Rubio traducir español
2,011 traducción paralela
Lebrun sarışın olan, Leblanc ise saf olan.
Lebrun es el rubio, y el ganso es Leblanc.
Mavi gözlü ve sarışın.
Tiene ojos azules y pelo rubio arena.
Çünkü Peyton sarısı.
Es el rubio de Peyton.
Lenny üstesinden gelir ama alabileceği her ruble için o Rus'un canına okuyacaktır.
Lenny le responderá... pero le sacará a ese ruso hasta el último rubio que pueda.
- Sarı mı?
- ¿ Rubio?
Kabarık sarı saçları, koyu mavi gözleri var ve...
Tiene cabello rubio lanudo, ojos azules, una cicatriz sobre su...
Ah, gelin buraya sizi tatlı sakallı ve sarı saçlı şeyler.
Vengan aquí, chicos lindos con su cabello rubio y sus barbitas.
Sarışın.
Tiene pelo rubio
Jasper'la beraber. Hani su sarisin olan. Onun da aci çekiyormus gibi bir hali var.
Sale con Jasper, el rubio que parece estar adolorido.
Sarışın bir çocuktu, açık renkli bir süveter giyiyordu.
Un niño de pelo rubio, con un suéter de color claro.
Sarışın, dışarıda bekle.
Rubio, espera afuera.
Etrafta sadece yaşlılar ve çocuklar var. Bir de Chuck ve sarışın mini Chuck var.
Sólo hay viejos y niños y... ugh, allá está Chuck... con un rubio mini-Chuck.
Senin güzel sarışın kafandaki tek bir teli bile rahatsız etmek istemezdim.
No quiero que se te caiga ni un solo pelito de ese cabello rubio tan lindo que tienes.
Otobiyografik olduğunu varsayarsak sarışınmış.
El niño es rubio, si asumimos que es autobiográfico.
İri yarı, sarı saçlı. - Beyaz bir kamyonetle gitti.
Grande, tenía el pelo medio rubio tal vez se fue en una camioneta blanca.
Sarı saçlı ve Amerikalı.
Tiene cabello rubio y es americana.
Bu akşam sahnede dolaşan sarışın çocuğu gördün mü?
¿ Viste el muchacho rubio en el escenario?
[BELEDİYE ANONSU DUYULUR] 6 yaşlarında bisikletli, sarışın erkek çocuk kaybolmuştur.
Un niño de seis años en bicicleta, de cabello rubio está desaparecido. Quienes lo vieran...
- Yarım ruble diyelim.
- Bueno, digamos que medio rubio.
Kurbanın sarı saçında çok kısa ve koyu bir kök var.
El pelo rubio de la víctima tiene una raiz oscura muy pequeña.
Sarışın puşt.
Rubio estupido.
Adını söylemedi ama sarı saçlıydı, iri göğüslü.
No me dijo como se llamaba, pero tenía el pelo rubio, tetas...
Manjula, dükkanı satar, saçını sarıya boyar, ve kuzenim Jangelvar ile evlenir.
Manjula venderá la tienda teñira de rubio su cabello, y se casará con mi primo Jangelvar.
Sarı saç telleri.
Hebras de cabello rubio.
Sarı saç mı?
¿ Cabello rubio?
Siyah deri ceketli sarışın bir adamla buluşuyor.
Al parecer, está reunida con el hombre rubio que lleva la chaqueta de cuero negro.
Uzun boylu, sarışın, yakışıklı.
Ajá. Alto, rubio, guapo.
Sarışın, uzun boylu bir adamı arıyoruz.
Buscáis a un tipo rubio y alto.
Çocuklar neden sarışın kızlar çiziyor ki?
Sí. ¿ Por qué dibujan niñas con el pelo rubio?
Sarı saç ve mavi gözler az bulunur, İnsanlar arasında adeta bir hazine gibidir.
Cabello rubio y ojos azules es una rareza por eso es considerado un tesoro de la raza humana.
Kadınlarının saçlarını sarıya boyatacak kadar sorunu olan bir kontrol manyağı.
Un controlador con el gusto de hacer que sus mujeres se tiñesen de rubio.
Yakışıklı sarışın bir bey bunu size bıraktı.
Un rubio muy apuesto dejó esto para ti en recepción.
Collins'in arkadaşlarından biri. Açık renk saçlı, iri bir adam.
Uno de los amigos de Collins, tipo grande con cabello rubio.
Lilly'nin, uzun sarı saçları ve çenesinin altıda gözyaşına benzer doğum lekesi var.
Tiene cabello rubio largo y tiene una mancha de nacimiento debajo de su barbilla como una lágrima.
Sarı saçlı, mavi gözlü afacanla.
Pequeño, rubio, con ojos azules.
İyi giyiniyorlar, sarı saçları var.
Son de buenos modales. Y tienen el pelo rubio y ojos azules.
# Ağla kalbim, ağla. # # Ruhun için ağla. # # Onunki gibi mavi gözler... # #... ve sarı saçlar... # #...
Llora, corazón, oh, llora, llora por tu alma que en ningún otro lugar del mundo hay ojos azules y un pelo rubio como el de ella. "
Ağız dolusu çilek tadında sarı kıllı taşaklara hazır olun.
Prepárense, para un bocado de bolas cubiertas de vello rubio con gusto a fresa.
Ama Serena yı biliyorum, dalgalanan uzun sarı saçları var
Pero la serena que conozco, tiene largo cabello rubio suelto
Evet. Daha kısa, daha sarı.
Uh si, más corto, más rubio.
- Sarı yaptırmışsın.
Es rubio.
Şu sarı saçlarına, Angelina Jolie dudaklarına bak.
Mírala- - cabello rubio, los labios de Angelina Jolie.
Bizim saçımız koyu seninki sarı.
Todos tenemos el pelo oscuro, y tú eres rubio.
Sarışın olan, karşılama görevlisi.
Rubio... recepcionista.
Saçların sarıya boyalı olsaydı...
Si te tiñeras de rubio...
25 yaşlarında falan uzun boylu, dalgalı sarı saçları olan güzel bir kızdı.
Tendría unos 25 años, y el cabello rubio y ondulado, era muy bonita.
O programdaki sarışın zenci beni gülmekten öldürüyor.
El negro rubio que sale me hacía mucha gracia.
Sapsarı saçlar, yeşil gözler.
Pelo rubio brillante, ojos verdes.
Sörfçü sarısı olması gerekiyordu ama portakal gibi oldu.
Quería ponerme rubio surfista, pero acabó de color naranja-punk.
- Bak, Lebrun...
- Escuche, Lebrun... - No, Lebrun es el rubio.
Beyaz olan kadın zanlı yaklaşık 1,72 boyunda, 50 kilo ağırlığında, orta uzunlukta sarı saçlara sahip.
50 kilogramos, con cabello medio largo rubio.