplicaba, mataba a todas las malezas excepto por estos granos de soya listos para recibir Roundup.
1996'da, bu soya filizleri piyasaya çıktığında, ülkedeki soya filizlerinin % 2'si patentlenmiş bu geni içeriyordu.
Al empezar Monsanto en 1996 a vender granos de soya Listos Para Roundup sólo el 2 % de los granos de soya en los Estados Unidos portaba su gen patentado.
Çeviri : Xmas _ Tribute İyi seyirler dilerim. Adamımız bu.
Chase 1x16 Roundup Ese es nuestro hombre.
Kırmızı Halı Özeti'ne tekrardan hoş geldiniz. Şimdi, Halk Seçimiyle Belirlenen dün akşamki moda kazanan ve kaybedenlerini konuşmaya devam edeceğiz.
Bienvenidos de nuevo a Red Carpet Roundup donde seguimos con la reseña de la noche final de mejores de la moda y los peores, en los premios People's Choice Awards.
Çoğu toplandı hazır, yani çiftçiler ara sıra zararlı otları ilaçlamak, adam tutup otları yoldurmak yerine tüm tarlayı olduğu gibi ilaçlıyorlar.
La mayor parte es Roundup Ready, lo que significa que los agricultores en lugar de fumigar las malezas, ocasionalmente, en su campo, o contratar jornaleros para ir por el campo eliminando malas hierbas, ahora están fumigando campos enteros.
Sadece bizim bölgede değil, ilaçlama yaptığımız her yerde, tüm Güney düzlüklerinde toplamda milyonlarca dönüm ve dolar mikrobakteriyel düzeyde artıklarla,
No en nuestra zona, donde estamos fumigando millones y millones de hectáreas y dólares de Roundup, por todas las Llanuras del Sur.
Genellikle mısır ve soyadan oluşan yemlerle besleniyor, genetikleri değiştirilmiş oluyor, yani BT toksini, mısır, hazır mısır ve hazır soyadan oluşuyor.
Los alimentan con maíz y soja, genéticamente modificados, con toxinas, pesticidas, maíz y soja de la marca Roundup Ready.
Son çalışmalarının birinde, Roundup'ın döllenmiş deniz kestanesi yumurtaları üzerindeki etkilerini inceledi.
Estudió los efectos del Roundup sobre óvulos fecundados de erizos de mar.
GDO'larını üretmek için Monsanto, bir bakteriden elde edilen Roundup'a dirençli genleri kullanarak türler arasındaki sınırları ortadan kaldırıyor.
Para crear su OGM, Monsanto rompe la barrera de las especies.
Monsanto'nun GDO politikası hükümetin içindeydi. Bazı haber görüntüleri baba George Bush'un, Roundup-hazır soya satışa sunulmadan dokuz yıI önce, Monsanto'nun araştırma merkezine yaptığı bir ziyareti gösteriyor.
Existe un archivo excepcional donde se ve George Bush padre visitando los laboratorios de investigación de Monsanto.