English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ R ] / Runyon

Runyon traducir español

89 traducción paralela
Baştan sona Damon Runyon.
Lo hice como Damon Runyon de principio a fin.
Matilda Runyon, muhabir.
Matilda Runyon, corresponsal.
Matilda dedi ki High River'da Clara önceki gece kedisinin acı acı miyavladığını duymuş.
- No. Matilda Runyon me dijo... que Clara Kolter, la de High River, escuchó maullar a su gata la otra noche.
George'un desteklediği bu teklif komitenin bir itfaiye aracı alması için yetkilendirilmesi.
Moción propuesta por Clarence Runyon... secundada por George Denham... convocando un Comité para la compra de un camión de bomberos.
Başkanlık Matilda Runyon'a söz veriyor.
- Pido la palabra. Tiene la palabra Matilda Runyon.
Pekala. Runyon Canyon'da yarın sabaha ne dersin?
- Qué tal mañana a la mañana en el cañon?
TAZE ET... ne ziyafet ama!
" ¡ Carne fresca y tú la pescas! En Runyon 13970...
Runyon ile iyi ilişkilerim var.
- Tengo una gran relación con Runyon...
Shelly Runyon'ı geri çağırmanı... ve bu işleri yerine koymanı istiyorum!
¡ Me gustaría que llames a Shelly Runyon y arregles esto!
Runyon ile çalışmaya başladık ve Runyon bir sorun oldu.
¿ Sabes lo que tenemos que hacer de inmediato? Tenemos que influenciar a Runyon - Runyon va a ser un problema.
Neden Runyon sorun oldu?
- ¿ Por qué Runyon va a ser un problema?
Runyon, bunu öneriyor ve bu konuda ilerliyor.
La Asamblea Legislativa aconseja y lo aprueba.
Runton, bunu kazanmak için öok çabalıyor. Evet, sanırım öyle.
- Runyon hizo tanto lobby que será díficil...
Ama biliyorsunuz ki efendim... Sheldon Runyon ve Jack Hathaway yıllardan beri arkadaşlar.... ve Runyon bunun üzerine silahlarını konuşturabilir.
Pero tú sabes, Sheldon Runyon y Jack Hathaway han sido muy buenos amigos.
Senatör, atom bombasını kontrol edebildikten sonra... neden Runyon'un silahından korkalım ki?
Y Runyon me va a atacar con todo su arsenal. Senadora, por qué preocuparnos por el arsenal de Shelly Runyon cuando yo controlo la bomba átomica.
Shelly Runyon's gösterisi burada.
Shelly Runyon es el que controla las cosas, allí.
Mecli üyesi, Bay Runyon.
¡ Congresista! Señor Runyon.
Runyon, bunu sana verdiğimi öğrenirse... beni ateşe atabilir.
Si Runyon se enterará que yo te di esto...
Runyon'ın yanından ayrıldım, Anladın mı? Ve düşündüğünde.... belki bana senatör veya başka biriyle görüşme olanağı tanırsın.
Quiero dejar de trabajar para Runyon y pensé que tú podrías ponerme en tu staff...
Pekala, bunları, Bay Runyo için unutalım.
Tendremos que hacer que todo esto no le importe al señor Runyon.
Bayanlar ve baylar, benim adım, Sheldon B. Runyon Illinois şehrinden geliyorum.
Señoras y caballeros, mi nombre es Sheldon B. Runyon del gran estado de illinois.
Ama, Efendim, meclis üyesi Runyon tarafından yapılan suçlamalar... bugün daha da etkili bir şekilde olmaya başlamış.
Pero, señor, las alegaciones sexuales fueron hechas públicas, hoy, por el Congresista Runyon.
Bunlara hazırlıklıyız Bayan Runyon, durum evraklarımız birinci sınıf.
Estaremos preparados.
Sanırım hanımefendi zaten kürtaj konusundaki tutumunu açıkça belirtti.
Pienso que la senadora ha hecho su declaración en ser pro-aborto. - ¡ Señor Runyon!
Oh, hadi ama Bay Runyon!
- ¿ Señor Lewis, tiene ud.
Bu, şey... Runyon bugün Will'in eski karısından bahsetti...
Runyon entrevistó a la ex-esposa de Will, hoy, y...
Runyon da bunları biliyor. Ama bütün dünyaya senin kalitesiz biri olduğunu düşündürmeyi başarıyor!
Runyon sabe que tú no cometiste perjurio... pero él ya manchó tu reputación.
Shelly Runyon'a şah mat olacağıma ölürüm.
Moriré antes de que Shelly Runyon me dé jaque y mate.
Bay Runyon'da bir nüshası var, artık sende de var.
El Señor Runyon tiene una copia, y ahora, ud. tambien.
Ne desem Bay Runyon, seni arka taraftan mı alsam?
¿ Señor Runyon, prefiere salir por la puerta trasera?
Shelly Runyon'ın aldığı yerden.
De donde Shelly Runyon lo obtuvo.
Bir koşu... ve onlar da bir kadın vardı adı, Patty Lavameer.
Entonces vinó esta mujer la que Runyon removió del cargo, Patty LaVamere.
Bay Runyon'la... tanıştım.
Me reuní - Señor Runyon.
Amerikalılar iyi insanlardır, düz insanlardır bay Runyon, ve sizi affedecekler ama unutmayacaklar.
Los americanos son buena gente, son gente justa, Señor Runyon... y lo perdonarán, pero no lo olvidarán.
Doğru mu anlıyorum? Runyonvari bir bahisçi. Sert adam ama çok sevdiği karısına karşı yumuşak?
Perdone si está muy claro pero, ¿ es un corredor de apuestas estilo Runyon duro, pero blando con su mujer, a la que quiere?
Bayan Runyon sabah gelince onu bulmuş ve polisi aramış.
La Sra. Runyon la halló temprano y llamó a la policía.
Bayan Runyon mı?
¿ La Sra. Runyon?
Ölümünden sonra Vera Smith'in kâhyası... Bayan Runyon'ı dernek neden işe aldı?
¿ Por qué la Alianza contrató a la Sra. Runyon el ama de llaves de Vera Smith, luego de su muerte?
Bayan Runyon'ı uzun yıllardır tanıyordum.
Llevaba años de conocer a la Sra. Runyon.
"Damon Runyon'un da yazdığı gibi o gerçekten de Külkedisi Adam."
"Como escribió Damon Runyon... " es realmente el Hombre Cenicienta. "
Evet, Damon Runyon karakteri gibi biriydi. Bu doğru terim mi?
Era como un personaje de Damon Runyon. ¿ Es ésa la palabra?
Runyon Canyon'da yarın sabaha ne dersin?
¿ Qué tal mañana a la mañana en el cañón Runyon?
Runyon.
- Runyon.
Damon Runyon.
Damon Runyon.
13970 Runyon'da.
Payaso "
Pekala, bu Runyon veya ona... yakın olan birisidir.
uh...
Aralarında, ufak bir inceleme var. Evet?
Parece que, Runyon o alguién cercano a él... ha estado investigando un poco... buscando cosas que el fbi no tocarían nunca.
Shelly Runyon ile mi?
¿ Con Shelly Runyon?
Fena bir adam değil o.
Runyon no es un mal tipo.
" Bay Runyon,
" ¿ Señor Runyon, 20 años atrás su esposa Maggie tuvó un aborto?
Senatör Marshall sizin zamanınız doldu.
Señor Runyon, se le terminó el tiempo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]