Sadako traducir español
296 traducción paralela
KYOKO IZUMI - TOYO TAKAHASHI SADAKO SAWAMURA
KYOKO IZUMI TOYO TAKAHASHI SADAKO SAWAMURA
Sadako hâlletsin.
Deja que Sadako lo haga.
Bir hata daha.
Sadako, ¿ has vuelto a equivocarte?
Sadako?
Sadako.
Sadako, yemeğe çok para harcıyorsun.
Sadako, gastas demasiado en comida.
Sadako!
¡ Sadako!
Sadako, seni seviyorum.
Sadako, te quiero.
- Sadako!
- Está bien...
- Hayır, olmaz!
Sadako. - No, no debería.
Sadako, gelebilir miyim?
¡ Sadako! ¿ Puedo entrar?
Bu çamaşırları yıkamak için yarını mı bekliyorsun?
Sadako, ¿ es que vas a dejar la colada colgada hasta mañana?
- Sadako.
- ¡ Sadako!
Sadako, babaannem çağırıyor.
¡ Sadako! La abuela te llama.
Baksana. Sadako'nun kütüğe karın olarak kaydolmadığı doğru mu?
Dime, ¿ es verdad que Sadako no está registrada como tu mujer?
Sadako'yu tanımandan daha uzun bir süre.
Te conocí mucho antes que Sadako.
- Sadako, tornavida getir. - Tamam.
¡ Sadako, tráeme un destornillador!
- Sadako hâlâ aile nüfusuna kaydolmadı mı?
- Y Sadako, ¿ todavía no está registrada?
Sadako, 20 Nisan'da Matsu-san'ın mezarını ziyarete gelmeyi unutma.
Sadako, no te olvides de visitar la tumba de Matsu el 20 de abril.
- Dışarı kadar takip etti.
- Siguió a Sadako fuera de la tienda.
Bu yüzden, hep birlikte konuşmalıyız.
Ven un momento. Sadako, tú también.
Taşınalım mı, Sadako?
¿ No está Masaru registrado ya? ¿ No heredará el nombre familiar?
Evet. Uzun zaman oldu. İşe bak!
Y Sadako creció en esta casa, ¿ no te gustaría estar aquí también?
Vay be, tam bir kadın olmuşsun!
Sadako, ¿ nos mudamos?
Gidelim! Sadako, neyin var?
Koichi, eres un tipo con suerte.
Sadako, erkek çocuk doğur.
Sí... estás embarazada. ¿ Lo sabe Koichi? Aún no.
- Tamam mı?
¡ Sadako!
Kim var orada? Kimsin?
Sadako, ¿ puedo entrar?
Aile kayıtlarına göre Masaru-san'ın annesi Tadae teyze. Masaru'yu Sadako'nun çocuğu olarak değiştirebilir misiniz?
Koichi es el segundo hijo de Seizo, y está registrado como el hermano mayor de Masaru.
Bunun için mahkemeye gitmelisiniz.
¿ Encuentra el nombre de Sadako? No, no está aquí.
Mahkemeye mi? Oğlunu elinden öylece almalarına müsaade edemezsin.
Pero Sadako es la madre de Masaru, usted lo sabe.
Ama mahkemeye vermeye korkuyorum.
Legalmente, Tadae es la madre de Masaru. ¿ No puede usted corregirlo para que ponga que Sadako es su verdadera madre?
- Sadako!
¡ Mamá!
Sadako... -... o adamı tanıyorsun, değil mi?
Hace un par de días, en Higashi.
Aptal!
Escucha, Sadako...
Sadako konusunda. Söylediklerim yeterli değil miydi?
Pero mañana por la noche te irás una semana a Kyoto por trabajo.
Baksana uzun zaman önce bana anlatacak bir şeyin olduğunu söylememiş miydin?
Tengo que ganar dinero para pagar las cosas de la escuela de Masaru. Sadako. ¿ Eres feliz por que me hayan hecho jefe?
Öyle mi? - Sadako. - Efendim?
Escucha hace ya tiempo, ¿ no dijiste que tenías algo que decirme?
Gelecek aydan sonra hastaneye gitmeme gerek kalmayacak ve o zamana dek aile kayıtlarını düzeltebiliriz.
Sadako. Hoy la abuela ha sido muy comprensiva.
Yakında resmen ailemize katılacaksın.
Hacía frío en el juzgado. Sadako.
Sei Shonagon'dan bahsediyordu ; 11.yy baslari, Heian döneminde, Prenses Sadako'nun bakicisi cariye...
Él me habló de Sei Shonagon, señorita que esperaba convertirse en la princesa Sadako al comienzo del siglo XI, en el período Heian.
Verdiği bilgilere göre, kaset Yamamura Sadako, adlı bir kız tarafından psikografi gücüyle oluşturulmuş.
Según su investigación, esa cinta contiene algo que Sadako Yamamura grabó allí con psicoquinesis.
Sadako'un annesi, Yamamura Shizuko'nun bir kâhin olduğu basında yer almış.
La madre de Sadako, Shizuko Yamamura, tenía el don de la clarividencia, y eso alarmó a la prensa.
Annem ısrar etti, o şekilde kaydettirdim. Sadako, bu evde büyüdün.
Comprendo, pero...
Sadako musun sen?
La abuela insistió, así que lo registré.
O zamanlar bilseydim kaynanan öldürecek olsa bile sahibin olurdum. Pencereyi açmıştın.
Eh, ¿ tú no eres Sadako?
Öyle olmalı.
Sadako.
Hasta olmamaya çalış.
Sadako, ten un niño, por favor.
Sadako, gelebilir miyim?
En el aniversario de la muerte de Matsu debes ir a visitar su tumba.
Orada Sadako adı yok mu?
¿ Y de Masaru?
Ama, Sadako, Masaru'nun annesi.
¿ Y Koichi?
Terfinizi kutlarım. Güle güle.
Sobre Sadako.